22 yıldır değişen bir şey olmamış!
Bildiğiniz üzere BThaber Gazetemizde son 3 yıldır “22 yıl önce” isimli bir sayfa yapıyoruz. Tam bu tarihe denk gelen 22. yıl öncesinin kapak sayfasını paylaşıyoruz, ilgili sayının tümünü ise BThaber.com.tr sitemize yüklüyoruz. Bu haftaya denk gelen 21 Eylül 1998 tarih ve 185. sayımızda sanki ayarlamışız gibi benim geçen haftaki yazıma karşılık gelen bir başlık var: O dönemin Havelsan Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Denker diyor ki: “Yazılım konusunda Türkiye’de bir rüzgar yarattık, diğer yazılım şirketleri Havelsan’ı tartışmayı bırakıp bu rüzgardan yararlanmalı. Türkiye’de gerçek anlamda tek yazılım evi Havelsan, sadece askeri projelerle ilgilenmemiz, sivil projelerle ilgilenmememiz söz konusu olamaz. Yeteneklerimiz, becerilerimiz, iş yükümüz doğrultusunda başka projelerde de yer alacağız.”
Aynı makalede Aselsan’dan da bir cevap var: “Aselsan’ın söz konusu proje için (köprülerde elektronik geçiş) Türkiye’de geçerli kanunlara uygun bir şekilde görevlendirilmiş olmasını, tümüyle ülke menfaatleri doğrultusunda yapılmakta olan çalışmaları ve özveriyle bu çalışmaları sürdürenleri karalamak haksızlıktır ve kimseye bir yararı yoktur.”
Bu cevapların olduğu 22 yıl önceki BThaber kapağını ileriki sayfalarımızda görebilirsiniz. Neden bu açıklamalara gerek duyulmuş? 31 Ağustos 1998 tarihli 182. sayımızda BThaber şöyle başlık atmış: İhalesiz verilen işlere sektörün tepkisi: Gölge etmeyin yeter. Güneş Kazdağlı’nın haberinde adı geçen şirketlere ihalesiz verilen projeler listelenmiş ve sektörün tepkisi dile getirilmiş. Arşiv.bthaber.com adresinden “sayı 182” yazarak 4. sayfadaki makaleye erişebilirsiniz.
O günlerden bu günlere gelene kadar pek de bir şeyler değişmemiş demek ki. Aslında değişen şeyler hiç yok demek haksızlık olabilir, bu firmalarımızın sayısı arttı ve el attıkları iş kolları da genişledi. Eğitim, lojistik, bilgi güvenliği, ulaştırma, finans gibi. Hatta son zamanlarda dijital toplantı programı da çıkardılar.
Konu bununla da sınırlı değil, bu firmalarımız aralarında ortaklıklar kurarak başka büyük şirketler doğurup başka konulara da el attılar. Haberleşme, Tarım gibi. Belki bu firmalarımızın yetkililerinden bu konuda bir bilgi gelir ve ben de keyifle paylaşırım, hatamız varsa düzeltiriz elbette. Peki ne yapmalı, her zaman olduğu gibi düşüncelerimi de paylaşmam şart. Sorunu ortaya koymak yetmiyor, dilimizin döndüğünce bilgimizin yettiğince çözümleri de sunmak gerekiyor ama şimdilik tek çözüm yolunu sunarak konuyu kapatalım:
Kamuya ait dev yapılar tüm sektörü kapsayacak bir iş birliği modeli oluşturmalı. Bu model ile kendileri amiral gemisi olmaya devam edebilir ama ekosistemi güçlendirecek iş birlikleri ile projeler ele alınmalı. Mutlaka benim tespit edemediğim ya da belki de işin gereği gizli tutulan bu tür iş birlikleri vardır ama sektör bunu hissetmeli ve beğenmelidir. Yani işin özünde para kazanması gereken bir sektörümüz var, olması gereken bu kar zinciri sağlanmalı, halkanın diğer parçaları güçlü tutulmalıdır. İşte sektör o zaman büyür, sektör büyürse dışa bağımlılık azalır, bu da ülkemize refah getirir. Aksi durumda bilişim sektörüne de gerek kalmaz. Devlet kurabileceği onlarca firma ile tüm işleri hem kendi için hem de özel sektör için yapabilir. Böyle bir durumda unutulmaması gereken şunlardır:
- Sektörde 20.000 üzeri firma vardır. Bunların bir kısmı standart satıcı olsa da önemli olanları bazı konularda uzmanlaşmışlardır. Güvenlik, iş sürekliliği, finans, ERP gibi gibi. Kamu firmaları her konuda uzmanlaşamaz.
- Serbest piyasa ekonomisi içinde devlet bu işleri kendi tekeline alırsa işler sarpa sarar.
- Bilişim sınırları yoktur. Ülke sınırları ile tarif edilemez. Teknoloji bugün burada bulunur, yarın Brezilya’da kullanılır. Tersi şeklinde ülke dışındaki teknolojilere kamu kurumlarının ulaşması zordur. Çünkü kamu, ağırlıklı olarak işlere el atarsa yabancı yatırımlar geri çekilir, ülkece yeni teknolojileri yakalamakta ve güncel bilgi sahibi olmakta geç kalırız.
Aslında Havelsan böyle güzel bir projeye başlamıştı, bana 3 yıl önce aktarıldı ama sektörden bu konuda gelişmeleri duyamadık. Hatta bir de başvuru portalı vardı. Web sitelerine girip baktım bulamadım. Çok beğendiğim bu projenin çöpe atılmadığını umuyorum. Proje durduysa devam ettirilmeli, durmadıysa bilişim sektörünün her noktasına duyurulmalı ve herkese açık olmalıdır. Duyurulması konusunda biz her zaman hazırız, yeter ki o tarafta BThaber yorumlarını duyan birileri olsun.