Ar-Ge’nin başlangıcı müşteriyi iyi anlamak
NCR Türkiye Genel Müdürü Yalçın Orhon, NCR’nin teknoloji tarihinde, kendini yenileyen bir şirket olarak bilindiğini, yeni satın almalarla da yazılım ağırlıklı bir şirket vizyonunu geliştirdiklerini kaydetti.
Yalçın Orhon, ilgili oldukları sektörlerle, müşterilerle çok yakın iletişim halinde olduklarını kaydederek “Geleneksel olarak NCR’nin geliri; yüzde 65-70 seviyesinde bankacılık sektöründen geliyor. İkinci lokomotifimiz de; mağazacılık. 4 yıldır da organik ve inorganik olarak değişik sektörlerde yayılma politikası uyguluyoruz. Dünyada telekom ve teknoloji sektörlerine ciddi boyutta hitap ediyoruz, seyahat ve ağırlama sektörlerinde ciddi büyümeler kaydediyoruz. ABD’nin ağırlama sektöründeki en büyük şirketlerinden Radiant’ı, 1.2 milyon dolara satın aldık. Radiant; hızlı yiyecek ve restoran zincirleri sektöründe tanınmış, etkili bir oyuncu. Yine mağazacılık sektöründe; Retalix’i satın aldık. Dolayısıyla atılımlarımız mağazacılık ve ağırlama sektöründe iddialı şekilde devam ediyor” dedi. Orhon, sözlerini şöyle sürdürdü: “Nüfusun çok büyük çoğunluğu artık şube dışındaki alternatif dağıtım kanallarıyla işlemlerini yapıyor. Mobilite de bir kanal olarak ortaya çıktığı için işin rengini ciddi boyutta değiştirmiş durumda. Mobil teknolojinin içinde doğmuş ve büyüyen, bizden teknolojik olanak olarak çok daha donanımlı bir nesil geliyor.”
Yeni neslin yaşam tarzı teknoloji stratejilerimizi doğrudan etkiliyor
NCR’nın yaptığı en iyi işlerden birisinin de Ar-Ge olduğunu söyleyen Yalçın Orhon konuşmasına şöyle devam etti: “Ar-Ge bölümümüz; önümüzdeki belki 10-15 yıl içerisinde kullanılması muhtemel teknolojileri ortaya koyar. Ürün geliştirme grubu da; Ar-Ge’nin tavsiye ettiği teknolojilerin prototipini geliştirir. Ar-Ge’nin başlangıcı müşteriyi iyi anlamak. Dolayısıyla, yeni neslin yaşam tarzı ve bu yaşam tarzının gerekleri, ihtiyaçları, bizim de teknoloji stratejilerimizi doğrudan etkiliyor. Bir bankanın işlemlerinin artık yarıdan çoğu; ATM’ler, çağrı merkezleri ve mobil teknolojiler aracılığıyla yapılıyor. Bizim yaptığımız da gelişen teknolojilerden azamî şekilde faydalanıp müşterilerimize katma değer sağlayabilmek. Türkiye’de bankacılık sektöründe yüzde 60’ın üzerinde pazar payımız bulunuyor, dünyaya baktığınızda yüzde 25 civarında. 20 senedir yapılan araştırmalar ATM pazarında liderliğimizi koruduğumuz gerçeğini ortaya çıkarıyor.” Orhon, doğru zamanda, doğru bir temayla ATM’leri Türkiye’ye getirdiklerini dile getirerek artık bunun da bir adım ötesine geçildiğini aktardı ve “Geri dönüşümlü bir teknoloji kullanarak yatırılan paraların da, para çekmeye gelen müşterilere verildiği bir teknolojiden söz ediyoruz. ABD piyasası daha bunlarla yeni tanışıyor. Biz Türkiye olarak bankacılıkta ‘Self-Service’ teknolojisini, dünyanın geri kalan bütün ülkelerine göre son derece süratle, kolaylıkla benimsedik. Türkiye’nin en büyük farkı bu teknolojiyi diğer ülkelerden çok daha süratle benimsemiş olması” açıklamasını yaptı.
NCR kendini yenileme sürecinde
Orhon, “Bankacılık alanında en son teknolojilerimiz pratik olarak insansız şube üzerine. NCR teknoloji tarihinde; hep kendini yenileyen bir şirket olarak bilinmiştir. Rakiplerin zorlamasıyla değil bizim geleceği görme kültürümüzden gelen bir durum; şimdi de biz yine kendimizi yenileme süreci içerisindeyiz: Yazılım ağırlıklı bir şirket olarak aynı zamanda donanım kolaylığı sağlıyoruz. Artık her bir iş birimimiz içinde ayrı bir CTO olacak” dedi.