3 boyutlu kent modeli bir zorunluluktur!
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü tarafından 5 Kasım tarihinde, ‘3 Boyutlu Bina ve Şehir Topografyası Veri Setlerinin Üretimi Projesi Kapanış Çalıştayı’ düzenlendi. Proje; 3-B vektörel bina geometrisinin ülke geneline yaygın şekilde gerçekleştirilmiş olması itibarıyla Türkiye’de bir ilk olma özelliğini taşıyor. Bu projeyle, önümüzdeki yıllarda dijital ikiz kent modellerini yapma imkânı da doğacak.
2018 yılında başlayan proje, çalıştay kapsamında tüm detaylarıyla kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcilerine sunuldu. Çalışma; Bakanlık tarafından 2013 ile 2016 yılları arasında gerçek ortofoto üretimi yapılmış olan yaklaşık 40 bin km2’lik kentsel alanda gerçekleştirildi. İstanbul, Bursa ve Konya illerinin de 2019 yılında projeye ilave edilmesiyle, ülke genelinde il, ilçe ve bazı belde merkezlerini kapsar niteliğe ulaştı. Proje kapsamında 3-B vektörel bina geometrisi üretiminin yanı sıra topografik veri seti (DTM/DSM ve türev veri setlerinin) üretimiyle temel istatistiki göstergeler bakımından raporlama faaliyetleri de yapıldı.
Proje, bilişim dahil farklı sektörlerde de kullanılabilir
Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Dr. Akın Kısa, çalıştayda yaptığı konuşmada, elde edilen verilerin Kamu.net üzerinden paylaşılacağının altını çizerek sadece 3 boyutlu veri elde edilmediğini, sokakların içinde ada bazında tüm kullanımlarının, şehir arazi durumlarının da çıkartıldığını kaydetti. Akın, tüm kamu kurumlarının envanterinin toplandığı bir çalışmalarının da olduğunu vurgulayarak inşaat sektörünün de bu verilerden faydalanması gerektiğini belirtti. Projenin, bilişim sektörünün de ilgisini çekeceğini değerlendiren Akın, “Bu bir oyun programı olabilir. Bilişim sektörü bunu yurt dışına pazarlayabilir” dedi. Proje Yöneticisi Dr. Erdal Yılmaz ‘Veri Uyumlaştırma ve Veri Madenciliği Projesi / 3-B Bina ve Şehir Topografyası Veri Setlerinin Üretimi’ başlıklı detaylı sunumunda; 3-B sayısal kent modeli için 40 farklı kullanım senaryosu oluşturduklarını ifade ederek tüm ülke için güneş enerjisi potansiyelinin de belirlendiğini kaydetti. “Hangi ev, ne kadar enerji tüketecek, nasıl bir dağılım olacak?” sorularına da artık yanıt verilebildiğinin altını çizen Yılmaz, “3 boyutlu kent modeliniz yoksa doğru bir gürültü analizi de yapamazsınız. Ayrıca yoğun bir ışık kirliliği içinde yaşıyoruz. 3 boyutlu analiz olmadan yapılan kentsel dönüşüm ve planlamalar arasında büyük fark oluyor. 3 boyutlu kent modeli bir zorunluluktur. Kentler de dijital ikizini kullanmak durumunda, aksi artık mümkün değil. Bu projede dijital ikizin ilk adımı var. Önümüzdeki yıllarda dijital ikiz kent modellerini yapma imkânımız olacak. Bu veri sadece bugünün değil, geleceğin de verisidir” değerlendirmesini yaptı. Çalıştay, projenin ‘Kent Atlasları’ ile olan ilişkisinden bahsedilmesi ile sonlandı. Çalıştayın gerçekleştirildiği alanda kurulan stantlarda farklı illerden örnek ürünler sergilenerek katılımcıların veri setlerine ilişkin görüş ve talepleri alındı.