4 milyara yakın kişi LTE’de olacak
Ericsson Mobilite Raporu’na göre, mobil veri trafiğinin 2020 yılına kadar dünya genelinde 9 kat artması öngörülüyor. Ayrıca 2020 yılında dünya nüfusunun yüzde 70’inin LTE kapsama alanında olacağı, bunun sonucunda 3,7 milyar kişinin LTE kullanacağı tahmini yapılıyor. Bu arada, Türkiye'deki 3G kullanıcılarının da yüzde 40’ı, akıllı telefonlarından sınırsız mobil veri kullanmak isterken, yüzde 41’i hizmet kalitesinin iyileştirilmesi durumunda daha çok mobil veri kullanabilecekleri bilgisini veriyor.
Global Mobilite Raporu ve Türkiye’nin de yer aldığı Orta Doğu ve Kuzey Doğu Afrika bölgesi ekini yayınlayan Ericsson, konuyla ilgili bir basın toplantısı düzenleyerek, duruma ve beklentilere dair soruları da yanıtladı. BT ve mobil teknolojilerin hız kesmeyen gelişiminin değerlendirildiği raporda, mobilitenin 2020 yılına kadar yaşayacağı öngörülen değişime de ışık tutuluyor.
Veri trafiği video ile katlanarak artacak
Rapora göre 2020 yılında mobil abone sayısı 9,2 milyara; mobil geniş bant kullanıcı sayısı ise 7,7 milyara ulaşacak. Teknoloji yatırımlarının devamıyla beraber 2020’ye kadar, dünya nüfusunun yüzde 70’i LTE kapsamasında olacak ve 3,7 milyar kişi LTE kullanacak.
Akıllı telefon pazarındaki gelişimin sürekliliği paralelinde, akıllı telefon kullanıcı sayısı ise iki kattan fazla artış gösterecek. Böylece küresel nüfusun yüzde 70’i akıllı telefon kullanacak ve toplam mobil veri trafiğinin de yüzde 80’ini akıllı telefonlar oluşturacak. Bunların sonucunda da mobil veri trafiği 2020’ye kadar 9 kat artacak. Bu artışta ise video başı çekecek. Rapora göre, video, her yıl yüzde 55 oranında büyüyecek, 2020 yılında toplam mobil veri trafiğinin yüzde 60’ını oluşturacak.
Türk kullanıcılar mobil servisleri seviyor
Rapora göre, Türkiye'de akıllı telefon kullanıcılarının yüzde 65'i kapsama ve kesintisiz iletişim konularına duyarlı. 3G kullanıcıları da, yoğun veri tüketen birçok mobil servisi yoğun biçimde kullanıyor. Bu noktada, 3G kullanıcılarının yüzde 40'ı ‘sınırsız veri planı’ isterken, yüzde 41’i daha iyi bir kapsama ve servis kalitesi olması halinde, mobil veri kullanım miktarını arttırabileceğini iletiyor.
Araştırma sonuçları ile ilgili detayları paylaşan Ericsson Türkiye Genel Müdürü Ziya Erdem de, BT sektöründeki dönüşümün küresel hızına karşılık, bu hızın Türkiye’de ise olağanüstü olduğu tanımını yaptı.
”Geçtiğimiz seneki araştırmalarımızdan 3G kullanıcılarının neredeyse yarısının 4G’ye geçmek istediğini biliyoruz” bilgisini veren Erdem’e göre, bu hız isteği, tamamen kullanıcıların yeni teknolojilere ulaşma isteğinden kaynaklanıyor. Yani kullanıcılar artık sınırsız internet paketleri kullanmak istiyor, kapsama ve kalite konularında ise eskiye kıyasla çok daha hassaslar. Bu verilerden hareketle Erdem, şu saptamayı yaptı:
”Önümüzdeki dönemde 4.5G’nin hizmete sunulmasıyla, kullanıcılardan ciddi talep oluşacağını ve ileri teknoloji kullanımında diğer ülkelerdeki penetrasyon seviyelerine hızla ulaşacağımızı öngörüyoruz.”
Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesi hızıyla göz dolduracak
Araştırma, dünyada 2020 yılında mobil abone sayısının 9,2 milyara ulaşacağını ve bu abonelerin 3,7 milyarının LTE kullanacağını öngörüyor. Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesi’nde ise 2014 sonu itibariyle 680 milyon olan mobil abone sayısı, 2020’ye kadar 970 milyona ulaşacak. 2020 yılında teknolojinin geleceği nokta ile artan mobil aboneliklerin, bölgedeki bağlanabilirliği daha önce görülmemiş seviyelere taşıması bekleniyor. 2014 sonu itibariyle dünyadaki mobil abone sayısının yüzde 10’u, LTE abonelerinin ise sadece yüzde 1’i, Türkiye’nin de içinde yer aldığı Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesine ait.
Bu başlıkta 2020 yılı projeksiyonlarına bakıldığında, dünyada LTE kullanıcı sayısının 3,7 milyar olması beklenirken, bu kullanıcıların 210 milyonu Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesi’nde olacağı üzerinde duruluyor. Bu da bölgede ciddi bir veri kullanımı artışı demek ve öyle ki, bölgedeki mobil veri trafiği büyümesi, dünya genelindeki büyümeyi geride bırakıyor. Araştırmaya göre, bölgede 2014-2020 yılları arasında mobil veri trafiğinde 14 kat büyüme beklenirken, bu beklenti dünya genelinde ise 9 kat olarak öngörülüyor.