Buzdağının görünmeyen yüzü destek istiyor
Ekonomi Bakanlığı’nın UR-GE teşvikleri (Uluslararası Rekabetçiliğin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ) kapsamında Elektrik Elektronik ve Hizmet İhracatçıları Birliği (TET) tarafından kurulan Yazılım Yurtdışı Pazarlama Takımı (Tetsoft) Projesi ile yeni pazarlara açılmanın yolları aranıyor. Bu yolda, geçtiğimiz yıl Kasım ayında Almanya’ya ilk ticaret heyeti düzenlendi. Almanya’nın ardından bu yıl ikinci ticaret heyeti ABD’ye gerçekleştirildi. Boston ile Washington’ı kapsayan Yazılım Sektörü Ticaret Heyetine 16 firmadan 22 yetkili katıldı. Türk firmaları heyet sırasında toplam 170 ikili görüşme gerçekleştirirken, sadece altı günde 150 milyon dolarlık iş bağlantısı yapıldı. Ziyaret edilen dünya devi teknoloji firmalarının yöneticileri tarafından heyetin kalitesi konusunda övgüler alınırken, Elektrik Elektronik ve Hizmet İhracatçıları Birliği (TET) Yönetim Kurulu Üyesi Selahattin Esim, gururla vurguluyor: “Bu, yazılım sektörümüzün ulaştığı noktayı göstermesi açısından önemli bir saptama.” Ama daha fazlası için tüm tarafların üstüne düşen görevleri yapması da Esim’e göre şart. Çünkü potansiyel ortada. Tek gereken, bu potansiyeli değerlendirmek ve sonuçta ülke ekonomisine katkı sağlamak adına stratejik adımların atılması.
Tetsoft takımının yurtdışı pazarlara açılımında, hedef pazarları tespit etmeye yönelik kapsamlı çalışmalar yaptık ve buna göre bir strateji belirledik. Bu stratejiye göre yazılımda ‘dünyadaki en zor pazarlardan’ başlamayı düşünmüştük. Stratejimizin ne kadar doğru olduğunu da Almanya ve ABD heyetlerinin başarısı ile gördük. Bu heyetler öncelikle firmalarımızın özgüvenini artırdı. Bu pazarlardaki fırsatları ve kendilerine yer edinebileceklerini gördüler. Bundan sonra gideceğimiz ülkeler olarak; Hollanda, Belçika, Kazakistan ve Azerbaycan’ı sayabiliriz.
Kamu alımlarında yerli yazılım tercihinde, gerçekleştirdiğiniz yurtdışı etkinliklerinizin etkisi olur mu? KİK'te bu yönde bir değişiklik yapılır mı, böyle bir beklentiniz var mı?
Türk yazılım sektörünün gelişememesinin önündeki en büyük sorunlardan biri kamunun haksız rekabeti ve sektörü çok düşük kâr marjları ile proje yapmaya zorlama eğilimi. En büyük alıcı olan kamunun özellikle elindeki imkânların artmasına ek olarak, İK pazarında da sektörle rekabete girişmesinin, ülkemiz ekonomisi ve teknolojik dönüşümü açısından büyük bir potansiyeli barındıran yazılım sektörüne yapılabilecek en büyük haksızlık olduğuna inanıyoruz. Katma değer artışının sağlanması, bugün Türkiye ihracatının gündemindeki en önemli madde. Yazılım, başlı başına katma değeri yüksek bir sektörken, diğer tüm sektörlerde de katma değeri ve rekabet gücünü artıracak stratejik bir sektör konumunda. Dolayısıyla desteklenmesi ve önünün açılması gerek. Konuya bu açıdan bakmakta fayda görüyoruz.
Kamunun, özel sektör firmaları ile işbirliği ve desteğinin belli bir çerçeveye oturması sektörün geleceği açısından belirleyici olacak. Bunu bir örnekle açıklamak isterim. Geçtiğimiz günlerde görüştüğümüz bir bürokrat, yeni geliştirdikleri projeden büyük bir övgüyle bahsetti. Kendisine bu proje ile özel sektöre ne kadarlık bir iş yapma imkânı sunduklarını sorduğumda, yine büyük bir övgüyle bu projeyi ‘bedava’ yaptırdığını söylemesi kamu tarafındaki anlayışı apaçık ortaya koyar nitelikte. Bu projeyi yabancı bir firmaya yaptırmış olsalardı, en az 15 milyon dolarlık bir iş kapasitesi olduğunu tahmin ediyorum.
Gümrük Tarife Cetveli'nde 98 nolu başlık altında yazılım ihracatının tanımlanmasının önemine daha önceki röportajımızda dikkat çekmiştiniz. Bu konuda bir adım atıldı mı?
Yazılım sektörünün ihracatının takip edilebilmesi için önermiş olduğumuz kodlama sistemi Ekonomi Bakanlığı bürokratları tarafından ilgili birimlerle çalışma yapılarak sona erdirilme noktasına gelindi. Eğer bu adım atılırsa, sektörün gerçek ihracatının ne olduğu ve önemi ortaya çıkacak. Ülkemizin gelmiş olduğu noktada, katma değerli hizmetler üreten sektörlerin hizmet ihracatını artırmasından başka bir çıkış yolu olmadığı her geçen gün daha büyük önem kazanıyor. Mayıs ayında Ekonomi Bakanlığı ve TET tarafından gerçekleştirilen, Hizmet İhracatı Stratejisi Çalıştayı’nda, yazılım ve bilişim sektörlerinin de içinde olduğu farklı sektörlerden 175 katılımcı yer aldı. Katılımcıların önüne konulan 2023 yılına ait 150 milyar dolar hizmet ihracatı hedefinin az bulunarak, sektörün asıl gücünün 200 veya 300 milyar dolar ihracatı yapabilecek çapta olduğunun vurgulanması ilginç bir veri olarak önümüzde duruyor.
Türk yazılım sektörünün ihracatı ve potansiyeli, geçmiş yıllara göre ne seviyede?
TÜBİSAD tarafından gerçekleştirilen, “Bilgi ve İletişim Teknoloji Sektörü Pazar Verileri” araştırmasına göre 2013 yılında bilişim sektörünün toplam büyüklüğü 61,6 milyar TL. Bu büyüklük içerisinde yalnızca yazılımın payı 4,9 milyar TL. Bir önceki yıl ile kıyaslandığında sektörün büyümesindeki en önemli artışın yazılım sektöründe olduğu ortaya çıkıyor. Bilişim sektörünün toplam büyüme hacmi yüzde 11,3 iken, yazılım sektörünün büyümesi yüzde 15,1.
2014 yılında da bilişimin farklı alanlarına yapılacak yatırımlar ve kamu harcamalarının istikrarlı bir yapıda devam etmesiyle büyümenin yaklaşık yüzde 11-15 arasında olacağı tahmin ediliyordu. Bu rakamlardan yola çıktığımızda, yazılım sektörünün 2014 yılı tahmini rakamlarının 5,4 – 5,6 milyar TL arasında olduğunu söylemek mümkün. Ancak bu rakamların sektörün asıl gücünü yansıtmadığını da vurgulamak zorundayız. Eminim yürüttüğümüz çalışmalarla yazılım sektörünün özellikle yurtdışı pazarlarda etkinliğini artırması ve ihracatın daha yüksek seviyelere çıkarılması bakımından önemli ilerlemeler kaydedebileceğiz. 2023 yılı için 15 milyar dolarlık yazılım ve bilişim ihracatı bir hayal değil, hatta bu rakamın çok daha fazlası için gereken potansiyel mevcut. Yeter ki, sektörün gelişimi için doğru adımlar atılabilsin ve stratejik öneme sahip bu sektör desteklensin.
Sektörün gelişimini hızlandıracak 10’lu
- Devletin kendi bünyesinde yazılım üretmesine son vererek özel sektöre güvenmesi ve bu tür projelerin stratejik sektör olarak belirlenen bilgi teknolojileri sektörüne verilmesi.
- Bilişim müteahhidi firmaların devlet tarafından desteklenmesi ve büyük projeler verilerek uluslararası piyasada kullanabilecekleri referanslarının olmasının sağlanması.
- Türkiye’de uluslararası piyasalarda olduğu gibi kamu ve özel sektör projelerinde yatırım değerinin yüzde 3’ü oranında bir bütçenin bilgi teknolojilerine ayrılması.
- Nitelikli iş gücünün yetiştirilmesinde, üniversitelerin müfredatlarını özel sektörün beklentisi doğrultusunda belirlemesi ve yeni teknolojilerin ders olarak okutulması.
- Yazılım ve bilgisayar mühendisliği kariyer planlamasının ilkokul ve lise düzeyinde yapılması.
- İlkokulda yazılım kodlama derslerinin müfredata dahil edilerek küçük yaşlarda bilim ve matematiğe olan ilginin arttırılması.
- Yazılımcı İK açığının süratli bir şekilde İŞKUR’da kayıtlı işsizlerin özel bir fondan eğitim kurumları aracılığı ile eğitilerek sektöre sunulması.
- Yazılım sektöründeki yüksek maaşlardan dolayı çok ağır gelen SSK yükünün Türk yazılım sektörünün rekabet gücünü düşürmesinin engellenmesi.
- Kamu İhale Kanunları’nın kamudaki yazılım projelerinin gereksinimlerini karşılayacak şekilde değiştirilmesi ve şartnamelerdeki özel hukuk alanına giren cezai maddelerin tek taraflı olarak kamuyu koruyacak şekilde düzenlenmesine son verilmesi.
- Dünyada yazılım konusunda gelişmiş ülkelerde verilen fakat Türkiye’de uygulanmayan aşağıdaki teşviklerin devreye sokulması:
Destek Tipi | Açıklama | Uygulanan Ülke |
Devlet Doğrudan Destek | Yazılım şirketlerine performans odaklı geri ödemesiz, faizsiz beş sene kredi verilmesi | İrlanda, Hindistan |
Devlet Teşvikleri | Yazılım mühendislerinin ücretlerinin her türlü vergiden muaf olması | İsrail, Hindistan, Çin, Malezya, Tayvan |
Yazılım mühendislerinin ücretlerinden doğan sosyal güvenlik kesintilerinden muafiyet tanınması | Çin | |
Kurumlar Vergisi muafiyeti | Çin, Brezilya, Malezya | |
Yazılım şirketlerinde çalışan yazılım mühendisi dışındaki personelin ücretlerinden alınacak verginin ertelenmesi | İrlanda | |
KDV İstisnası | Çin, Malezya | |
Devlet Dolaylı Destekler | Kamu yazılım satın almalarının yüzde 20’sinin yerel yazılım şirketlerinden alınması zorunluluğu | AB |
Yıllar | Türkiye Yazılım Pazarı Büyüklüğü ve Cirosu |
2012 | 4,2 Milyar TL |
2013 | 4.9 Milyar TL |
2014 (tahmini) | 5,6 Milyar TL |
2015 (tahmini) | 6,2 Milyar TL |