137 milyon kopya
Dünyanın en çok nesneye sahip müzesi, bilim ve teknoloji ağırlıklı Smithsonian (Başkent Washington) 137 milyon “nesne”sinin 3D kopyalarını yapmaya girişiyor.
İlk iş olarak, ABD Kurucu Baba’larından, Üçüncü Başkan Thomas Jefferson’ın bir heykeli 3D olarak “basıldı.” Beyefendinin uzaklardaki müze malikanesindeki heykeli bu işe uygun cihazlarla “tarandı” ve ortaya, heykelin tıpatıp kopyası çıkartıldı. Washington’da, adına açılan serginin girişine konuldu.
Heykele bakan, bunun 3D olduğunu anlamıyor. Çünkü, zaten heykel dediğin şey, kalıpla yapılır. Tıpkısına benzer (benzeyebilir?). Ha 3D olmuş, ha alçı-kalıp-bronz olmauş ne fark eder?
Para fark eder.
3D baskı ne kadar ileri teknolojiyse, bir o kadar da ucuz. Çünkü işe, alçıdan kalıp almak girmiyor. Sonra bununla ilgili bir sürü başka işlem de yok.
İşin ironik bir yanı da var: Jefferson, sadece ABD Anayasası’nda şekillenen liberal özgürlükçü görüşleriyle ünlü değil. Yenilikçiliğe de meraklıydı.
Yazılarının kopyasını o an çıkartmaya yarayan yenilikçi bir aracı ilk ve sürekli kullanmasıyla ünlü.
Dolmakalemini, bir başka dolmakaleme bağlayarak, yazısının kopyasını yazmayı sağlayan bir araç kullanaıyordu. Adı poligraf olan bu aracın patenti 1803’te alınmıştı. Jefferson, hemen kullanmaya başladı. İşlemi daha iyileştirmek için patent sahibi Charles Willson Peale’e öneriler yaptı. Sergide Jefferson’ın poligrafı da var.
Kopya meraklısı Thomas’ın heykelinin kopyası, -görse onun da kullanmak isteyeceği- yenilikçi bir sistemle 200 yıl sonra başka bir kopya makinesiyle yapıldı işte.
Günümüze dönersek yeniden… 3D tekniği hızla gelişiyor. General Electric, bu yöntemle jet motoru parçaları üretmeye başladı. Kobalt ve krom tozundan… Ama şimdilik, baskı fazla yavaş.
Artıları ise çok:
* Baskısı yapılan şey, daha hafif ama çok daha dirençli malzemeden yapılabiliyor. Bu işlem için fabrika veya tesis gerekmiyor. Bir 3D baskı makinasıyla, bir makinanın parçası, her hangi bir yerde -hatta deniz ortasında bir gemide- bile yapılabiliyor. Bu özelliği, mekanik sorunların anında ve oracıkta çözülmesini hızlandıracak. Elbette bunun olabilmesi için, örneğin gemilerde 3D baskı makinesi bulundurmak gerekecek.
* Malzemeden tasarruf: Atık yok. Her şey milimine kadar kullanılıyor. Titanyum gibi çok pahalı bir malzeme örneğin hiç boşa gitmiyor.
* Seramik bile kullanmak mümkün.
* Tıpta protez yapmaktan, Hollywood filmlerine kılık-kıyafet-parça üretimine kadar akla gelebilecek her konuda 3D baskı yayılıyor. O kadar ki 16 mikron inceliğinde baskı bile yapmak mümkün oldu. Bir alyuvar=9 mikron!