Finans sektörü, bilişimle verimi artırıyor
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) ve Azerbaycan Bankalar Birliği (ABB) işbirliğinde, 5-6 Aralık tarihlerinde gerçekleşecek Finans ve Teknolojiler Zirvesi’nin açılışında TBB Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Çakar bir konuşma yaptı. “Dijital ekonomi büyük teknoloji şirketlerinin veya gelişmiş teknolojilerin yükselişine kaynak oldu. Dijital teknolojiler günlük hayatımızın önemli bir parçası haline geldi. Ürün ve hizmet çeşitliliği genişliyor. Daha fazla kişi, mobil cihazlar, e-posta veya sosyal medyadan mesajlar ile e-ticaret platformu üzerinden bu hizmetlerden yararlanıyor” diyen Alpaslan Çakar, son 20 yıllık dönemde, büyük teknoloji şirketlerinin finansal hizmetler alanına da girdiğine işarat etti. Alpaslan Çakar, “Uluslararası Ödeme Sistemleri Kuruluşu’na göre, büyük teknoloji şirketleri; krediyi küçük işletmelere tahsis ediyor, risk yönetimi ve fiyatlamada yeni verileri ve makine öğrenimini etkin şekilde kullanıyor ve yeni müşteri kazanma maliyetini düşürüyorlar. Daha önce yeterince hizmet alamayan müşterilere ulaşmada coğrafi engellerin aşılmasına yardımcı oluyorlar. Bu şekilde dijital teknolojiler; finansal işlemlerin maliyetlerini düşürüyor ve finansal kapsayıcılığı arttırıyor” dedi. Çakar’ın verdiği bilgiye göre bu şirketlerin iş modeli çok sayıda kullanıcı arasında doğrudan etkileşimin sağlanmasına dayanıyor. Bu sayede oluşan çok büyük sayıdaki kullanıcı verisi hizmet ağlarını ve çeşitliğini arttırıyor. Alpaslan Çakar, konuşmasına şöyle devam etti:
Açık bankacılıktan açık veriye geçiş dönemi
“Finansal teknoloji, finansal hizmetlerde teknoloji destekli inovasyonu ifade ediyor. Bu alandaki öncü şirketler yenilikçi yaklaşımları ile finansal hizmetler sektörünün çalışma biçimini değiştirmeye başladı. Finteklerin düşük maliyetli ve esnek organizasyon yapıları kolayca ölçek ekonomisine ulaşmalarını sağlamaktadırlar. Son zamanlarda büyük teknoloji şirketleri özellikle kredi piyasasında bankalarla rekabet etmeye başladılar. Bankacılık alanında da dijital dönüşüm, gelişen teknolojilerin yardımı ve finteklerle sağlanan “rekabetçilik” ile birlikte seviye atlayarak devam ediyor. Örneğin; ülkemiz bankacılık sektöründe uzaktan kimlik tespiti ile dijital kanallardan kazanılan müşteri sayısı 2,5 yıllık bir dönem içerisinde 10 milyon kişiye ulaşmıştır. Son bir yıl içerisinde aktif dijital bankacılık müşterisi sayısı hızlı bir artış göstermiştir.
Diğer taraftan, bankalarımız artık sadece kendi dijital kanallarına yatırım yapmakla da yetinmiyorlar. Açık bankacılık düzenlemeleri ile tüm bankalardaki hesapların tek bir mobil uygulamada takip edilebilmesi, para transferi gerçekleştirilmesi mümkün hale geldi. Açık bankacılıktan, “Açık Veriye” doğru bir yolculuk bizleri bekliyor. Sadece bankacılık sektörü içerisindeki veri alışverişi ile yetinmeyen, farklı sektörler arasında gerçekleşen veri alışverişleri ile en iyi kullanıcı deneyimini sunmaya yönelik rekabet hızlanıyor. Bunun için bankalarımız, fintek şirketleriyle de iş birlikleri içerisinde, platform bankacılığı kapsamında hizmetlere ağırlık veriyorlar. Bu iş birlikleri çerçevesinde hizmet sundukları müşterilerin de dijitalleşmesine katkıda bulunuyorlar. Ülkemizde finansal sektör her zaman teknoloji uygulamalarının ilk sıralarında yer alıyor. Bu yaklaşımın bundan sonra da hızlanarak devam edeceğini umuyorum.
Uluslararası alanda rekabetin hızla arttığını dikkate alırsak, ülkelerimiz arasında bir finansal teknoloji ekosisteminin oluşturulması için birlikte çalışmalıyız. Uygun saat dilimimiz, dilimiz, kültürümüz, coğrafyamız ve yeteneklerimiz var. Yeni fikirlerini hayata geçirmek, işlerini büyütmek ve geleceklerini coğrafyamızda geliştirmek için ülkelerimizi ve bölgemizi seçen yatırımcıları, küresel finansal teknolojiler alanında rekabete hazır ve güçlü tutmalıyız. Bu amaçla, finansal teknolojinin gelişmesi için düzenleme, girişim, araştırma, ürün ve hizmet geliştirme, yenilikçi ve rekabet yanlısı yaklaşımlarını desteklemek için iş birliklerini hayata geçirmeliyiz. Finansal sektör ile teknolojiyi birbirine bağlama şansını ortak çalışmalar yapma fırsatına dönüştürebilmeliyiz.”