Girişimciler daha fazla destek bekliyor
Uluslararası denetim ve danışmanlık şirketi EY’nin “G-20 Girişimcilik Barometresi 2013” raporu, Türkiye’nin özellikle son yıllarda girişimcilik adına atmış olduğu adımların ne kadar yerinde olduğuna ve girişimcilerin destek anlamında kamu ve özel sektörden neler beklediğine odaklanıyor. Türkiye’de girişimciler en çok finansmana erişim konusunda sıkıntı yaşadıklarını belirtirken, işten çıkarma maliyetlerinin yüksek olmasının da diğer bir sıkıntı olduğuna vurgu yapıyorlar.
Türkiye’de iş kurmak G-20 ülkelerine kıyasla daha kolay
Türkiye’nin girişimcilik ekosistemini birçok açıdan iyileştirmeye başladığını belirten EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Bölüm Başkanı ve Devlet ve Kamu Sektörü Lideri Selim Elhadef, “Türkiye’de bürokratik formaliteler azaltılarak şirket kurma süresi altı güne düşürüldü. Bu süre G-20 ülkelerinin ortalamasında 22 gün. Banka kredileri ise son yıllarda artış gösteriyor. Böylece geçmişte birçok genç şirketin büyümesini önleyen finansman eksikliği de gideriliyor. Eğitim sisteminin iyileştirilmesi, inovasyona dönük teşviklerin artırılması ve iş yasalarının esnekleştirilmesi, ileride işlerini başarılı bir şekilde büyütebilecek girişimci sayısının çoğalmasına yardımcı olacaktır” dedi.
İşten çıkarma maliyeti G-20 ortalamasının neredeyse iki katı
İşgücü piyasasının katılığının girişimcilik açısından önemli bir sorun olduğunu belirten EY Orta ve Güneydoğu Avrupa Bölgesi Stratejik Büyüyen Pazarlar ve Aile Şirketleri Lideri Metin Canoğulları, “Türkiye’de şirket kurmak eskiye nazaran çok kolaylaştı ve nispeten düşük tutarlı sermaye ile kısa sürede şirket kurmak mümkün hale geldi. Ancak, personel yükümlülükleri dikkate alındığında bir çalışanı işten çıkarma maliyeti yaklaşık 95 haftalık ücrete denk geliyor ve bu rakam G-20 ortalamasının neredeyse iki katı civarında Bu durum, doğal olarak kayıt dışı faaliyetleri ortaya çıkarabilir ve nitelikli işgücüne erişimi sınırlandırarak Türkiye'nin, girişimcilik potansiyelini yeterince kullanamamasına neden olabilir. Kamu otoritesinin özellikle büyüme döngüsünün ön evrelerinde bulunan işletmeleri destekleyebilmek için bu konuya eğilmesinin faydalı olacağını düşünüyorum” dedi.
Eğitim sistemi girişimciliğin desteklenmesi yönünde düzenlenmeli
Türkiye’deki eğitim öğretim sisteminde yenilikçi ve nitelikli girişimci kesimin gelişmesini desteklemek amacıyla bir takım düzenlemeler yapıldığını belirten Metin Canoğulları,“ Türkiye’de hali hazırda sadece bir üniversitenin yüksek lisans programında girişimcilik dersi veriliyor. Eğer ülkemizde girişimci sayısını arttırmak istiyorsak girişimcilik dersinin üniversitelerin yanı sıra ilköğretimde dahi yaygın bir şekilde işleniyor olması gerekir. Türkiye’de okullaşma oranı G-20 ülke ortalamalarının üzerinde yer alıyor ve son 10 yılda yükseköğretim mezunlarının işgücündeki payı istikrarlı bir şekilde artıyor” dedi.
Hata yapmaya tolerans vermemiz lazım
G-20 ülkelerinin girişimcilik konusunda finansmana erişim, mevzuat ve vergiler, eğitim ve öğretim, girişimcilik kültürü ve diğer kriterlerle ilişkili olan ve girişimciyi destekleyen koordineli destek gibi kriterlere göre değerlendirildiği raporda, Türkiye’nin diğer kriterlere oranla koordineli destek konusunda G-20 içerisinde iyi bir yerde olduğunu sözlerine ekleyen Canoğulları, ‘koordineli desteği’ girişimciliği desteklemekte en önemli unsurlardan biri olarak belirtti ve sözlerine şöyle devam etti:
“İlk deneyiminde başarısız olan girişimcilere sadece Türkiye’de değil, tüm G-20 ülkelerinde ikinci bir şans verilmiyor. Türkiye’den ankete katılan girişimcilerin yüzde 78’i, girişimciye ikinci bir şans verildiğinde başarısız olduğu ilk deneyiminden elde ettiği tecrübelerin ikinci denemesinde başarıya ulaşmasında son derece önemli olduğu yönünde görüş bildiriyor.”
Girişimci hikayeleri ortaya çıkarılmalı
EY’nin 2004 yılından bu yana Türkiye’de düzenlediği “Entrepreneur Of The Year – Yılın Girişimcisi” programı Türkiye’deki girişimcilerin kendi girişimcilik hikayelerini kamuoyuyla paylaşarak genç girişimcilere ilham kaynağı olmaya ve Monte Carlo’da düzenlenen World Entrepreneur Of The Year – Dünya Yılın Girişimcisi finalinde Türkiye’yi temsil eden girişimcinin başarısını dünya çapında duyurmasına imkan sağlıyor.
Anketten çıkan tablo ise şöyle;
- Türkiye’deki 40 yaşından genç katılımcıların yüzde 75’i finansmana erişimin zor olduğunu belirtiyor.
- Türkiye’deki girişimcilerin yüzde 82’si girişimcilerin eğitilmesine, fon sağlamalarına ve imajlarının güçlendirilmesine yönelik devlet desteğinin artmasının yararlı olacağını düşünüyor.
- Ankete Türkiye’den katılan her 10 girişimcinin 9’u, girişimcileri desteklemek için girişimcilik eğitimine ihtiyaç olduğunu belirtiyor.
- Türkiye’den ankete katılan girişimcilerin yüzde 47’si başlangıç aşamasındaki (start-up) şirketlerin kamu desteklerine erişimlerinin son üç yıldır kolaylaştığını belirtiyor.
- Türkiye’de dolaysız vergiler göreceli olarak girişimcilerin lehine düzenlenmiştir; vergi oranı gerek hızlı büyüyen, gerekse gelişmiş G–20 ülke ortalamasından düşük.
- İşteki başarısızlık genelde negatif algılanıyor ve girişimcilik hızlı büyüyen G–20 ülkelerindeki diğer girişimcilere kıyasla daha geçersiz bir kariyer seçeneği olarak görülüyor.
Araştırma sonuçlarına göre Türkiye’nin güçlü yönleri;
– Ekonomideki hızlı kredi büyümesi, girişimci şirketlere açılan banka kredilerinde keskin bir artışa yol açmıştır.
– Girişimcilerin ifadesine göre başlangıç aşamasındaki (start-up) şirketlere kamu desteği artmıştır.
– Kamu otoritesi bürokratik formalitelerin azaltılması yönünde olumlu adımlar atmış; örneğin, şirket kurma süresi altı güne düşürülmüştür (G-20 ülkelerindeki en düşük süreler arasında).
Araştırma sonuçlarına göre Türkiye’nin zayıf yönleri;
– Fikri mülkiyet haklarının gereğince korunmaması inovasyonun önünü kesiyor
– Başlangıç aşamasındaki şirketlere kamu desteği artıyor olsa da, gerekli ön koşulları yerine getirmek kolay değil
– Daha olgun pazarlara kıyasla, potansiyel yatırımcıların Türkiye’ye yönelik risk iştahı daha az
– 2006 ve 2011 yılları arasında yıllık Ar-Ge harcamalarında çift haneli bir artış kaydedilmesine karşın, harcama tutarı G-20 ortalamasının epey gerisinde kalıyor