1 + 1 = 11
Bu başlık, ülkemizde tanınmayan, ama ABD’de çok tanınan iş kadını Arianna Huffington’ın bir hesabı.
Hanım, kendi ismini taşıyan haber sitesi “Huffington Post”u 315 milyon Dolara America Online’a sattı. Yayın yönetmenliğne devam edecek. AOL, işine karışmaya başlarsa, Arianna’nın titizlikle oluşturduğu “içerik” bir bozulursa, iş tümden bozulur.
Arianna Stassinopoulos, komşumuzdan İngiltere’ye göçmüş cevval ve çapkın bir genç kız olarak daha öğrenciyken bile basının dikkatini çekmişti. 1970’lerde Arianna, Oxford’da öğrenci derneği başkanıydı. Oralarda bu ünvanlar zor elde edilir. İçi gelenekle doludur. Yaşam merdivenini çıkarken çok işe yarar.
Biraz daha büyüdükten sonra, 1980’lerin gözde gazetecisi Bernard Levin’le uzun bir aşk yaşadı. Ondan itinalı bir şekilde ayrılıp nihai hedefine gitti: New York.
Sağlam soyadlı bir petrol milyarderiyle evlenip, ondan da itinayla ayrılıp (ama soyadını koruyarak) siyasete yanaştı. California valisi olsam falan derken, Demokratlara demir attı. Haber ve yorum sitesi kurarak onlara destek olmaya karar verdi. Yıl: 2005. Ve sadece 6 yılda sitesini 25 milyon okuruyla, 315 milyon Dolara satacak değere getirdi.
Nasıl? İçeriği çok akıllıca ve maharetle bizzat oluşturarak… IMF Başkanı’ndan Tom Ford’a (tasarımcı), Madonna’dan Donna Karan’a ve başka bir çok ünlüye “içeriği güçlü” yazı yazdırdı. Kimin, hangi gün ne yazacağı hiç belli olmuyordu. Bu sürpriz öğesini başarıyla kullandı. Herkes HuffPo ne yazacak diye merak etti hep. Tasasız ve gamsız görünürdü. Ama feci kontrollüydü. Bu özelliğini haberciliğine yansıttı. Ve zekası: Kendi sitesi ve AOL’un (iki farklı çevrimiçi şirketin) bir araya gelmesini 1+1=11 diye formüle edecek kadar kıvrak. Bu sözü, slogan olacak.