Bireysel ve kurumsal öncelik yapay zeka!
Smartcon tarafından düzenlenen, veri ve analitik konularına odaklanan Data Science Days, Türkiye’nin en büyük veri bilimi topluluğunu bir araya getirerek yenilikçi fikirlerin paylaşımına ve gelişimine olanak sağlayacak. Analytics Center & Istanbul Tech Week Yönetim Kurulu Üyesi Başak Tulga Önen, yapay zekanın ilk etapta bizim bildiğimiz kadarıyla “üretken yapay zeka” olarak gelişimi, bireylerin bu konudaki farkındalığı ve kurumsal kullanım eğilimleri hakkında sorularımızı yanıtladı:
ChatGPT örneği ışığında yapay zekanın bireysel kullanımı gelişiyor. Peki bireysel farkındalık ne seviyede? Bugün kullandığımız yapay zekada dikkat etmemiz gereken neler var?
Bireysel kullanımda yapay zeka hızla gelişiyor ancak farkındalık seviyesi henüz düşük… Kullanıcıların yapay zeka sistemlerinin nasıl çalıştığını anlamaları ve bu sistemlerin kararlarını etkileme yetenekleri sınırlı. Kullanıcılar, yapay zeka araçlarını kullanırken, paylaşılan verilerin gizliliği ve güvenliği konusunda dikkatli olmalı. Ayrıca şu da unutulmamalı ki yapay zeka henüz bir karar sistemi değil, karar destek sistemi. Yani “asistan” konumunda… Kullanıcıların beklentileri içgörü çıkarma, yaratıcılık, karar gibi noktalarda olmamalı. Bununla birlikte, yapay zeka sistemlerinin bireysel alanda kullanımı arttığında, iş ortamındaki kullanımın ve sahiplenmenin de arttığını görüyoruz. İnsanlar “Bu gerçekten işime yarıyor” diye düşündüğünde, iş yapış şekillerine de entegre etme konusunda istekli davranıyorlar.
Yapay zekada güç kimde ve rotayı belirlemede kimler öne çıkıyor?
Sektörel değer zincirinin başlangıcına doğru ilerledikçe güç de artıyor. Yani “data” ve “compute” alanlarında faaliyet gösteren ve kaynak sağlayan şirketler, aynı zamanda yapay zekanın gelişimini yönlendiren şirketler. Nvidia, Intel, Google, Microsoft’un yanı sıra bulut katmanında AWS, Azure, Google Cloud sayılabilir. Tabii uygulama katmanı da çok hareketli. Önceden eğitilmiş dil, ses ve görüntü bazlı yapay zeka modellerinin sayılarının hızla artışı ile artık birçok gerçek iş problemine çözüm bulunabiliyor. Ülkeler bazında baktığımızda ise liderlik yarışı Çin ve ABD arasında.
Bilmemiz gereken yapay zeka teknolojileri ve bu alanda gelişimin rotasına dair yorumlarınız neler?
Şu anda yapay zekada önemli bir paradigma değişikliği var. Bunun temel sebebi temel modeller (foundation models). Bu modellerin özelliği; çok geniş ölçekte verilerle önceden eğitilmiş modeller olmaları ve farklı işler için uyarlanabilmeleri… Sayıları gün geçtikçe artan “önceden eğitilmiş” model var. Resim sınıflandırmadan nesne algılamaya, video sınıflandırmadan tercüme etmeye kadar birçok faaliyet konusunda önceden eğitimliler. Bu modeller sayesinde, eskiden olduğu gibi modellerin eğitimi şirketlerin büyük veri toplamasına gerek kalmıyor, sıfırdan kompleks mimariler geliştirilmiyor ve en önemlisi de çözmek istenilen problemler için uyarlanabiliyorlar.
Yapay zeka ve veri başlıklarında Türkiye’de gerek kamunun gerek özel sektörün adımlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bizim insanımız yeniliklere çok açık. Benim kurumsal şirketlerde gördüğüm, yeni bir konu olduğunda hemen denemek istiyorlar. Mesela şu an birçok CEO’nun ve şirketin gündeminde yapay zeka var. Farklı iş birlikleri geliştiriliyor ya da farklı modeller ile denemeler yapılıyor. Ancak bu eforlar gerek ülke gerek şirketler seviyesinde dağınık. Yapay zekadan fazla beklenti veya kabiliyetlerinin farkında olmama gibi durumlarla çok karşılaşıyoruz. Bilinç düzeyini artırmak gerekiyor. Ayrıca ülke seviyesinde bu konuları araştıran, politikalar yazan, teknolojilere destek veren birimlerin oluşturulması şart.
Bu alana kurumsal ve bireysel bazda yatırım ilgisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Geçtiğimiz sene bir düşüş olsa dahi, yapay zeka alanına yapılan yatırımlar hala çok yüksek. 2023 yılında yapay zeka alanında faaliyet gösteren girişimlere 42.5 milyar dolar yapılmış, bunun %40’ı ise üretici yapay zeka alanına. Söz konusu rakamların içerisinde teknoloji devlerinin yaptığı yatırımlar dahil değil. Toplam yatırımın 2025 yılında 200 milyar dolar seviyesine geleceği öngörülüyor. Kurumsal yatırım iştahı doğal olarak bireysel yatırımcıyı da etkileyecektir.