1 trilyon avroluk kaynak harekete geçirilecek
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, 15 Mart tarihinde Ankara’da gerçekleştirilen, Türkiye-Avrupa Birliği (AB) arasındaki mali iş birliği kapsamında işletmelerin iç ve dış piyasada rekabet gücünü artırmayı amaçlayan ‘Rekabetçi Sektörler Programı’nın ‘Etkisi ve Ötesi’ başlıklı tanıtım toplantısına katıldı.
Türkiye’nin dört bir yanından proje geliştiriciler, uzman ve akademisyenlerle; Ar-Ge, inovasyon ve bilimin buluştuğu toplantının açılış konuşmasını yapan Bakan Varank, “Covid-19’u yaşadığımız bu kritik süreçte AB ile ilişkilerimizi güçlendirmenin, tam üyelik yolundaki çalışmalarımıza odaklanmanın her zamankinden daha elzem olduğunun bilincindeyiz. Ekonomik, siyasi ve sosyal alanlardaki iş birliği faaliyetlerimizi, uyum düzenlemelerimizi hız kesmeden sürdürüyoruz. AB ile uyum sürecinde başvurduğumuz başlıca mali araçlardan olan IPA ve Birlik programlarından daha fazla istifade etmek istiyoruz. Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) kapsamında bugüne kadar toplam 87 projeye, 800 milyon avro destek sağladık” açıklamasını yaptı.
Yeşil ve dijital dönüşüm için gereken yatırımlara kaynak ve bütçe garantisi sağlanıyor
Rekabetçi Sektörler Programı’nın 2007-2013 yıllarını kapsayan I. döneminde, Türkiye ekonomisinin rekabet gücünü artırmayı, bölgeler arası sosyoekonomik farklılıkları azaltmayı ana hedef olarak belirlediklerini hatırlatan Varank, bu dönemde 43 şehirde toplam 520 milyon avro bütçeli 46 projeyi hayata geçirdiklerini kaydetti. IPA 1 döneminde desteklenen projelerden yaklaşık 1500 KOBİ’nin faydalandığını belirten Varank, 300’e yakın yeni işletmenin bu projeler aracılığıyla kurulduğunu, çeşitli fonlar vasıtasıyla KOBİ’ler için 1 milyar avroluk sermaye finansmanı imkânı oluşturduklarını dile getirdi. Varank, Rekabetçi Sektörler Programı’nın 2014-2020 yıllarını kapsayan II. dönemini ise ‘Rekabetçilik ve Yenilik’ temasıyla hayata geçirdiklerine dikkat çekerek “Bugüne kadar yaklaşık 260 milyon avro bütçeli 41 projeyi destekledik. Bunlar arasında, yerli Covid-19 aşı ve ilaçlarının geliştirilmesinden otonom araçlara, dijital oyun sektöründen yosundan yakıt elde edilmesine, kanserle mücadeleden dijital dönüşüme kadar çok çeşitli projeler yer alıyor” şeklinde konuştu. Firma ve kurumların AB programlarından daha fazla yararlanabilmesi noktasında rehberlik hizmeti veren teknik destek projelerine de ağırlık verdiklerini söyleyen Varank, “2000’li yılların başından bu yana katılım sağladığımız Birlik programlarına ödediğimiz ulusal katkı payından daha fazla bir kaynağı ülkemize geri kazandırmayı başardık. Kapasite geliştirme alanındaki teknik destek projelerimize 2021-2027 yıllarını kapsayan IPA III döneminde de hız kesmeden devam edeceğiz” dedi. Varank, yaklaşık 1 trilyon avroluk bir kaynağı harekete geçirecek bu programın, yeşil ve dijital dönüşüm için gereken yatırımlara kaynak ve bütçe garantisi sağlayacağına dikkat çekerek “Covid-19 süreciyle birlikte yaşanan ekonomik daralmanın etkilerini bertaraf etmek ve AB sanayisini yeniden canlandırmak için bu projelere hız verildiğini görüyoruz. YatırımAB programı dışında, 2021-2027 döneminde Tek Pazar, Ufuk Avrupa ve Dijital Avrupa programları da hayata geçirilecek” dedi.
Türkiye ile AB’nin sanayi ve teknoloji alanında yürüttüğü iş birlikleri konuşuldu
Avrupa Yeşil Mutabakatı’na yönelik Ulusal Eylem Planı ve Yol Haritası çalışmalarının devam ettiğini dile getiren Varank, 2021-2027 döneminde AB’den sağlanacak Katılım Öncesi Fonlar ve AB programlarına ulusal katılım noktasında tüm paydaşlarla istişare halinde olduklarını kaydetti. Bakan Varank, AB üyelik sürecine sadece şartlar gereği ya da ekonomik çıkar bakımından yaklaşmadıklarını vurgulayarak “AB’nin insan hakları, hukukun üstünlüğü, fikir hürriyeti ve serbest ticarete dayalı değer yargıları bizim medeniyet anlayışımızla örtüştüğü için AB ile ortaklık kurmak istiyoruz. Cumhurbaşkanımızın sıklıkla ifade ettiği üzere, biz ülkemizin geleceğini Avrupa’da görüyoruz. Avrupa’nın geleceğinin de Türkiye’ye bağlı olduğuna inanıyor, Türkiye’nin üyelik sürecini AB açısından bir sınav olarak görüyoruz. Savunulan temel ilkelerin ne kadar özümsendiği, özellikle çok kültürlülük iddiasının ne kadar samimi olduğu, AB’nin önümüzdeki dönemde ortaya koyacağı yaklaşımla ortaya çıkacak” değerlendirmesini yaptı. Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı Faruk Kaymakcı, gerçekleşen projelerin sanayi ve teknolojiye katkı sağladığının altını çizerek asıl faydanın Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğinin tamamlanmasıyla olacağını ifade etti. Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Büyükelçisi Nikolaus Meyer-Landrut, Türkiye ile AB’nin sanayi ve teknoloji alanında yürüttüğü iş birliğine değinerek “AB tarafından finanse edilen Rekabet, Yenilik, İstihdam ve Eğitim Eylemleri arasında tamamlayıcılık ve sinerji sağlamayı hedefliyoruz” dedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Mustafa Erdoğan, “Ekonomimizi büyütmenin en temel yolunun daha yenilikçi ve kapsayıcı bir ekosistem oluşturmaktan ve yüksek katma değer üretmekten geçtiğini biliyoruz. Bu nedenle Rekabetçi Sektörler Programını yürütüyoruz” açıklamasını yaptı.