2023 vizyonu, bilişim sektörü ve atalet
Şu sıralar Mümin Sekman’ın “Kişisel Ataleti Yenmek” isimli kitabını tekrar okuyorum. Mümin Sekman kitabında ataleti uzun uzadıya anlatıyor. Bir şeyi yapmak isteriz, yapmamız durumunda ne kazanacağımızı, yapmamamız durumunda ne kaybedeceğimizi, yaparsak ne kadar mutlu olacağımızı biliriz. Eğer harekete geçersek ne kadar başarılı olacağımızı da biliriz. Ama bir türlü harekete geçmeyiz. Ataleti kısaca böyle tanımlıyor. Kitapta ayrıca ataletin çeşitlerini ve atalet ile başa çıkma yöntemlerini de açıklıyor. Çeşitli başka çıkma yöntemleri var ancak benim şahsi görüşüm atalet halinin varlığından haberdar olmak bu halden çıkmak için gerekli enerjiyi harekete geçirmek için yeterli olacağı yönünde. Atalet konusu bireysel olduğu kadar aynı zamanda toplumsal da olabilir. Toplumun çoğunluğunda bu durumun varlığı, üretkenliğin, yeniliklerin, bilimsel buluşların durması demek olur ki, sonun başlangıcı sayılabilir.
Bugün yaklaşık 130 bin olan bilişim sektörü çalışan sayısı 2023 yılında 1 milyon olacak mı? Bunun cevabını şimdilik bilmiyoruz. Hükümetimizin 2023 vizyonunda ülkemizin bölge de yazılım üssü olması hedefi de var. Ancak bu hedeflerin gerçekleşmesi için birçok unsurun bir araya gelmesi gerekliliği de açık. Sanayi daha da gelişmeli, ülkemiz çekim merkezi olmaya devam etmeli, istikrar sürmeli. Kabul ama geride olduğumuz bir alanda değerli bir fark yaratmadan nasıl bu hedeflere ulaşabiliriz? Fark yaratma konusundaki ataletten nasıl çıkabiliriz? Özellikle bilişim gibi dinamizmin yoğun olduğu sektörlerde atalet bir son olabilir. Yeni hükümetin bu konuda yapacaklarını, silikon vadisi projesinin bu hedeflere olumlu etkilerini bekleyip göreceğiz.
2023 Türkiye’sinde hedeflenen bilişim sektörü için genç, güçlü ve çalışkan bir topluma ihtiyacımız var. Nüfusumuz genç ve güçlü. Geriye kalan çalışkan olmak. Ataletten uzak kalmak. Büyük başarılara imza atabileceğimiz bilişim sektöründeki hedeflerimizin gerçekleşmesi ümidiyle..