Teknoloji okuryazarlığı yaygınlaştırma projeleri
Teknoloji okuryazarlığının yayılması, toplumsal gelişmişlik farkının ortadan kalkmasına yardımcı olacak. Bu nedenle büyük şirketler ve STK’lar, sosyal sorumluluk projeleri çerçevesinde teknoloji kullanımı için eğitim desteği veren çalışmalar yapıyor.
Teknoloji okuryazarlığının yayılması konusunda devletlerin yaptığı çalışmalar kadar yerel ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarınca gerçekleştirilen projeler ve kampanyalar da düzenleniyor. Teknoloji okuryazarlığının yayılması amacıyla gerçekleştirilen projelerin hedef kitleleri; teknik bilgiye, donanıma, eğitime ayıracak zaman ve parası olmayan bireyler olarak belirleniyor. Ulusal ve uluslararası boyutta bu konuda gerçekleştirilen projelerden bazılarını paylaşıyoruz.
Teknoloji eğitimine STK’lardan destek
Geçtiğimiz günlerde TTNET; sayısal erişim, teknoloji ve ağ gelişimi, siber güvenlik, bilişim uygulamaları, az gelişmiş ülkeler, iklim değişiklikleri, olağanüstü hal iletişimi gibi konularla ilgilenen Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’nin Kalkınma birimi ITU-D ‘ye kabul edildi. Uluslararası organizasyonun 148 yıllık geçmişi var.
ITU-D, Afrika, Arap ülkeleri, ABD, Asya-Pasifik, Avrupa ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinde özellikle sayısal teknolojilere erişim eşitsizliğine odaklanarak, çeşitli projelerle sosyal eşitlik sağlamaya çalışıyor. Projelerinde, kadınlar, engelliler, gençler, çocuklar ve yerel topluluklara öncelik tanıyor. Kalkınma ve gelişmenin sermayesi olan teknoloji okuryazarlığının yaygınlaşması konusunda gerçekleştirdiği çalışmalarda bilgi ve iletişim teknolojileri ile telekomünikasyon sektörü içerisinde işbirliği olanakları yaratıyor.
Kadın için teknoloji
Sabancı Topluluğu şirketlerinden Teknosa’nın 2007 yılında başlattığı “Kadın İçin Teknoloji” Projesi kapsamında 6 yılda 47 ilde 12 binin üzerinde kadına bilgisayar eğitimi verildi. Teknosa bu eğitimleri teknoloji alanında kadın personelin istihdamını da desteklemeye devam ediyor.
Microsoft genç yazılımcı programı
Ücretsiz uygulama geliştirme yazılım okulu olan Açık Akademi, yoğun ilgiyle karşılandı ve 120 binden fazla öğrenciye ulaştı. Açık Akademi’nin lise ve dengi okullarda bir yıl içinde 8 bin yeni öğrenciye ulaşması hedefleniyor. Eğitim programlarında görev alacak bine yakın öğretmenin eğitimini de Microsoft Türkiye üstlenecek. 5 yılda 1milyon öğrenciye ulaşmayı hedefleyen Açık Akademi’nin yeni dönemine dair Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım değerlendirmelerini çevrimiçi katılarak paylaştı.
Bilişim sektöründe, teknik bilgi ve donanıma erişim sağlanarak derin eşitsizlikleri giderecek çözümler üretilmesi mümkün. Teknoloji okuryazarlığını yaygınlaştırarak, yerel şartlar, etnik köken, cinsiyet, yaş, ekonomik sınırlılıklar, fiziksel koşullar gibi çeşitli ölçütlerle gelişme ve kalkınması önünde yapısal engeller olan gruplara bilgiyi sermaye olarak sunmak mümkün.
‘Bilişimin yayılması bölgeler arasında gelişmişlik farkını azaltacak’
Yıldırım, “Açık Akademi katılımcı profiline baktığımızda iki şey dikkat çekiyor. Birincisi kadınlar programa erkeklerden daha az ilgi gösteriyor. İkincisi büyük şehirlerde programa katılım daha fazla, kırsalda daha az. Bilişimde köy-kent ayrımının, sayısal uçurumun ortadan kalkması için gayretlerin biraz daha Anadolu’ya yoğunlaşması gerekiyor. Bilişimin yurt sathında her yere yayılması çok şey kazandıracak. Bölgeler arasında gelişmişlik farkının azalmasına katkı sağlayacak, insanların birbiriyle daha fazla dost olması ve iş yapması, ülke çapında barış ve huzurun sağlanmasına katkıda bulunacak” diye konuştu.
Akademik bilgi erişimi
Teknoloji okuryazarlığı sağlandıktan sonra, bilgiye erişimin sınırları zorlanıyor. Gelişme ve kalkınmanın yolunu açan akademik bilgiye de ulaşmak e-öğrenme uygulamalarıyla oldukça kolaylaşıyor. Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu’nun aldığı karar çerçevesinde lisans öğrencilerine fırsat eşitliği sağlanarak kolayca ulaşabilecekleri Türkçe akademik kaynaklar üretmek amacıyla Tübitak 5002 Akademik e-Ders Çağrısı gerçekleştirildi. Sayısal içerikli açık ders kaynaklarını destekleme programı sonunda ortaya çıkacak; çizim, animasyon, simülasyon, etkileşimli uygulama gibi içeriklerle geliştirilen ders malzemeleri çevrimiçi olarak herkesin erişimine açılacak, ücretsiz olarak kullanılabilecek.
Koç Üniversitesi’nin Coursera ile yaptığı işbirliği sayesinde platforma ücretsiz üye olan öğrenciler, dünyanın sayılı bilim insanlarının ders videolarını internet üzerinden ücretsiz izleyebilecek. Bu uygulamalar, internet teknolojisini kullanabildikten sonra gelişmenin önünün hızla açıldığına dair örnek oluşturuyor.