“100 bin nitelikli Ar-Ge personeli ile teknoloji üretmeye odaklandık”
23 yıldır bugüne ve geleceğe teknoloji perspektifinden bakan Bilişim Zirvesi geride kaldı. Kamu, bilişim, akademi ve iş dünyasını buluşturan zirvede; T.C. Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurul Üyesi Dr. Hakan Yurdakul, T.C. Sağlık Bakanlığı Bakan Yardımcısı Huzeyfe Yılmaz ve T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bakan Yardımcısı Zekeriya Çoştu konuşmacı olarak yer aldı. T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan da mesajlarını ilettiği video ile aktardı. Bakan Yardımcısı Çoştu yaptığı konuşmada; Türkiye’nin bilişim sektöründeki gücünü vurgulayarak 100 bin nitelikli Ar-Ge personeli ile teknoloji üretme hedefine odaklandıklarını belirtti. Kamu sektörünün itici gücünü bilişim sektöründe gördüklerini ifade eden Çoştu, “Bulut bilişim uygulamalarını teşvik etme, veri merkezi kapasitesini artırma ve yapay zeka çalışmalarında ivme kazanma gibi projeleri hayata geçiriyoruz. Ülkemizi yeni yüzyılda güçlendirmek için teknolojik üretimin öncelikli unsur olduğunu düşünüyoruz. Bu doğrultuda, Türkiye olarak küresel teknoloji yarışında yerimizi almalıyız ve bu potansiyeli birlikte değerlendirmeliyiz” dedi.
Bireylerin, şirketlerin ve ülkelerin olmazsa olmazı haline gelen teknoloji ve bilişimin yol haritasının belirlenmesi, geliştirilmesi için her yıl düzenlenen Bilişim Zirvesi’nin 23’cüsü sona erdi. İnsan zekasını taklit eden teknolojilerin ve bunun için gereken tüm ana teknoloji başlıklarının ele alındığı zirve, iş dünyasındaki karmaşık problemlerin basitçe çözülmesine, gizemlerin deşifresine ışık tuttu. Bu sene; “23” sayısının bilişim tarihindeki öneminden esinlenerek “Enigma” temasıyla gerçekleştirilen zirvede; “Üretken Yapay Zeka”, “Dijital İş Süreçleri, RPA ve Yapay Zeka”, “Güvenlik ve Sürdürülebilirlik” temalarının yanı sıra Bulut Teknolojileri, IoT ve Büyük Veri, Güvenlik Teknolojileri, Yazılım ve e-Ticaret, Sağlıkta Teknoloji, Yerli ve Milli Teknoloji ekseninde pek çok konuya yer verildi.
Etkinlikte T.C. Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurul Üyesi Dr. Hakan Yurdakul, T.C. Sağlık Bakanlığı Bakan Yardımcısı Huzeyfe Yılmaz, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bakan Yardımcısı Zekeriya Çoştu ve birçok sektör profesyonelinin konuşmacı olarak yer aldığı açılış oturumunda, T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan da mesajlarını ilettiği video ile aktardı.
Sektörlerin geleceğine ışık tutan etkinlik, SAP Türkiye ana sponsorluğunda ve Bulutistan, GlassHouse, Iovis, İşTurkcell, Logo, Snapbytes, Nutanix, Veeam premium sponsorluklarıyla gerçekleştirildi.
“Bilişim Zirvesi’24’te ‘Efficiency’ teması ile teknolojide verimliliği konuşacağız”
Zirvenin açılış programı BThaber Başkanı Murat Göçe’nin konuşması ile başladı. Bilişim Zirvesi’23’e gösterilen büyük ilgiye teşekkür ederek, 2024 yılında gerçekleşecek Bilişim Zirvesi’nin temasını ve tarihini açıklayan Göçe; “Bugün, 23. kez bir araya geldiğimiz etkinliğimizde sizleri ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Şimdi, gözlerimizi geleceğe çevirip, önümüzdeki yıl Bilişim Zirvesi olarak neye odaklanacağımıza bakalım. Teknolojiler, hayatımıza hızla entegre oluyor ve bu gelişmeleri detaylarıyla anlamaya çalışıyoruz. Ancak, bu teknolojilerin getirdiği yenilikleri iyi bir şekilde kullanamazsak, gelecekte karşılaşabileceğimiz sonuçlardan ne kadar emin olabiliriz? Bu soruyu önümüzdeki yıl birlikte düşünüp tartışacağız. Bilişim Zirvesi’24’te ana temamız ‘Efficiency’ olacak. Bu kelime; etkililik, etkinlik ve verimlilik anlamlarına geliyor. Biz de 24 Ekim 2024 tarihinde gerçekleştireceğimiz zirvemizde, bu başlığı merkeze alarak teknolojiyi en etkin ve verimli şekilde nasıl kullanabileceğimizi tartışacağız” dedi.
“Türkiye’nin 100 yılı, dijitalin 100 yılı olacak”
Açılış oturumunda, ilettiği video ile mesajlarını aktaran T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan önemli açıklamalarda bulundu. Milli teknoloji hamlesi vizyonu çerçevesinde yüksek teknoloji ürünlerini ülkemizde yerli ve milli imkanlarla üretebilmenin önemini vurgulayan Sayan, “Teknoloji üretimi, ülkelerin geleceği için kritik öneme sahiptir. Türkiye olarak, teknolojiyi sadece kullanıcı değil, üretici bir ülke olma hedefiyle hareket ediyoruz. Cumhuriyetin 100. yılına yakışır şekilde ilerleyen çalışmalarımızla, ülkemizi yüksek teknoloji üretim üssü haline getirme kararlılığımızı sürdürüyoruz. Türkiye’nin 100 yılı, dijitalin 100 yılı olacak ve bu hedefe ulaşmak için kararlılıkla ilerliyoruz” açıklamasında bulundu.
“Bakanlık olarak yeni bir sağlık veri platformunu hayata geçireceğiz”
T.C. Sağlık Bakanlığı Bakan Yardımcısı Huzeyfe Yılmaz, gerçekleştirdiği “Sağlıkta Teknoloji” başlıklı konuşmasında şunları aktardı: “Sağlık Bakanlığı, kamunun en etkili dijitalleşen bakanlıklarından biridir. E-nabız sistemi, merkezi hekim randevu sistemi gibi birçok sistemimiz dünya genelinde tanınmış durumda. Tabii ki yurtdışında genel olarak fark yaratmak için daha fazlasını yapmaya ihtiyacımız var. Sağlık Bakanlığı olarak, oldukça kapsamlı bir veri havuzuna sahibiz. Doğumdan ölüme kadar tüm verilere hakim durumdayız. Kamu verilerini dışarıya açamıyoruz ancak ana hedefimiz, bu verileri kullanarak yapay zeka ile gerçekleştirilebilecek çalışmalara odaklanmak. Sağlık, gerçekten fark yaratabileceğiniz bir alan, bu nedenle tüm çabamızı buraya yoğunlaştırdık. Zaten farklı kişiselleştirilmiş tıp gibi çalışmalarımız var, ancak ayrıca yeni bir sağlık veri platformunu hayata geçireceğiz. Sentetik verilerle algoritmaları çalıştırarak, kapalı bir sistem içinde veriden anlam çıkarmaya yönelik sonuçları elde etmeye çalışacağız. Bu hizmetleri yakın bir zamanda sunmayı hedefliyoruz ve bu konuda önemli adımlar atılmasını amaçlıyoruz.”
“Kamu sektöründeki atılımın itici gücü bilişim sektörü”
T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bakan Yardımcısı Zekeriya Çoştu; “Yerli Milli Teknolojide Önemli Adımlar” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Çoştu konuşmasında; “Öncelikle yeni yüzyılın ülkemizi güçlendirmesi dileğiyle, Türkiye’nin teknolojik üretimle güçlenmesi gerektiği vurgusunu yapmak istiyorum. Ekonomide artık teknoloji üretmek ana unsur haline geldi. Biz de ülke olarak bu yarışın içinde olmalıyız. Bugün 101 teknoparkımızın içindeki 10 bin firma, 1600 Ar-Ge tasarım merkezi ve 100 bin nitelikli Ar-Ge personeli ile teknoloji üretmeyi geliştiriyoruz” dedi.
Kamu sektörünün itici gücünün bilişim sektörü olduğuna ve sektörün dinamizminin yüksek olduğunu belirten Çoştu, bakanlık olarak hayata geçirdikleri projeleri de şöyle aktardı: “Kamu olarak bulut bilişim uygulamalarını teşvik etmek için strateji oluşturuyoruz. Veri merkezi kapasitemizi artırıyor, büyük veri merkezlerini ülkemize çekmek için çalışmalarımız devam ediyoruz. Yasal düzenlemeleri hızlandırarak sınır ötesi veri paylaşımını teşvik ediyoruz. Bakanlık olarak ve kamu olarak ciddi bir teşvik mekanizması yürütüyoruz. Yapay zeka çalışmalarında ivme kazanmayı hedefliyoruz ve bilişim sektöründeki iş birliklerimizi artırmayı planlıyoruz. Sektör kampüs programı ile üniversite öğrencilerini sektöre hazırlıyoruz. İŞKUR ile iş birliği yaparak bilişim sektörüne hitap edecek bir yapı kuruyoruz. Yapacak çok işimiz var ve bu potansiyeli birlikte iş birliği ile değerlendirebiliriz.”
“Yatırım almak ve yapmak için süreç odaklı bir örgütlenme gerekli”
T.C. Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurul Üyesi Dr. Hakan Yurdakul, açılış programında gerçekleştirdiği “Teknoloji Ekonomisi” başlıklı konuşmasında Türkiye’deki bilişim sektörü rakamlarını detaylandırarak; “2021 yılı verilerine göre Türkiye, GSYH’na (OECD’de 13’üncü) kıyasla küresel BT pazarında küçük-orta ölçekli bir satıcı ve alıcıdır. Yani büyüme potansiyelimiz yüksektir ama performansı gelişim gerektirir. Donanımda (mal) dış ticaret açığı yılda %2,6 artarken, yazılımda %0,9 azalmaktadır. Büyük ölçekli olmayı gerektiren donanım yerine, odak noktamızın yazılım olması gerekmektedir. BT sektöründe kamunun destek artışına (%53) kıyasla BT ihracat artışı (%15) yavaştır. İhracat ile teknopark, şirket ve patent artışları arasındaki korelasyon çok yüksek ama firma başı çalışan sayısı düşük, ölçeklenme çok yavaş gerçekleşmektedir. Kamu sektörünün yerli ürünleri ticarileştirme performansı düşüktür. Bu tablo gösteriyor ki; kamu, sınırları belirleyip referans olabilir ancak şirketlerin öz işlerini yapması ve satış-pazarlama-networking odaklı olması gereken özel sektördür. Yatırım almak ve yapmak için süreç odaklı bir örgütlenme gerekli” dedi.
“ChatGPT, 5 bin yıllık insanlık medeniyetini 3 yılda öğrendi”
Zirvenin ana tema (keynote) konuşmasını Digitopia Kurucusu ve CEO’su Halil Aksu gerçekleştirdi. Aksu, “Gen AI Şişeden Çıktı. Bu Devrime Hazır mısınız?” başlıklı konuşmasında, “Üretken yapay zeka şişeden çıktı. Teknoloji geliştikçe, şirketlerin yapay zekayı etkin bir şekilde kullanmaları kaçınılmaz hale geliyor. GPT’nin geleceği, açık kaynak modelleri, genel yapay zeka ve teknoloji trendleri üzerinde duruyoruz. Her yıl bir önceki yıldan belki milyonlarca kat daha gelişmiş olacak bir ekosistemden söz ediyoruz. Düşünün ki; 5 bin yıllık insanlık medeniyetini ChatGPT 3 yılda öğrendi. Önümüzdeki 3 yılı hayal bile edemiyoruz şu an. Bu nedenle sektörlerin de hızlı olması ve hızlı aksiyon alması önemli. Akıllıca ve geliştirme niyetiyle teknolojiyi kullanmalı, önümüzdeki döneme hazırlıklı olmalıyız. Sektörlerin ve şirketlerin gelişen teknoloji devriminin karşısında başlarını kuma gömmeleri değil, doğru adımları atarak teknolojiyle kol kola ilerlemeleri gerekiyor. Bu sayede; teknolojinin sunduğu imkanlarla sağlık, eğitim, güvenlik gibi birçok alandan onlarca kat daha iyi verim alabiliriz” açıklamasında bulundu.
“Kurumsal süreçlere yapay zekayı entegre etmek kaçınılmaz hale geldi”
SAP Türkiye’nin Genel Müdürü Uğur Candan, yaptığı konuşmasında “Üretken Zeka” başlıklı sunumunu aktararak, “Yapay zeka sürekli olarak geliştiriliyor ve yapay zeka tarafından gerçekleştirilen işlemler artık 2 kat daha hızlı bir şekilde yapılabiliyor. Bu, oldukça dinamik bir yapay zeka ekosisteminin varlığı anlamına geliyor ve bu potansiyeli değerlendirmek şirketler için büyük bir fırsat. Generative AI (üretken yapay zeka) ile yepyeni bir dünya açıldı ve bu, kurumsal süreçlere yapay zeka entegrasyonunu kaçınılmaz hale getiriyor” diye konuştu.
Şirketlerin bu noktaya yatırım yapmaları gerektiğinin altını çizen Candan, sözlerini şöyle tamamladı: “Finans, satın alma, insan kaynakları, IT, teknoloji yönetimi, tedarik yönetimi gibi alanlarda yapay zeka kullanımı, verimliliği önemli ölçüde artırabilir. Generative AI (üretken yapay zeka)’ın ihtiyaca yönelik kod yazabilme yeteneği büyük önem taşıyor. Geçtiğimiz aylarda kullanıma sunduğumuz yapay zeka asistanı SAP Joule, işinize hız katmaya, akıllı çıktıları ile verimli şekilde üretmeye ve yönetim kabiliyetinizi artırmaya başladı. AI kullanmaya nereden başlayacağımız bugün sormamız gereken soru. Bu soruya SAP Signavio – Business Process Intelligence aracımızla yanıt bulabileceksiniz. Geçtiğimiz aylarda kullanıma sunduğumuz yapay zeka asistanı SAP Joule, işinize hız katmaya, akıllı çıktıları ile verimli şekilde üretmeye ve yönetim kabiliyetinizi arttırmaya başladı. İşinizi nasıl geliştireceğinizi, başlangıç noktanızı, bütçeleme stratejinizi ve eksikliklerinizi yapay zeka size sunuyor. Üstelik bunları uyarlama yaparak değil kayıtlara bakarak söylüyor. Loglara bakarak ‘reverse log mining’ üzerinden aktarım yapıyor. Ayrıca, inovasyonun nereye yönlendirilebileceği konusunda önerilerde bulunuyor.”