5G teknolojisinin yanında 6G’ye hazırlık yapılıyor
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, “Bu çağın adı ‘bilişim’ ise atacağınız adımlarda onu hesap etmemek bu zamanda yapacağınız en büyük hata olacaktır. Bugün hayal ürünü dediğiniz şey, yarının gerçekliğidir” değerlendirmesinde bulundu.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, toplam genişbant abone sayısının 87 milyonla Türkiye nüfusunu aştığını kaydederek “Teknolojiye gem vurmak mümkün değil” ifadesini kullandı. Karaismailoğlu, yerli ve milli ürünleri kullanarak 5G şebekelerini devreye alacaklarını belirterek şu anda 5G teknolojisinin yanında 6G sistemine de hazırlık yaptıklarını vurguladı ve şu noktalara dikkat çekti: “Çağımız, internet ve mobilite ile hız kazanan dijital dönüşüm hareketi ‘Endüstri 4.0’ ya da Dördüncü Sanayi Devrimi olarak anılmaya başlandı. İletişim teknolojileri açısından hayli gelişmiş bir safhadayız. Artık uzak-yakın, bilinen-bilinmeyen, tanıdık-yabancı gibi kavramlar anlamsızlaştı, sınırlar şeffaflaştı, karşılıklı etkileşimin önündeki engeller büyük ölçüde kalktı. Bilişim ve iletişim teknolojisinde meydana gelen yenilikler artık toplumların kimyasını değiştirdi. Toplumlar sadece kendilerine sunulanı değil, her alanda dünyada en iyi olanı talep etmeye başladı. Bunu anlamayan ülkelerin, gelişmelerin ve zamanın arkasında kalacakları da açıktır. Bu çağın adı bilişim ise atacağınız adımlarda onu hesap etmemek bu zamanda yapacağınız en büyük hata olacaktır. Bugün heyecanla izlediğimiz bilim kurgu filmlerindeki gelecek profilleri gerçek hayatta bir bir tezahür etmektedir. Bugün hayal ürünü dediğiniz şey, yarının gerçekliğidir.”
Fiber abone sayısı 4,5 milyon
1990’lı yılların başında haberleşme hizmetlerindeki temel amacın bu hizmeti sadece bireylerin kullanımına sunma çabası olduğunu dile getiren Karaismailoğlu, “Bugün ise biz bu hizmeti daha hızlı, daha güvenli ve daha ekonomik olarak en yenilikçi teknolojilerle insanlara ulaştırma anlayışına hâkimiz. Adeta dijital bir dönüşüm yaşıyoruz. Dijital dönüşümün olmazsa olmazı karada, denizde, havada güçlü elektronik haberleşme altyapılardır. Dijital dönüşüm; öncelikle güçlü altyapıların varlığına ve bu altyapılar üzerinden verilen hizmetlerin vatandaşlar tarafından erişilebilir olmasına bağlıdır. Bu anlamda ülkemizde gerek sabit gerekse mobil ve uydu altyapıları bakımından önemli yatırımlar yaptık. Artık yediden yetmişe internet, mobilite, nesnelerin interneti, bulut, yapay zekâ, robot teknolojileri, veri analitiği gibi teknoloji uygulamalarıyla iç içeyiz” şeklinde konuştu. Türkiye’de 2003 yılında 18 bin genişbant abonesi bulunduğunu, abone sayısının doğru ve yerinde yatırımlarla 2010 yılında 7,1 milyona, günümüzde ise 17,5 milyona ulaştığının altını çizen Bakan Karaismailoğlu, sabit genişbantta bu gelişme yaşanırken, 2009 yılında başlayan mobil genişbant hizmetinin ise hızla ülke geneline yayıldığını, bugün mobil genişbant abone sayısının 69 milyonu aştığını söyledi. Karaismailoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Özellikle son yıllarda sabit genişbant tarafında en büyük gelişme gösterdiğimiz hizmet türü fiber abonelerdir. Fiber abone sayımız 2010 yılında 150 bin dolayındayken, bugün 4,5 milyona ulaştı. Bu da yaklaşık olarak şu andaki her dört sabit aboneden birinin fiber internet hizmeti aldığı anlamına geliyor. Artık ülkemizin teknolojik olarak uluslararası konumuna baktığımızda, mobil şebekelerin yaygınlığı ve aboneye verilen hizmetlerin kalite ve çeşitliliği, genişbantın gelişimi, fibere yapılan yatırımlar gibi konularda ülkemizin yükselen bir eğilime sahip olduğunu görüyoruz.”
Sektörün 2020 yılı toplam ihracatı 10 milyar TL’yi aştı
Dijitalleşme sürecinde yerli ve milli üretimin önemine değinen Karaismailoğlu, ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ ile artık bilgi teknolojileri sektörünün hizmet ve yazılım alt sektörlerinde yerli üretim payının yüzde 75’leri bulduğunun altını çizerek “Şu anda Türkiye’de bilgi ve iletişim sektörü kapsamında 84 teknokentte yaklaşık 5 bin 700 firma, 58 bin kişilik istihdam ile faaliyet gösteriyor. Sektörün 2020 yılı toplam ihracatı; bir önceki yıla göre yarı yarıya artarak 10 milyar TL’yi aştı. 5G’yi de yerli ve milli ürünlerimizle insanımızın hizmetine verme hedefi ile çalışmalarımızı tüm paydaşlarımızla başarılı bir şekilde sürdürüyoruz. Bu hedefle 2017 yılında Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesini kurduk. 5G’ye giden yolda donanım ve yazılım ihtiyaçlarımız için ‘Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Haberleşme Şebekesi Projesi’ geliştirdik. Proje ile ilk fazda 5G yeni radyo, çekirdek şebeke, Şebeke Yönetim Sistemi, Radyolink gibi ürünlerin Ar-Ge süreçleri ve prototiplerini hazırladık. Artık üretim süreci için çalışmalarımızı yürütüyoruz. Çalışmalar neticesinde, uçtan uca güvenlik mekanizması bilenen ve kontrol edilebilen yerli ve milli ürünleri kullanarak 5G şebekelerimizi devreye alacağız. Proje ile, dünya standartlarındaki yerli ve milli 5G ürünlerinin hem iç piyasaya hem de diğer ülkelere arz edilmesini hedefliyoruz” açıklamasını yaptı.
Türkiye’nin dijital dönüşüm yolculuğunda kararlı adımlarla ilerliyoruz
“Haberleşme teknolojilerinde gelişmeler o kadar hızlı ki, 5G daha yaygınlaşmaya başlamadan 6G teknolojisini konuşmaya başladık” ifadesini kullanan Bakan Adil Karaismailoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“5G ile karşılaştırıldığında, 6G kablosuz iletişim ağlarının çok daha yüksek spektrum, enerji ve maliyet verimliliği, daha yüksek veri hızı, daha fazla otomasyon imkanı, sağlaması bekleniyor. 6G ile ilgili, ülkemizde işletmecilerimizle ve özellikle üniversitelerde akademik seviyede önemli çalışmaları hayata geçirdik. Şu anda 5G teknolojisinin yanında 6G sistemine de hazırlık yapıyoruz. Çünkü teknolojik yeniliklerde söz sahibi olabilen ülkeler; kendi teknolojilerini kendileri üretebilen ve herkesten önce oyuna girebilenler olacaktır. Bu çalışmalarımızın yanı sıra özellikle yerli ve millî uydu teknolojilerimizin desteğiyle de bilişim ve iletişimde bölgemizde lider, dünyada da önde gelen ülkeler arasında yerimizi alacağız. Türkiye’nin dijital dönüşüm yolculuğunda güçlü ve kararlı adımlarla ilerliyoruz.”