‘2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı’nın odağı: Mobilite, lojistik ve dijitalleşme
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, 5 Nisan tarihinde düzenlenen ‘Ulaştırma ve Lojistik Master Planı-Ulaştırma 2053 Vizyonu Lansmanı’nda, ‘2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı’nı açıkladı. Karaismailoğlu, “Yarının stratejisine hazırlanırken yola çıktığımız İnsan-Veri-Yük kavramları artık Lojistik-Mobilite-Dijitalleşme ekseninde; yeni ulaşım yaklaşımı ve uygulamalarıyla ele alınacak” değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Karaismailoğlu, 2053 yılında bölünmüş yol ağının 38 bin 60 kilometreye, demiryolu hat uzunluğunun da 28 bin 590 kilometreye çıkarılacağını ifade ederek havalimanı sayısının da 61’e yükseltileceğini kaydetti. Karaismailoğlu, “Tüm ulaşım modlarını entegre bir yaklaşımla ele alarak, yolcu ulaşımı için en iyi alternatiflerin sunulmasını amaçladığımız ‘2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı’ ile yük taşımacılığında da rekabetçi bir lojistik sektörün oluşturulması için gerekli adımlar ve stratejiler de ortaya konuldu” şeklinde konuştu. ‘2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı’nda odaklanılan temel konuların; mobilite, lojistik ve dijitalleşme alanlarında olduğuna dikkat çeken Karaismailoğlu, şunları aktardı: “Bu plan; Türkiye’mizin ekonomik gelişimine üst düzeyde katkıda bulunacak. Türkiye; yeni, hızlı ve konforlu bir altyapıyla daha sürdürülebilir, güvenli, çevreci, erişilebilir, kapsamlı, hızlı ve teknolojik olarak daha yenilikçi bir ulaştırma sektörüne sahip olacak. Bu yenilenme süreci; ulaşım ve haberleşme alanlarında bütünsel kalkınma odaklı ve dünyayı Türkiye’ye entegre etmeyi hedefleyen iddialı bir süreç. Ulaştırma ve lojistikte küresel ölçekte öncü, bölgesinde lider bir ülke olmak için ulaştırma ve lojistik faaliyetlerinde bütünselliği sağlayacağız. Ulaşım hizmetlerine adil erişimi artıracak ve altyapı kalitesini en üst seviyeye yükselteceğiz. Ulaştırma ve lojistikte etkinlik ve verimliliği sağlayacak, maliyetleri düşüreceğiz. Bu hedeflerimiz doğrultusunda ‘2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı’, kıtalararası kesintisiz bir ulaşım altyapısı tahsis etmemiz için kritik değerde.”
2025-2030 arasında otonom araçların hayatımızın olağan bir parçası olması bekleniyor
“Dünya ekonomisinin yüzde 90’ından fazlası kentsel alanlarda üretilecek” değerlendirmesini yapan Bakan Karaismailoğlu, “Bu artış bize gösteriyor ki dünyada ulaşıma yönelik talep; 2050 yılına geldiğimizde iki katına çıkacak” dedi. Akıllı Ulaşım Sistemleri için önemli adımlar attıklarını belirten Karaismailoğlu, “Akıllı Ulaşım Sistemleri’ni yaygınlaştırılarak, trafik güvenliğini artırma, seyahat sürelerini azaltma, mevcut yol kapasitelerinin daha etkin, daha verimli kullanılmasını ve mobiliteyi artırmayı hedeflediğimizi deklare ettik. Ulaştırmanın dünyadaki geleceğini belirleyen diğer etkenleri ise ‘Sürdürülebilirlik, Yeni Nesil Ulaşım ve Şehirleşme’ olarak özetlememiz mümkün. Ulaştırma yatırımlarımızı gerçekleştirirken geleceğin ulaşım teknolojilerini ve değişen hareketlilik alışkanlıklarını da göz önünde bulunduruyoruz. Bu bağlamda yeni nesil ulaşım eğilimlerini yakından takip ederek yatırımlarımızı bunların ışığında şekillendiriyoruz. Elektrikli araçlar, ilk belirleyici eğilim olarak öne çıkarken, 2035 yılında elektrikli araçların yeni araç satışındaki payının yüzde 35’e ulaşması beklenmekte. Bizler de ülkemizdeki elektrikli araç altyapısı için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bir diğer eğilim olan ‘Paylaşımlı Seyahat’e baktığımızda ise 2035 yılında tüm ulaşım modlarında kullanılan araçları paylaşarak seyahat etmek isteyenlerin oranının yüzde 14’e ulaşması öngörülüyor. Otonom araçlar da yine ulaştırmanın geleceği için öne çıkan, etkin bir eğilim. 2025-2030 yılları arasında hayatımızın olağan bir parçası olması beklenen otonom araçlarında 2035 itibarıyla yeni araç satışlarındaki payının yüzde 16 olacağı tahminleri yapılmakta. Bu alandaki son eğilim olan bağlantılı araçlar, yani her an internet erişimi olan, birbiriyle ve altyapıyla anbean iletişim içerisinde olan araç sistemlerinin 2035 yılında, toplam araçlar içerisindeki payının yüzde 68’e çıkacağı tahmin edilmekte. Bizler de şimdiden akıllı otoyollarımızı inşa ederek bu geleceğe hazırlanıyoruz. Yarının stratejisine hazırlanırken yola çıktığımız İnsan-Veri-Yük kavramları; artık Lojistik-Mobilite-Dijitalleşme ekseninde, yeni ulaşım yaklaşımı ve uygulamalarıyla ele alınacak.”
Demiryollarındaki toplam enerji ihtiyacının yüzde 35’i yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanacak
Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı için ciddi, veriye dayalı, ortak aklı önemseyen, topluma kulak veren bir anlayışla ilerlediklerini aktaran Karaismailoğlu, öncelikle güncel sosyo-demografik, arazi kullanımı, ulaştırma sistemleri, altyapı ve turizm verilerini toplayarak, ihtiyacı analiz ettiklerini belirtti. ‘Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı’ çerçevesinde yapılan yoğun çalışmalar sonucunda her bir sektör için hedefleri tek tek belirlediklerini dile getiren Karaismailoğlu, bu yolda 55 ülkeden üst düzey katılımcıların yer aldığı 12. Ulaştırma ve Altyapı Şûra’nın çıktılarının da ışık tuttuğunu söyledi. Bakan Karaismailoğlu, hızlı tren bağlantısı olan il sayısının 8’den 52’ye yükseltileceğini kaydederek “Bunların sonucunda; bir yılda taşıdığımız yolcu sayısını 19,5 milyondan 270 milyona, yükü ise 55 milyon tondan 448 milyon tona ulaştıracağız. Emniyetli, hızlı, verimli ve etkin bir altyapıya sahip olacak Türkiye’mizin demiryollarındaki toplam enerji ihtiyacının yüzde 35’i yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanacak. Demiryollarındaki bu dönüşüm karayollarımız üzerindeki yoğunluğu azaltması yönünden de son derece önemli. Bu yöntemle, karayollarımızdaki yıllık yük taşımacılığı payı yüzde 71,39’dan yüzde 57,47’ye düşürülecek. Akıllı ve otonom teknolojilerle donatılmış, hızlı, emniyetli yol altyapısıyla kazalar azaltılacak. Karayollarında fosil yakıt yerine elektrikli ve alternatif enerji kullanımı artırılacak. Bunun için ‘elektrikli şarj’ gibi elektrikli araçlar için uygun altyapılar oluşturulacak” şeklinde konuştu. ‘Mavi Vatan’ın temeliİ uluslararası ticaretin, ulaşımdaki entegrasyonunun kilit noktası denizyollarında ise liman tesisi sayısının 217’den 255’e çıkarılacağını belirten Karaismailoğlu, Yeşil Liman uygulamalarının yaygınlaştırılarak, limanlarda yüksek oranda yenilenebilir enerji kaynakları kullanılmasının sağlanacağını dile getirdi ve otonom gemi seferleri geliştirileceğini, limanlarda otonom sistemlerle elleçleme verimliliği artırılacağını kaydetti.
Havayolları taşımacılığında çevre dostu bio-yakıt veya sentetik yakıt üretimi yapılacak
Havacılık sektöründe; emisyon izleme, raporlama, doğrulama altyapısının oluşturulacağını ve karbon emisyonlarının stratejik şekilde yönetileceğini vurgulayan Adil Karaismailoğlu, “Havayolları taşımacılığında çevre dostu bio-yakıt veya sentetik yakıt üretimi yapılacak. Bölgesel havayolu kargo taşımacılığı daha da geliştirilecek. Ticaretimizin dinamosu lojistik sektörümüz için de hedeflerimiz net: 2053 yılına kadar lojistik merkez sayısı 13’ten 26’ya çıkarılacak. Lojistik Performans Endeksi sıralamasında ilk 10 ülke arasında yer alınacak. Kuru liman sistemi geliştirilecek ve yaygınlaştırılacak. Orta Koridorda lojistik bir üs haline gelinecek. Uluslararası standartlarda etkin işletme yönetiminin benimsendiği lojistik merkez sayısı artırılacak. Dijital dönüşüm desteklenecek ve gümrük kontrol süreçlerinin hızlandırılacak ve etkinliği artırılacak” dedi.