‘5GTR Forum’u kurarak Türkiye’deki tüm paydaşları bir araya getirdik
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, “Kamu kurumları arasında kolay, hızlı ve güvenli veri paylaşımını artırmak, siber tehditlere karşı daha güçlü bir yapılanma ve iş sürekliliği sağlamak, erişilebilirliği, verimliliği artırmak, bu alanda yapılan mükerrer yatırımları önleyerek yatırım ve işletme maliyetlerini düşürmek için ‘Ulusal Kamu Entegre Veri Merkezi’nin kurulmasına ilişkin çalışmalar yürütüyoruz” açıklamasını yaptı.
“Ekosistem kavramının en büyük özelliği sürekli olarak yeni bir forma dönüşebilmesidir” ifadesini kullanarak konuşmasına başlayan Dr. Ömer Fatih Sayan, “Dolayısıyla bilişim ekosistemi de yeni ürün ve servislerle, yenilikçi öğelerin eklenmesi, bu öğelerin ekosistem içindeki farklı yapılarla etkileşimi sonucu durmaksızın gelişiyor. Bu da ilk olarak iş dünyasında değişikliklere neden oldu. Eski meslekler ve süreçlerin otomatikleşmeye başlaması beraberinde ekonomide de yeni endüstriler ve yeni mesleklerin ortaya çıkmasını sağladı. Ülkemizin ilerleyen bu teknolojilerin gerisinde kalması kabul edilebilir bir şey değil. Ki bu konuda pek çok açıdan avantajlı olduğumuzu düşünüyorum. Bunlardan bir tanesi genç, dinamik ve müdrik bir nüfusa sahip olmamız. Bizlere düşen görev ise bu pırıl pırıl genç nüfusumuzun önünü açacak projeleri ve fırsatları hayata geçirmek olacak” açıklamasını yaptı.
Kişisel verilerin korunması; ulusal güvenliğin önemli bir bileşeni hâline geldi
Sayan, hedefe ulaşmak için bir pusulaya ihtiyacımız olduğunun altını çizerek “Bu anlamda son yıllarda gerçekleştirilen yerli ve milli üretim çalışmaları Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde devam eden ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ bizler için hedefi yakınlaştıran bir yol haritası oldu. Buradan açık yüreklilikle söylüyorum ki Sayın Cumhurbaşkanımızın başlattığı bu hamle bu ülkeyi hem bölgede hem de dünyada önder konuma getirecek bir vizyonun eseri. Biz geleceği tahmin ya da takip eden değil, geleceği inşa edecek çalışmalar yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu. “Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bir yandan gizlilik ve mahremiyet endişesi, bireylerin teknolojiyi kullanma noktasında tereddüt etmelerine neden olurken, diğer yandan veri depolama ortamlarına yönelik güvenlik risklerinin artması ve bilgi yönetimi için kullanılan bilişim teknolojilerinin hedef haline gelmesi, günümüzde bilgi güvenliğinin sağlanması konusuna daha geniş bir çerçevede ve sistematik olarak bakmayı zorunlu hale getirdi” şeklinde konuşan Sayan, şunları vurguladı: “Özellikle kişisel verilerin korunması konusu ulusal güvenliğin önemli bir bileşeni hâline geldi. Bildiğiniz üzere dünya genelinde, ortak veri merkezleri ve kamu bulutuna geçiş konusunda kayda değer bir eğilim gözlenmekte. Ülkeler güvenlik hassasiyeti, altyapı yatırımlarından ve enerji maliyetlerinden tasarruf edilmesi gibi avantajları sebebiyle, mevcut durumda çok sayıda olan veri merkezlerini birleştirmeye yöneldi. Yenilikçi uygulamalar geliştiren Güney Kore, ABD ve İngiltere ortak veri merkezleri konusunda başarılı örnekler. Bütün bu başarılı örnekleri de göz önünde bulundurarak, kamu kurumları arasında kolay, hızlı ve güvenli veri paylaşımını artırmak, siber tehditlere karşı daha güçlü bir yapılanma sağlamak, iş sürekliliği sağlamak, erişilebilirliği ve verimliliği artırmak, bu alanda yapılan mükerrer yatırımları önleyerek yatırım ve işletme maliyetlerini düşürmek için ‘Ulusal Kamu Entegre Veri Merkezi’nin kurulmasına ilişkin çalışmalar yürütüyoruz.”
‘Mobil Genişbant Spektrum Stratejisi’ni hazırladık ve görüşleri almak üzere kamuoyu ile paylaştık
“Bilgilerin bulutta tutulması, uç bilişim, otonom araç ve sistemler, yapay zekâ gibi yeni dijital teknolojiler hem kablolu hem de kablosuz altyapılarda çok fazla veriyi çok hızlı taşıyacak kapasitelere sahip olmamızı gerektiriyor. Bu da sabit altyapılarda fiber, kablosuz altyapılarda ise 5G ve ötesi teknolojiler anlamına geliyor. Bakanlığımız himayesinde ve BTK koordinasyonunda ‘5GTR Forum’u kurarak Türkiye’deki tüm ilgili paydaşları bir araya getirdik ve 5G’ye geçiş hazırlıklarımızı başlattık. Sayın Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi yerli ve milli teknolojiler olmadan 5G’ye geçemeyiz” açıklamasını yapan Sayan, “Türkiye’nin hem ekonomik anlamda hem de güvenlik anlamında yerli ve milli elektronik haberleşme teknolojilerine ihtiyacı var. Bunun için de 5G Vadisi Açık Test Sahası ve TÜBİTAK’ın da desteklediği ‘Uçtan Uça Yerli ve Milli 5G Haberleşme Şebekesi Projesi’ gibi çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu kapsamda, ilk adım olarak 2030’a kadar mobil spektrum planlarını kapsayan ‘Mobil Genişbant Spektrum Stratejisi’ni hazırladık ve görüşleri almak üzere kamuoyu ile paylaştık. Bu çalışmanın amaçlarından biri de yerli üreticilere hangi frekans bandları üzerinde çalışmalarını yoğunlaştırmaları konusunda yön verme, onları bu kapsamda bilgilendirmek” dedi ve şu önemli noktaları ekledi: “Mevcut taslağa göre kısa vadede, 5G için 2023’e kadar 700 MHz, 3400-3800 MHz, 26 GHz ve 2,6 GHz’deki kalan spektrumu tahsis etmeyi planlıyoruz. Kamu olarak, aralarında mobil operatörler, uydu operatörleri, ilgili kamu kurumları ve sektörün diğer paydaşları gibi ilgili tüm tarafların bu konudaki görüşleri alındı. Çalışmaların tamamlanmasını müteakip ‘Mobil Genişbant Spektrum Stratejisi Raporu’ yayımlanarak 5G ihalesi için hazırlıklara başlanılması planlanıyor.” Sayan, sahadaki denetim faaliyetlerini de dijitalleştirdiklerine dikkat çekerek “Önceden sahadaki kişilerin inisiyatifiyle doldurulan formlarla gerçekleştirilen denetim işlerini otomatik ve inkar edilemezlik algoritmaları üzerine bina ettiğimiz ‘Ölçüm Takip Sistemi’ ile gerçekleştirmeye başladık. Bu sayede hem baz istasyonları gibi gündemden hiç düşmeyen elektronik haberleşme cihazlarının sahadaki etkilerini daha sağlıklı bir şekilde takip edebiliyoruz hem de kağıtsız ve fiziksel temassız ülke çapında büyük bir proje gerçekleştirmiş olduk” şeklinde konuştu.
USOM’da siber saldırılara karşı yerli ve milli imkânlarla geliştirilen yazılımları kullanıyoruz
Sayan, “Devlet olarak siber dünyadaki sınırlarımızı savunmak için de tüm gücümüzle çalışıyoruz” ifadesini kullanarak BTK bünyesinde faaliyet gösteren USOM’un kritik altyapıların anlık olarak izlenmesi amacıyla kurulduğunu hatırlattı ve şunları kaydetti: “USOM bünyesinde yerli ve milli imkanlarla geliştirdiğimiz siber güvenlik sistemleri ve birçok sektörde kritik kurum ve kuruluşlarımızdaki siber olaylara müdahale ekipleri vasıtasıyla ülkemize yönelik siber tehdit ve saldırıların tespiti ve bu saldırılara müdahaleyi gerçekleştiriyoruz. USOM’da siber saldırılara karşı yerli ve milli imkânlarla geliştirilen Kasırga, Avcı, Azad gibi yazılımları kullanıyoruz. Vatandaşlarımızın içi rahat olsun.”
İşletmecilerin iş ve hizmet sürekliliğinin kesintiye uğramaması için tüm tedbirleri aldık
Koronavirüs mücadelesinde gerçekleştirdikleri çalışmalardan bahseden Dr. Ömer Fatih Sayan, “Covid-19 sürecinde ilgili tüm tarafların da görüşünü alarak Bakanlık olarak çalışmalarımıza yön verdik. İşletmecilerin iş sürekliliği ve hizmet sürekliliğinin kesintiye uğramaması için tüm teknik ve idari tedbirleri aldık. Şehirlerarası posta/kargo hizmetleriyle elektronik haberleşme hizmetlerinin aksamadan yürütülmesi için zorunlu hallerde şehirlerarası seyahat etmesi gereken personel listeleri ve araç bilgilerini işletmecilerden alarak, İçişleri Bakanlığı ve 81 il valiliği ile paylaştık. İşletmecilerin, artan ve şehir merkezlerinden kırsallara doğru yönelen internet trafikleri karşısında gerekli tedbirleri almalarını sağladık. İnternet Servis Sağlayıcılığı hizmeti sunan ve yükümlü bulunan dört işletmeci; Türksat Uydu Hab.Kablo TV ve İşl.A.Ş., TTNET A.Ş., Superonline İlet.Hizm.A.Ş., Vodafone Net İlet.Hizm.A.Ş. tarafından sunulan hız profillerinde indirme ve gönderme için ortalama veri aktarım hız ölçümleri uzaktan izlenmeye başlandı. Vatandaşlarımızın uzaktan çalışma, uzaktan eğitim gibi nedenlerle artan bant genişliği ihtiyacına istinaden işletmeciler tarafından ‘yükleme’ trafiğinin 2 veya 4 katına çıkarılması sağlandı” açıklamasını yaptı. “Baz istasyonu ruhsatları ve tesislerine yönelik kolaylık sağlanması amacıyla ilgili kurumlarla gerekli koordinasyonu hızlıca sağladık” bilgisini veren Sayan, “Uzaktan eğitim ve evden çalışma ihtiyaçlarının çoğunlukla İnternet teknolojileri üzerine bina edilmesi sebebiyle sahada her zamankinden daha yoğun ve hızlı bir baz istasyonu kurulum süreci yaşanmasına rağmen temassız, hızlı ve otomatik denetim mekanizmalarıyla desteklediğimiz iş akışlarımız sayesinde vatandaşlarımızın taleplerini karşıladık” dedi. Sayan, çağrı merkezi hizmetlerinin de bu süreçten olumsuz etkilenmemesi için evden çalışma da dâhil alınması gereken tedbirler hususunda işletmecilere talimat verildiğinin altını çizerek konuşmasını şöyle sonlandırdı: “İşletmecilere, abonelere indirimli hizmetlerin sağlanması, hat kısıtlama, kapatma, icra takibi, fatura ödeme koşullarında esneklik ve kolaylık sağlanması hususları bildirildi. Kâğıt ortamında basılı fatura gönderiminin salgına olası etkileri dikkate alınarak bu süreçte faturaların e-posta ve SMS ile gönderilmesine imkân sağlayacak şekilde karar alındı. Salgın sürecinde fiziksel temasın azaltılmasını teminen işletmecilere kendi internet sayfaları üzerinden abonelik başvurusunun alınabilmesi, ilgili sözleşmenin tüketici tarafından imzalanması sonrasında işletmeci tarafından posta yoluyla evden alınması ve işletmeciye ulaştırılması yöntemiyle de abonelik yapılabilmesine imkân sağlandı. Ezcümle Bakanlık olarak bu süreçte ülkemiz ve vatandaşlarımız için elimizden ne geliyorsa yaptık. Bundan sonra da yapmaya hazırız. Ama gönül ister ki vatandaşlarımıza sağlıklı günlerde çok daha güzel hizmetler verelim.”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan