1 Milyon Yazılımcı Projesinde İstihdamdan Daha Fazlasını Sağlayabiliriz
PlusClouds CEO’su Serkan Koçak, Sektör için uzun zamandır duyulan ihtiyacı karşılayacak olan güzel bir proje olmak ile birlikte sonrasında alınacak aksiyonlar ile sadece bilişim sektörünü değil ticaretin ve ekonominin de şahlanması sağlanabileceğinden bahsetti.
Bu bağlamda yazılım ve teknoloji ile ilgili üzerine düşünülmesi gereken iki önemli nokta var. Diğer sektörlerde yaptığımız gibi taşeronluk yapan bir ülke mi yoksa yeni teknolojilere imza atan ve katma değerli ürünler çıkartabilen bir ülke mi olmak istiyoruz?
Şu bir gerçek ki, online platformlar üzerinden verilecek eğitimler, ezbere bir sistemi pekiştirmekten öteye geçemeyecek. Ülkemizde teknoloji alanında kullanıcı olmak dışında bir kültürümüz olmadığı için, elbette bu ezber pekiştiren eğitimlerde başlangıç için faydalı olacaktır. “1 milyon yazılımcı projesi” ise pasif bir kullanıcı olmanın ötesinde insanlara ve sektöre yepyeni bir kültür aşılayacak. Bu insanlar da çalıştıkları şirketlere veya kurumlara edindikleri kültürü taşıyabilecekler. Sonrasında yapılacak hamleler ile 1 milyon kişiden %5’lik kısmını bir sonraki aşamaya taşıyabilirsek ancak o zaman taşeronluğun ötesine geçebiliriz. Bunun için bu %5’lik kısmın işin felsefesini öğrenmesi, kendi yöntem ve algoritmalarını geliştirebilecekleri ortamların sağlanması gerekir. Burada başta üniversiteler ve sektöre çok iş düşüyor. Son olarak da bu yazılımların ürünleşmesi ve markalaşması, yani satılması gerekir. Sadece bu alana özel, devletin de destekleyeceği bir start-up ekosistemi oluşturulmalıdır. Start-up dünyasındaki verileri incelediğimizde ABD, tüm dünyanın yaptığı yatırıma eşdeğer bir yatırım yapmakta. Günün sonunda da teknoloji devleri yapılan yatırımlar sayesinde bu ülkeden çıkıyor. Günümüzde en büyük şirketler listesinin başlarında inşaat, perakende veya petrol firmalarını göremiyoruz. Artık listelerin başını yazılım ve teknoloji firmaları çekiyor.
Yazılım geliştiren firmaların ihtiyaçları neler?
Birincisi eğitimli insan gücü. “1 milyon yazılımcı” projesi ile bu ihtiyacı gidermeye yönelik büyük adımlar atmaya nihayet başladık. Proje sonrasında alınacak karar ve aksiyonlar ile küresel alanda rekabet etme gücü kazanarak bu projeyi istihdamın ötesine götürebiliriz. Çünkü bilişim sektöründe yapılacak en kıymetli yatırım insandır.
Diğeri ise yerli ürünlere ülkemizdeki firmalar ve kurumlar tarafından şans verilmesi. Türkiye’de bizim gözlemlediğimiz en büyük problem, aksi iddia edilse de, yazılım alanında yerli yazılımın maalesef gerçek değerini hala görmüyor oluşu. İşleyişte ve kullanım alışkanlıklarında hala çok büyük eksiklikler var. Sadece bulut bilişim alanında geliştirdiğimiz Orchestrator Leo ürünü kurum ve şirketlerde kullanılsa yıllık 1 milyar dolardan fazla tasarruf sağlanır. Orchestrator Leo ile bir veri merkezinde kullanılan hiçbir yabancı yazılıma ihtiyaç duymadan tüm veri merkezini Orchestrator LEO ile uçtan uca insansız, yabancı lisanssız ve otomasyon teknolojileri ile yönetebilirsiniz. Net bir örnek vermek gerekirse; “Bir veri merkezindeki her bir kabinden 1 milyon dolar tasarruf sağlanabilir. Belediye ve devlet kurumlarında binlerce kabin olduğunu düşünürsek hesap yapmanın çok kolay olacağını göreceksiniz.” Ayrıca bu gibi kurumlarda veri merkezlerinin yabancı yazılımlar ile yönetiliyor olması da ayrı bir güvenlik problemidir.
Diğer firmaların geliştirdikleri ürünleri de eklediğimizde tasarruf rakamlarının haricinde uluslararası arenada da rekabet edebilecek güçlü yerli yazılım firmaları çıkartabileceğiz.
E-ticaret firmaları %70 tasarruf sağlayabilir
Serkan Koçak, diğer bir faaliyet alanımız olan bulut sunucu hizmetimizi kullanan e-ticaret firmalarından sadece bir tanesi yıllık 1 milyon TL tasarruf sağlamakta. Maliyet avantajına ek olarak yabancı bulut sağlayıcıların vermiş olduğu bulut hizmetinin benzerini yerli bir firma olarak verebiliyoruz. PlusClouds’dan hizmet alan uygulama geliştiren ve e-ticaret firmaları Kubernetes, Docker, Elastic Search Cluster, Redis Cluster, Load Balancer, Reverse Load Balancer, Web Application Firewall, SQL Server Always On, Kafka Cluster, Ansible Automation, Jenkins, IIS, VPN, NAT, Proxy, Virtual Private Network gibi alt yapı elemanları ve otomatik sunucu provizyonlama, otomatik ölçeklendirme, otomatik yapılandırma ve kurulum, otomasyon servisi ile ayarların doğrulanması ve izleme servisleri sayesinde sorunsuz ve eksiksiz olarak çalıştırabilmektedirler.
Ayrıca, pandemi süreci ile birlikte e-ticaret sitelerindeki yoğunluklar ciddi oranlarda arttı. Dolayısıyla firmaların bulut maliyetleri ve yeni teknolojilere entegre olma talepleri de artmış oldu. E-ticaret firmalarının sürdürülebilir bir yapıya sahip olabilmeleri için bizim gibi otomatik ölçeklenebilir ve yeni teknolojilere hakim yerli firmaları tercih etmelerini öneriyorum.” dedi.
Yerli yazılımda olduğu kadar yabancı yazılımlarda da problemler çıkıyor
Bu konuda yaşanan en büyük sıkıntı, yabancı yazılımın firmalar için daha kaliteli ve daha sorunsuz bir çözüm olduğuna dair bir algının oluşu. Ancak yerli yazılımlarda olduğu kadar yabancılarda da problemler çıkabiliyor ancak yabancı firmalar geri dönüşte yerli firmalar kadar çevik olamıyor. Aksanını anlamadığı bir ülke vatandaşından destek almak ve alamadığı desteğin bir de ücreti ödenmek zorunda kalınıyor. Ekonomik açıdan baktığımızda ise, yabancı yazılımlara iki üç kat daha fazla bütçe ayırılmasına rağmen yabancı yazılım üreticilerinin Türkiye’deki dolar kurunu bile umursamıyor oluşu da mevcut sorunu besliyor.
Yerliyi tercih eden yok denecek kadar az
1 Milyon yazılımcı projesininin etkilerini devamlı kılmak için, ek olarak Çin ve Korenin aldığı yolu izleyerek değişim ve gelişim alanında büyük adımlar atabiliriz. Bunun gerçekleşmesi için de başta kurumlar tarafından yerli yazılımın kullanılması gerekir. Şu an ülkemizde yabancı yazılımlara karşılık gelecek yerli ürünler var. PlusClouds olarak Yeni Zelanda’dan ABD’ye kadar çok büyük firmalar ile çalışıyoruz. Ancak ülkemizde işini gerçekten bilen firmaların bilişim departmanları dışında yerli yazılım tercih eden firmalar yok denecek kadar az. İşini bilen diyorum, çünkü işini bilen firmalar yerli yazılım ile ilgili denemelerini yaptıklarında farkı daha net görebiliyorlar ve kendilerine soruyorlar “Neden aynı yazılıma iki üç kat daha fazla ödeyeyim ki?”. Denemekten çekinmemeliyiz ve yabancı firmaların satışçısı olmaktan vazgeçmeliyiz. Şirket sahiplerinin özellikle bu alana dikkat etmesi gerekir çünkü IT departmanlarına daha fazla destek verilmesi kaçınılmaz bir gerekliliktir. Bu sayede sene sonu IT harcamalarından da %70 tasarruf imkanı yakalarlar.