2010 telafi yılı olacak
Geride bıraktığımız 2009 yılı, küresel kriz dolayısıyla toplamda bilişim pazarı için çok da parlak olmayan bir dönem oldu. Bilişimin alt alanlarına tek tek bakıldığında, her alanda durumun farklılaştığını görüyoruz. Bu anlamda donanım sektörünün yılı küçülmeyle bitirdiği tahmin ediliyor. Diğer yandan yazılım ve hizmet alanları büyüme kaydetmiş durumda.Geride bıraktığımız 2009 yılı, küresel kriz dolayısıyla toplamda bilişim pazarı için çok da parlak olmayan bir dönem oldu. Bilişimin alt alanlarına tek tek bakıldığında, her alanda durumun farklılaştığını görüyoruz. Bu anlamda donanım sektörünün yılı küçülmeyle bitirdiği tahmin ediliyor. Diğer yandan yazılım ve hizmet alanları büyüme kaydetmiş durumda. Telekom sektörü ise bu yıl 3G ve numara taşıma ataklarıyla önemli bir hareketlenme yaşadı. Bu hareketlenmenin toplam bilişim pazarını da etkilediği tahmin ediliyor.
Yazılım büyüyor
Sektörün 2010 yılında ise temkinli şekilde hareket etmesi bekleniyor. Yeni yıl toplam bilişim pazarının üzerindeki ölü toprağını silkeceği ve ufak adımlarla ilerleyeceği bir dönem olacak.
Yazılım sektörünün ekonominin tüm kollarını etkileme yeteneği olduğunu belirten YASAD Başkanı Gülara Tırpançeker, şu değerlendirmeyi yaptı: “Küresel krizin 2009 yılında yazılım sektörünü de etkilediği bir gerçek. Ancak, kriz ortamına rağmen rekabet gücümüzün azalmaması, inovasyon ve Ar-Ge çalışmalarının artırılması gerekiyor. 2009 yılında Türkiye pazarında telekomünikasyon alanında bir canlanma yaşandı. 3G hizmetleri bu konuyu tetikledi. Yazılım sektörünün 2009 yılı sonunda, 2008 yılı rakamlarının bir miktar üzerinde olduğunu ve yaklaşık yüzde ikilik bir büyüme gösterdiğini tahmin ediyorum. Yazılımın kurumlar için katma değer yaratan bir etken olması nedeniyle 2010 ve sonraki yıllarda da yazılıma yapılan yatırımlar artacak ve sektör büyümeye devam edecek. Yazılım sektörünün 2010 ve sonraki yıllarda, ülkemizin büyüme oranının üzerinde bir oranla büyümeye devam edeceğini ve iki haneli büyüme rakamlarına ulaşacağını tahmin ediyorum.”
Türkiye’de BT sektörü içinde yazılım ve hizmetlerin yeterince büyük olmadığını belirten Tırpançeker, “Türkiye bilgi teknolojileri pazarı, donanım ağırlıklı bir yapıda. Dünya genelinde donanım tüm bilgi teknolojileri harcamasından yüzde 39 pay alırken bu oran Türkiye’de yüzde 70 seviyesinde. Yüzde 30’u ise yazılım ve hizmetlerden oluşuyor. Önümüzdeki yıllarda, yazılım ve hizmetler alanının daha fazla büyüyerek bu oranın değişeceğini düşünüyorum” dedi.
Küresel krizin sektöre etkilerine işaret eden Microsoft Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çağan, genel anlamdaki küçülmeye karşın yazılım tarafındaki büyüme oranının yüzde 7 olduğunu kaydetti. Küresel ekonomide bazı temel göstergelerde iyileşmelerin kendini hissettirdiğini belirten Çağan, “Temkinli yaklaşımımızı korumakla birlikte önümüzdeki yılın özellikle bilişim sektörü açısından daha iyi geçeceği kanısındayız. Bu açıdan baktığımız zaman bilişim sektörü basını tarafından yapılan değerlendirmeler Türkiye’de bilişim sektörünün bu yılı en az yüzde 7’lik bir daralmayla kapatacağını gösteriyor. Ancak yazılım ve hizmet sınıfındaki büyüme, Türkiye’de teknolojinin kurumlara sunduğu katma değerin artık anlaşılmış olduğunu gösteriyor. Tüketici talebindeki daralmayla birlikte ortaya çıkan yoğun rekabet ortamında yöneticiler artık maliyetlerini azaltmak ve kurumsal verimliliği artırmak için teknolojiyi daha etkin bir şekilde kullanmak istiyor” dedi.
Çağan, 2010’da yazılım endüstrisi genelinde mobil ve internet teknolojilerine sahip uygulamaların payının daha da artacağını belirtti.
Patlama beklemek yanlış
Geçtiğimiz yıl şirketlerin ekonomik gidişata göre pozisyon aldıkları için ciddi bir travma etkisinin olmadığını belirten Avnet Türkiye Genel Müdürü Cem Aşık, şunları söyledi: “Aslında bir süredir gelişme var fakat nereden nereye baktığımız önemli. Yani 2007-2008 ile karşılaştırırsak yavaş giden bir iş seviyesi var. Ama giderek daha da artan bir eğilimde çıkış yaşanıyor. Ama ben ne 2010’da ne 2011’de birden bire yükselecek bir iş eğilimi beklemiyorum. 2010’da halâ ciddi problemler var. Örneğin, işsizlik artıyor. Bu önemli bir sorun. Tüm dünyada büyüme çok olmasa da enflasyonun yükselmesi bekleniyor. Bu da sektör açısından bir sorun. Dolayısıyla mutlaka iyi bir gidiş olacak. Ama bu faktörler, o iyi gidişin hızını yavaşlatacak.”
Sektör iş süreçlerini verimli kılan yazılımlara daha çok ağırlık verecek. Sanallaştırma ve bulut bilgi işlem sistemlerine artan ilgiye işaret eden Aşık, veri depolama çözümlerinin de giderek özelleştiğini; artık ürün değil verinin türüne göre farklı çözümler oluşturulduğunu kaydetti.
Ekonomik krizin etkileriyle özellikle kurumsal şirketlerin 2009’da bilişim alanındaki bütçelerini oldukça düşük tuttuklarının altını çizen TÜBİSAD Başkanı Turgut Gürsoy, telekom sektörünün ise bu anlamda bir istisna olduğunu ifade etti. Gürsoy, “Telekom sektöründeki 3G yatırımları ve sabit hatlardaki yeni düzenlemeler nedeniyle yatırımlar aynen devam etti. Hatta sektörün büyümesine de çok ciddi katkıları oldu. Telekom sektöründe 3G oldukça büyük bir atılım yapılmasını sağladı. Bu alandaki lisans sahibi üç şirketin yatırımları sayesinde hem telekom sektörü hem o sektöre yönelik iş yapan bilgi teknolojileri şirketleri iyi bir dönem geçirdi. Yine bu sektörde 2009’da başlanan numara taşınabilirliği de rekabeti artıran, hareketlilik getiren önemli etkilerden bir tanesi oldu” dedi.
Donanım ve tüketici elektroniğine bakıldığında 2008’in son aylarında ve 2009’un ilk 3 ayında tüketicilerin krize olumsuz refleksleri olduğunu belirten Gürsoy, özellikle elektronik perakendesinde tüm alımların durduğunu ifade etti. Buna karşın KDV indiriminin bu alanda çok ciddi bir ivme kazanıldığını kaydeden Gürsoy, bazı alanlara kıyaslandığında 2008’e göre adetsel olarak yüzde 55’lik büyüme gerçekleştiğini belirtti.
EITO verilerine göre 2008 yılında 19,1 milyar avro büyüklüğe ulaşan bilişim sektörünün 2009 yılında da krize rağmen yüzde 10’luk bir büyümeye ulaşacağını öngördüklerini belirten Gürsoy, “Bu büyümedeki en büyük etkenin telekom sektöründe 3G alanındaki gelişmeler ve donanım tarafında KDV oranının indirilmesi oldu” dedi.
Gürsoy, yeni yılın sektör açısından daha iyi geçmesini beklediklerini belirterek, “Büyüme oranı eğer gerekli koşullar sağlanırsa yüzde 20 düzeyinde gerçekleşebileceğini düşünüyoruz. Bu oranın yaklaşık yüzde 12-14’ünün yine telekom sektöründen, yüzde 6-8’lik bölümünün ise bilişim sektörünün geri kalan alanlarından geleceğini düşünüyoruz” dedi.
Ekomonik kriz nedeniyle özel ve kamu sektörlerinde telekomünikasyonla ilgili projelerin belirli ölçüde ertelendiği belirten İşNet Genel Müdürü Hakkı Akşener, bu durumun satışlara olumsuz etkilerine işaret etti. “Aslında tüm sektörlerde olduğu gibi telekomünikasyon sektörü de bu ekonomik olumsuzluklardan etkilendi. Ancak sektör bazlı bakıldığında diğer sektörlerde olduğu kadar küçülme eğilimi olmadı. Hatta diğer sektörlere nazaran büyüme gösterdi” diyen Akşener, 2009’un yapılan regülasyonlar anlamında önemli gelişmelerin yaşandığı bir yıl olduğunu ifade etti.
Veri ve ses anlamında mobil tarafa kayışın yaşandığını belirten Akşener, “Burada hakim GSM operatörleri telekom altyapılarına yatırım yaparak ilerliyorlar. Üç GSM operatörünün altyapı şirketlerini satın alarak konumlarını güçlendireceklerini tahmin ediyoruz. Alternatif telekom operatörü olarak buradaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Veri ve ses anlamında mobil tarafa kayışın yaşanacağını öngörüyoruz. Burada katma değerli hizmet sunan şirketlerin gelecekte önemli bir pozisyon alacağını düşünüyoruz” dedi.
Kriz ortamının şirketleri verimli olmaya zorladığını ifade eden Akşener, bu anlamda da şirketlerin özellikle CRM ve ERP konusuna ağırlık verdiklerinin altını çizdi.