Türkiye’de yazılım firması olmak
Yazan: Mehmet Serdar Ak.
1987’den bu yana yazılım sektöründeyim. Uzun yıllar boyunca geliştirici ve ekip yöneticisi olarak, 10 yıldan fazla süredir de yönetici olarak çalışıyorum. Netcad ve DECE firmalarının kurucuları arasındayım. Sivil toplum, kamu veya siyaset tarafında hiç yer almadım. Burada, tamamen bir ürünün geliştiricinin görünenleridir.
Dikensiz bir gülün hayatımızda olduğunu söyleyemem, hatta bir bahçede yaşadığımız bile tartışılır. Türkiye kişiler için zor bir ülke ve bence hep öyleydi. Bu durumu kabul ederek ilerliyoruz.
Yazılım firmaları için “Kurtuluş”un ürünleşme ve ilerlemeden geçtiği kanısındayım. Burada bir sürpriz yok ve zaten çok kişi aynı şeyi söylüyor. Hedef güzel, ama nasıl olacak? Aşağıda bu hedefe ulaşmak için odaklanmamızı sağlayacak bazı somut noktaları belirteceğim.
Firmaların ürünleşmeye odaklanması gerekiyor. Ama bu iş kolay değil. Aynı zamanda devletin de adım atma süreci devam ediyor.
“Yazılım firması” ifadesinin derinleşmesi gerektiği kanısındayım. Yazılım geliştirmenin dinamiği diğer sektörlerden çok farklı ve bu nedenle ayrılmalı. “Sanayiciyiz?” yerine “Yazılım Firmasıyız” diyebilelim. Merak ettim baktım, “Teknokent nedir?” Google’da bulunan bazı tanımlarda yazılım lafı geçmiyor dahi. Bazılarında “teknoloji veya yazılım ürettikleri/geliştirdikleri” şeklinde geçiyor. Yani yazılım önemli gibi şeyler derken arada kalmışız sanki.
Daha özel bir “Yazılım Firması” tanımına ihtiyaç var. Bu şekilde, vergilerle ilgili konuları, çalışanların mesleği gibi unsurları zorlaştıran bir yığın politika, çok daha sağlıklı bir şekle dönüşebilir. Mevcut sistem dinamiği çok farklı sektörler ile aynı kazanda kaynıyoruz ve “ne kadar olabilirse” durumundayız.
Yazdıklarım eleştiri amaçlı değil, amacım sadece ve sadece yazılım gibi yüksek katma değerli bir sektöre katkı sağlamak için birkaç çözüm önermektir. Lütfen bu şekilde değerlendirelim. Yanlış ifadeler olduysa affola.