81 ilin yıldızları… Neden olmasın?
Bu yıl 19’uncu kez gerçekleştirilecek olan Bilişim 500 araştırması, bir kez daha sektör şirketlerinin bir önceki yılki satış gelirlerini baz alacak. BThaber adına M2S tarafından gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlar Temmuz ayında açıklanacak. Şirketlerin 2017 yılındaki resmi belgeli net satış gelirlerini temel alan araştırmada kâr değil, ciro odaklı ilerlemeyi sürdürdüklerine işaret eden M2S Araştırma Genel Müdürü Özlem Unan, 12 Mart 2018 tarihi itibariyle araştırmanın bilgi toplama süreci ile ilgili ilk duyuruyu yaptıklarını, formların da hızlı biçimde gelmeye başladığını belirtti. Nisan sonuna kadar formlar toplanmaya devam edilecek. Bu yıl ilk defa olarak her bilgiyi dijital kanaldan aldıkları bilgisini veren Özlem Unan’a göre, bu yılki araştırmanın en önemli yeniliği de bu. Buna göre, 2017 verileri ile araştırmaya katılmak isteyen herkes formunu internet üzerinden dolduracak, belgelerini internet üzerinden M2S’e iletecek.
PLUS giderek büyüyor
Şirketlerin yazılı belge gönderimi yerine sadece dijital platformdan başvuruyu nasıl karşıladığını sorduğumuzda Unan’ın yanıtı net: “Şu anda önceki yıllardan kıyasla hızlı başvuru alıyoruz. Ayrıca, bize bu konuda itiraz eden şirket de olmadı.”
Bilişim 500 araştırması kapsamında 2017 yılında önemli bir ‘ilk’ hayata geçirildi ve PLUS konsepti ile Anadolu’daki bilişim şirketlerinin kendilerine özel bir sıralamada yer alması sağlandı. Bu yıl yine Anadolu’ya ağırlık vermek temel hedeflerden. “Anadolu’dan ne kadar çok başvuru alırsak o kadar anlamlı. Bilgi gelen her ilde o ilin birincisini açıklamak istiyoruz” amacına vurgu yapan Unan, bu konuda şu bilgileri verdi:
Şirketler için esas değer noktası
“Teknoparklardan bilgiler almak da bizim için önemli. Cirosu Bilişim 500’e girmeye yetmeyen, ama sektör için önemli şirketleri sıralamaya devam ediyoruz. Zaten PLUS yapısının en önemli özelliklerinden biri bu. Yani bu şirketlerin ilerde büyüyeceği ve gelişeceğini düşünerek, onlardan bilgi almayı sürdürüyoruz. Temelde her ilde bize ciro bilgisini iletecek şirketleri araştırmamıza dahil etmeye odaklanıyoruz. Geçen yılki kataloğumuzda önemli sayıda il birincisi yayınlamıştık. İşte bu illerin sayısını artırmak istiyoruz. Her ilden başvuru bekliyoruz. Çünkü hedefimiz; 81 ilin bilişim konusunda yıldızlarını ortaya koymak. Bu yönüyle PLUS yapısı, Türkiye’de bilişim sektörünün sınırlarını daha net görmemizi sağlayan bir konsept. Yeni başlığımızda en olumlu geri dönüşleri ise o illerdeki şirketlerden alıyoruz. İlk kez hayata geçirdiğimiz bu sıralamada yer alan ve kendi ili bazında sıralamada birinci olan şirketler olumlu geri dönüşlerini bize iletiyor. Bilişim 500 yıllardır çok büyük bir sıralama. Şirketler kendi performanslarını çok daha net görüyor, ama asıl önemlisi alt kategorilerde sıralama yapmamız. Böylece alan daralıyor ve herkes kendi uzmanlık alanında veya kendi bölgesinde konumunu görüyor. Şirketler için asıl değeri de bu yapı yaratıyor.”
Araştırmada yeni kategoriler
Bilişim 500’ün geleneksel yenilikleri bu yıl da kendini gösterecek. Bunun bir örneği yeni kategoriler. Bu yıl e-Dönüşüm ile ilgili olarak e-Fatura ve e-Arşiv başlıkları ayrı kategori haline getirildi. Böylece e- Dönüşüm konusunda, şirketleri kendi içinde de sıralamak mümkün olacak.
Bu yıl ‘güvenlik donanımları’ ile ilgili bir kategori de var. Daha önce yazılımların olduğu güvenlik başlığı böylece donanımları da kapsadı. Coğrafi bilgi sistemlerine yönelik bir kategori de bu yılın ‘’yeni’leri arasında. “IoT’yi de değerlendirmek adına bu başlığı ‘özel bölüm’e dahil ettik” bilgisini veren Özlem Unan’ın dikkat çektiği gibi, Türkiye’de yaygınlık kazanmaya başlayan IoT, böylece ana kategori başlığında değil, ilk etapta özel bölümde değerlendirilecek. İlerleyen süreçte, bu başlığın gelişimi paralelinde ana kategorilerden biri haline gelmesi ise şaşırtıcı olmayacak.
Yabancıların da rehberi olan araştırma
Türkiye’de yıllardır var olan ve sürekli kendini yenileyen bir araştırma olan Bilişim 500’ün yabancı yatırımcılara ulaşma kaynağı ilk etapta her daim ticari ataşelikler. “Bilişim 500 araştırması, yıllar boyunca ticari ataşelikler tarafından kullanılan, tercih edilen ve takip edilen bir yayın. Çünkü bu araştırma yapısının bir örneği yok” bilgisini veren Özlem Unan, Türkiye’de bilişimle ilgili bu tek sıralamanın yıllardır ticari ataşelikler tarafından tercih edildiğini, kullanıldığını ve mutlaka talep edildiğini ifade etti. Unan, eklemeden geçmedi: “Onlar yurtdışından yatırımcı getireceklerinde veya burada işbirliği için şirket aradıklarında, mutlaka Bilişim 500’ü kullanıyorlar. Bu arada, Bilişim 500’e giren şirketler de yurtdışında işbirlikleri için referans olarak Bilişim 500 araştırmamızı kullanıyor ve onlar için performans kanıtı adına güçlü bir yapı oluyor.”
Hedef; Anadolu’dan daha çok şirketi çekmek!
Bilişim 500 araştırmasında PLUS konsepti, geçen yıl önemli bir ‘ilk’ oldu. Bu sıralamaya dahil olarak önemli faydalar elde eden şirketler elbette var, ama Özlem Unan’a göre genel tabloya hakim olmak için henüz erken. Çünkü geçen yıl bir ‘ilk’ oldu ve başvurular ışığında az ilde sıralama yapılabildi. 2017 yılını baz alarak yürütülen son çalışmalar ise karşılaştırmalı olarak verileceği için PLUS yapısının gücünü daha net görme imkanı sağlayacak. “BT sektörü ve farklı kategorilerin yanında, illerin performansını asıl bu yıl kıyaslama imkanı bulacağız” yorumunu yapan Özlem Unan, bu yapıda hedeflerini şöyle anlattı:
“Bu yıl bir kıyaslama imkanına sahip olacağız ve şirketler de X şehrinde hangi konumda olduklarını görebilecek, bu onlar için önemli ve güçlü pazarlama enstrümanı olacak. Bilişim sadece büyük şehirlerle sınırlı kalmayıp, gerçek anlamda Anadolu’nun tamamına yayılabilecek. İl bazında yükselenler, yıldan yıla kendilerini bu sıralamada görerek, bunu bir başarı hikayesi olarak sunabilecek. Yıllar içinde PLUS yapısının gelişimi ile birlikte, illeri de kendi içlerinde bir önceki yıllara göre kıyaslama imkanımız olacak ve böylece bilişim sektörünün ‘en’lerinin sadece büyük şehirlerle sınırlı olmadığını herkes görecek. Temel hedefimiz bu araştırma konseptini Anadolu’da yaygınlaştırmak, Anadolu’dan daha fazla başvuru almak. Anadolu’da yıllardır hayata geçirdiğimiz ve giderek daha fazla ili dahil ettiğimiz BTvizyon toplantılarımız ile söz konusu ilin birçok BT şirketini misafir ediyor, toplantılarımızın açılış konuşmalarında mutlaka Bilişim 500 araştırması hakkında bilgi veriyor, onları Bilişim 500 araştırmasına katılmaları için davet ediyoruz. 2018 itibariyle bu başlıkta 13 şehri işaret ettik ve programımız itibariyle ziyaretlerimize devam ediyoruz. Bu etkinliklerle BThaber gazetemizi takip eden bilişim şirketleri de bizi görüyor ve onları sürekli bilgilendirmek adına birçok kanaldan PLUS yapısına katmaya odaklanıyoruz. Umarız bu yıl Anadolu’dan daha fazla başvuru alırız.”
2017 yılına bakış…
Türkiye’de BT sektörünün 2017 yılında nasıl bir büyüme sergilediğini belirtmek için henüz erken. Ama Özlem Unan, bazı ipuçlarını da bizimle paylaştı:
“Geçen yıl bilişim pazarı bir bütün olarak büyüdü. Çünkü 2016’da beklenen bazı yatırımlar 2017 yılına sarktı. Geçtiğimiz yılki kur hareketliliğinin sektörü fazla etkilemediği kanısındayım. Çünkü bazı şirketler kuru sabitledi, böylece dinamizmi yakalama fırsatı buldu. Bunun bir örneği olarak; her zaman bilişim pazarında durağan olan yaz sezonu, 2017’de hareketli geçti tüm şirketler nezdinde ve 2016’nın ertelenen yatırımlarının hayata geçirilmesi de önemli oldu. Geçen yılın gündem başlığı özellikle daha bütünleşik BT yapıları ve yazılım oldu. Bulut bilişim çözümleri de hep gündemde ve artık farklı bulut platformlarını buluşturmak öne çıkıyor. Veri odaklı bazı düzenlemeler geliyor, ama bulutun büyümeye devam ettiğini görüyoruz. Yerel sağlayıcılarla bu büyüme güç kazanabilir. Sonuçta, sektör bazlı düzenlemeler ve KVKK ışığında bulut bilişim de büyümeye devam edecek. 2017’de büyüyen yazılım pazarı, bence gelecek birkaç yılda bu performansını devam ettirecek. Bunda mobilitenin artması etkili, ama asıl önemlisi şirketler yazılımla birlikte verimliliğin geldiğinin farkında. Son birkaç yıldır söylediğim gibi, KOBİ segmentinde pazar araştırmaları da yapıyoruz ve geçen yıla kadar öncelikli yatırım başlığı olan ‘makine parkı’nın yerini, ilk defa geçen yıl teknoloji yatımları aldı. Çünkü hem yazılımın elde edilmesi daha kolay hale geldi hem de yazılımla gelen verimliliği işletmeler fark ediyor. Hizmet başlığı da belli alanlarda büyümeye devam edecek. Mesela Türkiye’de önemli bir alan veri merkezi. Türkiye’ye yatırım yapan birçok yabancı veri merkezi var. Bu yönüyle veri merkezi başlığı, bu paralelde bulutta büyüme gündemde olacak. Yazılımla gelen danışmanlık gibi başlıklar da büyüyen kalemler. Yazılımın altında analitik ve ERP de büyüyor. Büyük veri ise bambaşka bir boyut. Birçok şirket, hala konuyu ‘veriyi biriktirmek’ olarak değerlendiriyor. En azından, ‘öngörüsel analiz’ ile geleceğe yönelik mantıklı tahminlemeler yapma seviyesi yeterli noktada değil. IoT yaygınlaştıkça, IoT ile toplanan sensör verilerinin kullanımı da yaygınlık kazanacak. Türkiye’de yeteri kadar veri merkezi olduğu kanısındayım. Çünkü veri merkezlerinin hala bir kısmı kapasitesini tam olarak doldurabilmiş değil.”