Üç kıtanın iş ve teknoloji dünyası İstanbul’da buluştu
Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarının en büyük iş ve teknoloji buluşması ICT Summit NOW Bilişim Zirvesi’13, İstanbul’u üç gün boyunca uluslararası bir iş platformuna dönüştürdü. 24-26 Eylül tarihleri arasında gerçekleşen zirve, 3 gün boyunca 25 farklı konferans ve forum kapsamında,150’ye yakın panel, oturum ve sunumda 16 ülkeden 340’ın üzerinde konuşmacıyı biraraya getirdi.
İstanbul penceresinden akıllı kentlerin özel etkinlikler ile ele alındığı zirvede, SGK’nın “İnsansız Sosyal Güvenlik Hizmet Merkezi”nin tanıtımı da TC Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in katılımıyla gerçekleşti. Bakan Çelik; “SGK’nın bu uluslararası etkinlikte yer alması oldukça anlamlı. Geliştirdiğimiz hizmet ve teknolojilerin uluslararası areneya aktarılması açısından bu etkinlik bir ufuk oluşturacaktır. Teknolojilerimizin ve birikimlerimizin farklı ülkelere aktarılması sadece kurumumuz değil, ülkemiziçin de önemli” diye konuştu.
Üç kıtadan iş ve bilişim profesyonellerini biraraya getiren ICT Summit NOW Bilişim Zirvesi’13 geçen hafta gerçekleşti. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan İnterpromedya Genel Müdürü Güldane Taşdemir, zirvenin son yılların en kapsamlı etkinliği olduğunu vurgulayarak başladığı konuşmasında “Daha Hiç Bir Şey Görmediniz” ana temasının önemi ve zirvenin yeni adıyla ortaya koyduğu vizyona dikkat çekti. Ekonomik ve siyasal güç ekseninin batıdan doğuya doğru kaydığı bir eksende olunduğunu ifade eden Taşdemir, “Önemli bir dönem geçiriyoruz. Bir zamanların eski dünyası Avrupa, Asya ve Afrika dünyanın geleceğine yön vermek için sahneye çıkıyor. Biz de yeni vizyonumuzla Bilişim Zirvesi’nde artık yeni eski dünyanın zamanı diyoruz. Bilişim Zirvesi de yeni adını New Old World’ün baş harflerinden alıyor. Yani şimdi NOW zamanı. Diğer taraftan bundan elli yıl önce hayal edemediğimiz teknolojik hizmet hayatımıza girmiş durumda. Sayısal teknolojilerin büyümesi ve hayatımıza kattığı yetenekler her on sekiz ayda ikiye katlanıyor. Önümüzdeki kısa ve orta vadede göreceklerimiz, şimdiye kadar gördüklerimizi gölgede bırakacak şekilde. Şöyle bir hayal ettiğimizde hepimizi hayrete düşürecek örnekleri sıralayabiliriz. Bugüne kadar çok şey gördüğümüzü zannederken aslında daha hiç bir şey görmedik. Bu nedenle de bu yıl ICT Summit NOW Bilişim Zirvesi’nin ana teması bu” diye konuştu.
Üç gün boyunca zirvede görülebileceklere de değinen Taşdemir, zirvede yaşamın her alanında değişimin dinamikleri ve etkilerinin ele alınacağını belirtti.
Zirvede üç gün boyunca 25 farklı konferans, forum ve oturum, 150’ye yakın panel ve sunum gerçekleşeceğini de ifade eden Taşdemir, 16 ülkeden 340’ın üzerinde konuşmacıyı ağırlayacak olan zirvenin 6 bin katılımcıyı ağırlamasını beklediklerini de ifade etti. Zirvenin bu yıl çözüm gösterileri alanında farklı etkinlikleri de katılımcıları ile buluşturacağını belirten Taşdemir, SGK’nın İnsansız Sosyal Güvenlik Hizmet Merkezi’nin tanıtımının da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in katılımıyla zirve çatısı altında yapılacağını ifade etti.
Zirvenin önemli iş geliştirme olanaklarına ev sahipliği yapacağını da sözlerine ekleyen Taşdemir, etkinliğin ilk defa bu kadar çok sayıda bakanlık, kamu kurumu, STK tarafından desteklendiğine de dikkat çekerek ana sponsor başta olmak üzere tüm sponsor ve destekçilere teşekkür ederek zirvenin yeni işlere ve işbirliklerine vesile olmasını diledi.
“Ana tema çok anlamlı”
Açılış töreninde söz alan Atos Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Akbulut da, bilişim sektörünün bu seçkin etkinliğine bu yıl da sponsor olarak destek vermekten dolayı mutlu olduklarını belirterek bu yıl ki ana temanın önemine işaret etti. “Daha Hiç Bir Şey Görmediniz” ana temasının gelecekte yaşanabilecekler konusunda ipuçları vermeyi hedeflediğini belirten Akbulut, şöyle konuştu: “Şimdiye kadar çok şey gördüğümüzü düşünürken özellikle de bilişim alanında yaşadığımız gelişmeler başımızı döndürmüşken “Daha hiçbir şey görmediniz” demek bu gelişimin aynı hızla devam edeceği iddiasını ortaya koyuyor. Bu iddia bir yandan heyecan verirken bir yandan da ürkütücü. Bu hızı öngörebilmek ve hızlı olabilmek çok önemli. Bu bakış açısı ile yeni dünya düzenini anlayarak onun değişen ihtiyaçlarına cevap verecek, ihtiyaçları değiştirecek hatta ihtiyaçları yeni baştan belirleyecek teknoloji inovasyonu yapabilenler geleceği iyi görebilenler olacak. Konuya bu açıdan yaklaşmamın sebebi Atos’un inovasyon ile olan ilişkisi, yenilikçi vizyonu ve kimliği ile ilgili. Biz kendimizi iş teknolojistleri olarak tanımlıyoruz. Dünya genelindeki yaklaşık 80 bin kişilik kadromuzun kendi alanlarında en önde gelen bilim insanlarından oluşan bir bilim kurulumuz var. Bu ekibin liderliğinde oluşturulan teknolojik vizyon ile geleceğin ana eğilimleri çerçevesinde bilişimin geleceğin dünyasını nasıl şekillendirebileceğini dört yıllık dönemler için tarif ediyoruz. Bu kapsamda 2016 yılına kadar ki dönemle ilgili olarak görüşlerimizi “2016 Yolculuğu” adını verdiğimiz bir raporda açıkladık. Atos olarak da önümüzdeki iki gün içindeki oturumlarda bu vizyondan pasajlar sunarak sizlerle birlikte geleceğe ışık tutmaya gayret edeceğiz. Türkiye’nin 2023 vizyonuna ulaşmasında da en önemli itici gücü mutlaka bilişim olacak. Olabilmesi için hepimize önemli görevler düşüyor. Zirvenin bilişim sektörü üzerinden tüm sektörlerin bu doğrultudaki gelişimine katkı yapacağına inanıyorum.”
İhtiyaçları anlamak, marka yaratmak demek
ICT Summit NOW Bilişim Zirvesi’13’ün açılış konuşmasında söz alan Samsung Electronics Türkiye Başkanı Yoonie Joung, konuşmasında Samsung ürünlerinin sunduğu faydalar kadar, bunların geliştirilme süreçlerine de değindi. Bu açıdan, Samsung’un tüketicilerin hayatına etkisini anlatmak istediğini belirterek söze başlayan Joung’a göre, kurumsal misyon; derin fikirleri iş ortakları ve tüketiciler için ulaşılabilir kılmak. Farklı ürünlerle küresel bazda en çok tanınan markalardan biri olduklarını belirten Joung, insan hayatı ve davranışlar temel alınarak ihtiyaçları anlamaya odaklandıklarının altını çizdi. Bu çabanın, Galaxy ürün gamını yaratmalarını sağladığını da örnek olarak gösteren Joung, şöyle devam etti:
“Yerel pazar ihtiyaçlarını da anlamaya önem veriyoruz. Bu etkinlik kapsamında, akıllı şehir konusunda da bilgiler paylaşacağız. Bu felsefe, farklı bir perspektif sunuyor. Bir tarafta, eğitimin de önemine inanıyoruz ve Samsung Akademi bunun bir örneği. Bu stratejinin bir parçası olarak, eğitim çalışmalarında yatırımlara destek veriyoruz.”
Joung’un konuşmasının ardından, etkinliğin sunucusu Tanju Yıldırım ve Ceyda Bayramoğlu, keyifli bir tango gösterisini katılımcılara sundu.
Düzenleyiciler, sektör temsilcileri ve hükümet bir arada çalışmalı
Konuşmasında BT sektöründeki potansiyel ve fırsatlar kadar, engelleri de anlatan Vodafone Türkiye Teknolojiden Sorumlu İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Jorge Fernandes, Türkiye’nin bu konuda attığı olumlu adımlara vurgu yaptı. Bunun bir örneği olarak da Vodafone’un en büyük ve yetkin bulut merkezini Türkiye’de açmasını gösteren Fernandes’e göre, teknoloji geliştikçe ekonomik dengeler de doğu-batı ekseninde değişiyor ve inovasyona yönelik talep de artıyor. Özellikle Asya ve Afrika’da daha önce görülmemiş ölçekte iletişim talebine, bunun sürekli artışına vurgu yapan Fernandes, Türkiye’nin bu coğrafyadaki önemini şu sözlerle anlattı: “Türkiye asırlardır batı ve doğu arasında bir köprü, iletişim ve ticaret merkezi oldu. Yeni BT dünyasında Türkiye, yine önemli bir köprü. Özellikle mobil iletişim ve uygulama geliştirmede de önemli bir role sahip.”
Bu açıdan bakıldığında, mobil iletişimin, internetin gücünü herkese taşıyarak, toplumsal eşitlik yaratmayı sağladığına dikkat çeken Fernandes’e göre, BT pazarını büyütmekte kararlı olan Türkiye’ye bu gözle bakmak gerek. Ama bu hedef önündeki engelleri de unutmamak gerek. Bu noktada Fernandes, “2023 yılı hedefleri açısından sektörde sürdürülebilir yatırıma, bunun için de 4 unsura ihtiyaç var” dedi ve bunları şöyle sıraladı:
“İlk unsur yatırım dostu vergi düzenlemeleri ve uygulamalar. AB ülkelerinde mobil penetrasyon yüzde 140 seviyelerinde ve Türkiye’de ise yüzde 90’larda. M2M mobili destekleyecek ve vergi düzenlemeleri konusunda adım atılması önemli. İkinci unsur, rekabetçi bir iş ortamı oluşması. Yani egemen bir operatörün tüm sektörün büyümesini engellemesine izin verilmemeli. Üçüncü faktör; düzenleyiciler tarafında tüm çabalar altyapıya odaklanmalı. Sektörde kaynaklar daha doğru konumlandırılmalı, herkes yeni nesil iletişim yapılarına ulaşabilmeli. Dördüncü ve son faktör ise inovasyonun desteklenmesi. Hizmet geliştirmede mobil iletişimde Türkiye, önemli yere sahip. Türkiye’de yetenek zenginliği var. Desteklerle Vodafone Oxygen gibi yapılar, Avrupa ve Hindistan ile rekabet edecek.”
Hükümetler bilgi teknolojilerinin önemini kavramalı
Eğer AB Komisyonu’nda bir politikacıysanız kafanızda ‘gelecek büyümeyi hangi sektörle sağlayabiliriz, işsizliğe karşı genç insanlara hangi alanda iş olanağı sağlanabilir’ gibi sorular vardır diyen Avrupa Komisyonu Elektro nik Haberleşme Şebekeleri ve Hizmetleri Direktörü Gerard de Graaf, büyümede bilgi teknolojilerinin önemine değindi: “Bilgi teknolojileri toplumun, demokrasinin gelişimine, büyümeye olumlu katkılar sağlıyor, ancak tabii ki bu gelişim kendiliğinden olmayacaktır. Hükümetlere önemli roller düşüyor. Hükümetler, özel sektöre ve vatandaşlara bilgi teknolojileri konusunda bir çerçeve belirlemeli.”
İnternet altyapısı olsa da veri güvenliğini sağlamadan olmaz
Graaf, hükümetlere düşen ana görevleri şu sözlerle detaylandırdı: “Hükümetler, internet altyapısının düzenlenmesini destekleyen bir çerçeve çizmeli. Yüksek hızlı internet olmadan, akıllı şehirlerden, bulut bilişimden söz edemeyiz. Türkiye’nin kat ettiği yolu yakından takip ediyoruz. Hükümetlere düşen ikinci bir görev ise internette veri güvenliğini sağlayan bir çerçeve, yapı belirlemek. Çevrimiçi alışveriş yaparken, e-posta gönderirken internet kullanıcılarının güvenliği sağlanmalı. Güven sağlamadan internet altyapısı olsa da talep olmayacağından, tek başına internet altyapısı bir işe yaramaz. Üçüncü önemli nokta ise eğitim, sağlık, ulaşım alanında hizmet veren kamunun bu alanlarda bilgi teknolojilerini kullanması ve insanları yönlendirmesi gerekiyor. Kamudaki maliyet artışı bilgi teknolojileri ile önemli ölçüde azaltılabilir. Akıllı şehirlerin kurulması ancak bilgi teknolojilerinin kullanılmasıyla mümkün. Bunun dışında, bilgi teknolojileri konusu eğitim müfredatına alınmalı ve vatandaşların teknoloji okur-yazarlık oranı ve sayısal beceriler artırılmalı. Bilgi teknolojilerinin gelişimi ve önemini öncelikle hükümet yöneticilerinin kavraması gerekiyor.”
Ekonomik değer taşıyan yenililikçi projeler desteklenmeli
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu 2. Başkanı Doç. Dr. Turgut Ayhan Beydoğan, açılışta yaptığı konuşmasında, bilgi teknolojileri sektörünün ekonomideki tüm endüstrileri pozitif yönde etkilediğini ve verimliliği artırdığını dile getirdi. Yapılan çalışmaların BT sektörünün bir birim büyümesinin toplam ekonomiye, bir milyondan fazla büyüme katkısında bulunabileceğini gösterdiğini vurgulayan Beydoğan, “BT’yi yoğun olarak kullandığı gözlemlenen sektörlerdeki verimlilik artışının, ulusal ekonomik büyümeye de anlamlı bir katkı sağlayacağına işaret etmektedir” dedi.
2012’de elektronik haberleşme hizmetleri piyasası 30 milyar TL’ye ulaştı
Sektördeki stratejinin UDHB tarafından belirlendiğini, belirlenen bu strateji çerçevesinde de; sektörde düzenleme ve denetleme yapma yetkisinin BTK’ya ait olduğunu kaydeden Ayhan Beydoğan, “Elektronik imza konusunda düzenlemelerin hayata geçirilmesiyle, Haziran 2013 itibarıyla 1 milyona yakın elektronik ve mobil imza kullanıcısına ulaşılmış durumda. Türkiye olarak, elektronik haberleşme sektöründe pazar açısından genel olarak umut verici büyüklükler görüyoruz. Türk Telekom ve üç mobil telefon işletmecisinin elde ettiği gelirler 2012 yılında, 2011 yılına göre yüzde 60 artarak yaklaşık 23,8 milyar TL gerçekleşmiştir. Genel olarak 2012 yılında elektronik haberleşme hizmetleri piyasasının büyüklüğü yaklaşık 30 milyar TL seviyesine ulaşmış durumda” açıklamasını yaptı.
Dünya BT piyasa büyüklüğü 3,7 trilyon dolar olacak
Beydoğan, genişbant abone sayısının 22 milyona yaklaştığını aktararak sözlerine şöyle devam etti: “BT sektöründe dünya ölçeğinde bakıldığında baş döndürücü rakamlar söz konusu. Gartner verilerine göre 2012 yılında dünya BT piyasasının büyüklüğü, 2011 yılına göre yüzde 3 artarak 3,6 trilyon dolara eriştiği tahmin ediliyor. Dünya BT piyasa büyüklüğü 2013 yılnda 3,7 trilyon dolara erişileceği düşünülüyor.” Özel sektör, kamu ve akademisyenler olarak herkese büyük görev düştüğünü belirten Beydoğan, “Ülkemizin BT gelişiminde ekonomik değer taşıyan yenilikçi projelerin desteklenmesinin gerekliliği tartışılmazdır. Yeşil bilişim, yazılım sektörü, bulut bilişim, akıllı ulaşım sistemleri, büyük veri, 4. Nesil, makinalararası haberleşme büyük önem taşıyor. BTK tarından yapılan düzenlemeler sayesinde altyapının verimli kullanılması, rekabet ortamının güçlendirilmesi, tüketicinin menfaatlerin artırılması sağlandı. Hem pazardaki rekabet ortamını korumak ve geliştirmek, hem de tüketicileri korumak için kurum olarak üzerimize düşen vazifeyi yerine getirmeye devam edeceğiz. Önümüzdeki yıllarda, teknolojik gelişmelere paralel olarak; yakınsama, sayısal pay, hizmet kalitesi, veri güvenliği konularında yeni gelişmeler olabilir” şeklinde konuştu.
İstanbul Teknoloji Merkezi kuruluyor
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Göksel Gümüşdağ, zirve açılışında yaptığı konuşmada, ICT Summit NOW – Bilişim Zirvesi sayesinde İstanbul’da bilişim şenliğinin yaşandığını belirterek şunları kaydetti:
“Bilişim Zirvesi, bölgenin en önemli işbirliği fırsatlarının ortaya çıktığı platformlardan bir tanesi. Bu zirveyi, İstanbul’un dünyaya açılan kapılarından biri olarak görüyoruz. Türkiye, bilişim teknolojilerini kullanma açısından önemli aşamalar kaydetti. Ancak güçlü ülkeler, teknoloji geliştirerek konumlarını koruyorlar. Türkiye olarak bu teknolojileri üreten ve pazarlayan bir ülke konumuna gelmemiz gerekiyor.”
Akıllı kent uygulamalarının tüm hayatımızı kuşattığı ve kolaylaştırdığını kaydeden Göksel Gümüşdağ, bilişimin sadece imar gibi konularda değil sosyal ve kültürel hayatı da geliştirdiğini söyledi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak tüm hizmetlerin mobil ortama taşındığını söyleyen Gümüşdağ, “Navigasyon sistemlerimizi her geçen gün biraz daha geliştiriyor ve yeniliyoruz. Şu anda üç boyutlu uygulamalar üzerinde çalışıyoruz. Ayrıca da İstanbul Teknoloji Merkezi’ni kuruyoruz. Tüm kuruluşlarımızın tüm veri ve çağrı merkezleri burada toplanacak” dedi.
Artık sosyal medyasız ‘olmaz’
ICT Summit NOW Bilişim Zirvesi ‘13’ün ilk gününde günün ikinci yarısı kurum içi iletişimde büyük bir yeniliğe imza atan, iletişimde e-postayı devre dışı bırakıp sosyal ağlara yönelen blueKiwi’nin CEO’su Robert Shaw, deneyimlerini katılımcılarla paylaştı. Aynı zamanda Atos’ta ‘Zero e-Mail’ (Sıfır e-posta) programının da direktörü olan Shaw, ICT Summit NOW Bilişim Zirvesi’nin logosuna gönderme yaparak, “Dünya haritası tersine döndü ve bizim şirketimiz de aynısını sosyal medyanın gücüyle yaptı” dedi. Yaptıkları araştırmalarla çalışanların e-postadan artık bunaldığını gördüklerini söyleyen Shaw, kurumsal yapılarında e-posta değil, Facebook kullandıklarını belirtirken, bu eğilimin İK birimlerinde nasıl yanlış anlaşıldığını da yine kendi yapılarında şöyle örnekledi:
“Yardım masasında işlerin ağır ilerlediğini görüp sebebini araştırınca Facebook’u gördük ve erişimi kısıtladık. Bu kararla sistem daha kötüleşti, elemanlar işten ayrıldı. Genç elemanların olduğu bu birimde ‘bağlantılı olma hakkımız var’ tepkileri ortaya çıktı. Bunun üstüne o dönem CEO’muz olan Thierry Breton, buradaki potansiyeli gördü ve medyada bunu anlattı. Herkes e-postadan yakayı nasıl sıyırdığımızı öğrendi.”
‘Zero e-Mail’ programı, Shaw’ın dikkat çektiği gibi, işi bütünüyle dönüştürmek anlamına geliyor. Genç çalışanlardan çok şey öğrendiklerini de saklamayan Shaw, “Bu davranışsal bir çalışma ve çalışanların hayatlarını kolaylaştıracak her adımda varım” dedi. Shaw’a göre, e-postanın yarattığı mesafeye karşılık, bu yeni yapılanma ile insanları birbiri ile konuşmaya cesaretlendirmek, telefonda konuşmaya itmek artık söz konusu. Çünkü sesi kullanarak süreçleri hızlandırmak, kurum içinde işbirliğine dayalı adımlar atmak mümkün.
Veri artışıyla operatörleri zor zamanlar bekliyor
Bilişim Zirvesi’13 etkinliğinin ana konuşmacıları arasında yer alan Alcatel Lucent CEO’su Michel Combes, telekomünikasyon sektörünün içinde bulunduğu dönüşüm sürecinden söz etti. Oluşan yeni ihtiyaçlar ve tüketicilerin yaşam biçimleri doğrultusunda değişim yaşandığına değinen Combes, “Tüketicilerin alışkanlıklarına bakıldığında ses iletişiminden öte veri iletişimine geçildiği görülüyor. Operatörler için yepyeni, zorlu bir dönem başlıyor” dedi.
Combes’un verdiği bilgilere göre, Alcatel-Lucent IP tabanlı teknolojilere yatırım yaparken, bulutun vazgeçilmezler arasında yer alacağına inanıyor. Mobil hayatla ilgili kısa bilgiler paylaşan Michel Combes, 2015 yılına kadar olacakları şu maddelerle ifade etti:
• Hane başına genişbant bağlantısı yüzde 30 artarak 691 milyona çıkacak,
• Mobil bağlantı 7.3 milyara yükselecek,
• Kamusal alandaki WiFi noktaları yüzde 346 artarak 5.8 milyona ulaşacak,
• M2M çözümleri yüzde 990 artarak 12 milyar cihazı bulacak,
• İndirilen uygulama sayısı yüzde 129 artarak 41.7 milyar adede çıkacak,
• Akıllı telefon satışları yüzde 134 artarak bir milyar adedi geçecek,
• Kurumsal bulut hizmetleri yüzde 100 artarak 25 milyara yükselecek,
• Mobil video kullanımı yüzde 879 oranında yükselerek 4.2 milyar adedi bulacak.
Alacatel-Lucent CEO’su, genişbant yatırımlarının fazla olduğu ülkelerde gelişmişlik düzeyinin de paralellik gösterdiğini sözlerine ekledi. Avrupa Birliği’nde genişbant konusunda kararlar alındığına dikkat çeken Combes, geniş bantın yaygınlaşmasının hayatın her alanına pozitif etkisi olduğunun altını çizdi.
İnovasyonun temel kaynağı kaliteli iletişim
Zirvenin ana konuşmacıları arasında yer alan Vodafone Küresel Kurumsal Ticari Operasyonlar ve Pazarlama Grup Başkanı Gary Adey, sözlerine dünyada 5 milyar mobil telefon abonesinin bulunduğunu söyleyerek başladı. Bu rakam dünya nüfusunun yüzde 70’inden fazlasını oluşturuyor. Bunun yanında Adey’in verdiği bilgilere göre, yarım milyar insan mobil cihazlarından internete ulaşıyor. Önümüzdeki iki yıl içerisinde bu sayının bir milyara ulaşması bekleniyor. Dünya çapındaki tüm cep telefonlarının yüzde 85’inin web erişimi bulunuyor. Geçtiğimiz yıl dünya çapında 6 trilyondan fazla metin mesajı gönderildi.
Değişen küresel pazarlarda inovasyoncular için önemli fırsatlar sunulduğuna işaret eden Gary Adey, “Çok uluslu şirketlerin yerel pazarlarda oluşturacağı yenilikler için iletişim ve işbirliği çalışmaları büyük önem taşıyor. Şirket olarak bizler de bu doğrultuda çalışmalarımızı sürdürerek bulut üzerindeki işlerin mobil yaşama yansıması için çalışıyoruz” dedi.
“Yatırımlarımız devam ediyor: Daha hiçbir şey görmediniz.”
ICT Summit NOW 13’ün ana tema konuşmacılarından birisi olan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bakan Yardımcısı Prof.Dr. Davut Kavranoğlu, teknolojinin ilerlemesi, internetin ortaya çıkmasıyla birlikte hem Türkiye’de hem de dünyada yaşanan gelişmelerden bahsetti. İnternetin artık elektrik, su ve doğalgaz gibi vazgeçilmez bir hizmet haline geldiğinin altını çizen Kavranoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “İnterneti bu kadar vazgeçilmez yapan ücretsiz olması ve tüm dünyayı hiç ayrım yapmadan birbirine bağlaması. Hem dünyada hem Türkiye’de bir devrim yaratan internetin ortaya çıkması bilim tarihinin de en önemli olaylarından birisi oldu. Dünya bundan 10 yıl önce tahmin edilemeyecek bir noktaya geldi.”
Mobil teknolojiler ülke gelişiminde büyük rol oynuyor
Artık iki – üç yaşındaki çocukların bile tablet kullandıklarına dikkat çeken Kavranoğlu, artık mobil teknolojilerin ülkeler açısından çok kritik önem taşıyan teknolojiler haline geldiğini belirti. Kavranoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Mobil teknolojiler hayatımızın bir parçası haline geldi. Sağlıktan kamu hizmetlerine kadar her alanda mobil teknolojileri kullanıyoruz. Otomobillerde dahi artık mobil teknolojiler kullanılıyor. Dikkat ederseniz otomobillerden binalara çoğu sektörde çok büyük değişiklikler yok. Var olan değişikliklerin tamamı bilgi teknolojileri alanındaki yenilikler sayesinde oluyor. Bilgi teknolojileri her alanda katma değer sağlıyor.”
Kavranoğlu ayrıca altyapı yatırımlarının önemine de dikkat çekti:
“Bugün aldığınız bir cihazı ne yazık ki bundan üç yıl sonra kullanamıyorsunuz. Ama bu cihazları kullanmanızı sağlayan altyapıyı uzun yıllar kullanabiliyorsunuz. Bu yüzden hızla değişen teknolojilere yatırım yapmak yerine uzun yıllar kullanacağımız altyapı teknolojilerine yatırım yapmayı tercih ediyoruz. İnterneti su, elektrik ve doğalgaz gibi çok önemli bir altyapı olarak görüyor ve sürekli yatırım yapıyoruz. Yüksek hızlı internet ülke kalkınması açısından kritik önem taşıyor.”
Son 10 yıl içerisinde Türkiye’de çok büyük yatırımlara imza atıldığını aktaran Kavranoğlu, bu yatırımların hızla devam edeceğini belirtti ve sözlerini şöyle bitirdi:
“Daha hiçbir şey görmediniz”.
Sayısal medyaya özel gelir modeli gerekiyor
ICT Summit NOW’un ilk gününde açılış programı çerçevesinde sayısal teknolojilerin medya ve gazetecilik alanına nasıl bir yön verdiğini değerlendirmek üzere ‘Medyada dijitalleşmek:
İki ileri bir geri’ paneli gerçekleştirildi. Panele sayısal medya ve internet gazeteciliğinin önde gelen isimlerinden Hürriyet Gazetesi Web Koordinatörü Bülent Mumay, Radikal Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ali Topuz, Turkuvaz Medya Genel Müdür Yardımcısı Onur Yıldırım, Posta Gazetesi Yazı İşleri Müdürü ve İnternet Yayın Yönetmeni Mehmet Coşkundeniz, Fanatik Gazetesi Dijital Medya Direktörü Çağrı Türkkorur katıldı. Panelin moderatörlüğünü ise Zego İletişim Stratejileri Merkezi İletişim Stratejisti Zeynep Göğüş gerçekleştirdi.
