Türk Telekom BT Mimarisi ve Kalite Güvence Direktörü Coşar Baykal: “YAPAY ZEKAYI ÜRETKENLİK İÇİN KULLANIYORUZ”
“Türk Telekom bir bilgi ve iletişim teknolojileri şirketi olarak, ülkemizin dijital dönüşümüne odaklanmasının yanında, teknoloji sağlayıcısı bir kurum olmasından dolayı da müşterilerinin dijital dönüşümüne katkı sağlamayı, aynı oranda önemsemektedir. Hayatın her alanına aktardığımız dijitalleşme vizyonumuz ile ülkemizin dijital dönüşümüne ve bunun için gerekli olan ekosistemin geliştirilmesine liderlik ediyoruz. Mevcut BT mimarimizin unsurlarını bulut uyumlu teknolojiler ile modernize ederken, bu unsurların açık kaynak tabanlı olmasına ve mümkünse yerel çözümleri içermesine de öncelik veriyoruz. Bu öncelikler doğrultusunda veri merkezimizin alt yapısını açık kaynak mimarisine dönüştürdük ve BT mimarisindeki uygulama ve servisleri buna uygun hale getirdik. Bu bulut uyumluluk ve açık kaynak dönüşümü, bir yol haritası eşliğinde hala devam etmektedir. Dönüşüm sırasında önemsediğimiz tasarım kurallarından birisi de iyi tanımlanmış ve standartlara uygun açık entegrasyon ara yüzlerine sahip olmak. Bulut uyumu sayesinde yüksek erişilebilirlik ve ölçeklenebilirlik kazanırken, standart ve açık ara yüzlere sahip entegrasyon kabiliyetleri ile de harici çözümler ekosisteminin geliştirilmesine olanak sağlamış oluyoruz. Bu sayede hem içeride iş kollarımıza hem de müşterilerimize, sadece Türk Telekom teknolojisini değil sektördeki önemli çözüm ortaklarımızın hizmetlerini de sunmuş oluyoruz ve dijital ekosistemi büyütüyoruz.
Türkiye’nin lider bilgi ve iletişim teknolojileri şirketi Türk Telekom olarak; ulusal güvenliğin önemli bir unsur olduğunun bilinciyle, siber güvenlik alanına önemli yatırımlar yaparken, yeni trendleri aralıksız takip ediyoruz. Sürekli yenilenen ürün ve hizmetlerimizle müşterilerimize, en zengin ürün portföyünü sunarken, Türkiye’nin verisini korumak için, ‘Siber Vatan’ vizyonu ile yatırımlarımızı durmaksızın sürdürüyoruz. Türk Telekom ülkemizin 81 ilinin her noktasında hizmet veriyor. Tüm abonelerimizle birlikte çok büyük bir kullanıcı ekosistemi oluşturuyoruz. Doğal olarak bu ekosistemin oluşturduğu kişisel verinin güvenliği ve sistem güvenliği en öncelikli unsurlardan biri. Bu kadar büyük bir ekosistem ve oluşturduğu veri akışı birçok parametreyi dikkate alarak yönetilebilir. Bu büyük veri akışının anlık ve çok hızlı yorumlanması ve sınıflandırılması gerekiyor. Bu konuda kendi ispatlamış makine öğrenmesi ve yapay zeka teknolojilerini kullanmak ve ulusal çıkarlar için yerelleştirmek zorundasınız. Bu bilinçle Siber Güvenlik yapılanmamız kurum dışına da taşmış ve ülkenin siber güvenliğinin en önemli öğelerinden biri olmuştur. Bu sorumlulukla güvenlik çözümlerinin en iyilerini kullanıyoruz. Kendi siber güvenlik uzmanlarımızın eğitimini ve yetkinliklerini de en yüksekte tutmaya çalışıyoruz. Genele açık siber güvenlik kamplarımız ve ücretsiz eğitimlerimiz ile ülkemizin uzman ihtiyacının giderilmesine de önemli katkı sağlıyoruz. Bu çabaların önemli kazanımlarından biri olarak yapay zeka ve makine öğrenmesi destekli çözümler üretebilmek için ekosistemimizdeki paydaşlarımızla iş birliği yapıyoruz. Hem kendi çözümlerimizi hem de onların çözümlerini uçtan uca entegre ederek otomasyonu sağlanmış ve tam koruma sağlayan çözümler üzerine çalışıyoruz. Türk Telekom olarak bütün bu tecrübemizi ve hizmetlerimizi yurt içi ve yurt dışı müşterilerimize de sunmaktayız. Kurum içi otomasyon ve bence daha da önemlisi optimizasyon fırsatlarını da yapay zeka ve makine öğrenmesi teknolojileri ile yakalamak kolaylaştı. Örneğin veri merkezindeki enerji kullanım otomasyonu, saha hizmetlerimizin kalitesinin görüntü işleme teknolojileri ile desteklenmesi ve denetlenmesi, ileri tahminleme modelleri ile kaynak ve maliyetlerin optimize edilmesi projelerimizde bu fırsatları yakaladığımızı görüyoruz ve sonrası için bizi cesaretlendiriyor. Özellikle müşterilerimizin deneyimlerinin analiz edilmesi, tam ihtiyaç duydukları anda ihtiyaç duydukları hizmetin sunulması konusunda önemli kazanımlar elde ediyoruz. Bu nedenle organizasyonumuzu da veri odaklı müşteri deneyimine dönüştürmüş durumdayız. Yine şebeke tarafında en temel ses ve data hizmetlerimizin yönetilmesi, proaktif arıza tespiti ve şebekenin optimizasyonu konusunda, iştiraklerimiz İnnova ve Argela ile birlikte geliştirdiğimiz çözümler uluslararası alanda da ödüllendirilmiş başarılar oldu. Bu çözümlerin çekirdeğinde tahmin ettiğiniz gibi yapay zeka ve makine öğrenmesi teknolojileri yer almaktadır.
Otomasyon ve yapay zeka teknolojileri ile çalışırken karşılaştığımız konuların, Türk Telekom’a özel sorunlar olmadığının farkındayız. Örneğin geliştirilen hazır kütüphanelerin her zaman Türkçeye uygun olmaması veya yeterli başarıyı gösterememesi bilinen bir durum. Bu konu bile başlı başına mevcut teknolojilerin yerelleştirilmesi veya geliştirilmesi ihtiyacını gösteriyor. Türk Telekom olarak Türkiye Yüzyılı’nda hedeflerimizden biri de ülkemizi, daha çok teknoloji üreten ve ürettiği yüksek teknolojiyi ihraç eden bir konuma taşımak. Dolayısı ile teknolojiyi kullanan değil üreten tarafta yer almak için sektördeki bütün oyunculara önemli görevler düşüyor. Bu alanda Türk Telekom olarak hem iç eğitim süreçlerimizde Akademi birimimizin hem de genele açık kamplarımızın önemli olduğunu düşünüyoruz. Eğer mevcutta bu alanda yerel bazı faydalı platformlar varsa onların da aktif üyesi olmaya özen gösteriyoruz. Diğer önemli bir konu ise ülkemizin geçmişe yönelik veri tabanlarının yeterli olgunlukta olmaması. Veri üzerinde zenginleştirme yapmak istediğinizde kurum olarak elinizdeki verinin dışına da çıkmanız birçok fırsatı yakalamanıza imkân verebilir ancak çok köklü kurumlarımızda bile uzun süre detaylı tutulmuş verilere ulaşamıyorsunuz. Elbette istatistik anlamda özet veya çeşitli periyotlara bölünmüş verilere ulaşabilirsiniz ama sağlık bir veri çalışması için bunun detayına inmeniz gerekebiliyor. Bu alanda ülkemizde çeşitli ulusal veya özel veri tabanları projeleri olduğunu biliyoruz ve yakından takip ediyoruz. Türk Telekom olarak veri zenginliğimizin de farkındayız ve bunu belirli koşullar ve projelerle zaman zaman genele de açarak araştırmaları destekliyoruz. Son yıllarda en değerli madenimiz verilerimiz haline geldi. Verilerin işlenmesi konusunda ise kişisel verilerin korunması hem şahıslar hem kurumlar hem de devletler için büyük önem taşıyor. Telekom şirketleri oldukça hassas veriler içerdiği için veri üzerinde yapacağınız her çalışmanın çeşitli düzenlemelere dahildir ve bu nedenle ilave güvenlik önlemlerine, iş süreçlerine ve kontrol adımlarına ihtiyaç duyarsınız. Bu durum elbette bazı zorluklar getirmektedir ancak verinin korunmasının getirdiği bireysel ve toplumsal faydanın yanında göz ardı edilmesi gereken zorluklardır. Şüphesiz Türk Telekom olarak önceliğimiz, verinin müşteri ve kullanıcılarımızın faydasına ve bütün regülasyonlara tam uyumlu olarak kullanılmasıdır.”