“Türkiye yapay zeka teknolojilerinde ulusal strateji belgesi oluşturmalı”
Yapay zeka teknolojisinin gelişiminin, toplumun pek çok kesiminde derin ve çok yönlü etkiler yaratmaya başladığını belirten Ödüyo Finansal Teknolojiler Genel Müdürü Erman Yapıcı, Türkiye’nin bu teknolojilerin getirdiği fırsatlardan yararlanabilmesi ve olası tehlikeleri minimize edebilmesi için stratejik adımlar atmasının çok önemli olduğunu söyledi.
Yapay zekayla birlikte iş süreçlerinin dijitalleşmesi ve verimliliğin artmasıyla birçok sektörde olumlu sonuçlar ortaya çıktığını vurgulayan Ödüyo Finansal Teknolojiler Genel Müdürü Erman Yapıcı, “Ancak, bu dijitalleşmenin bazı olumsuz etkileri de var Özellikle otomasyonun artmasıyla birlikte, belirli sektörlerde istihdam kaybı yaşanabilir. Üretim ve lojistik gibi alanlarda insan gücüne olan ihtiyaç azalabilir, bu da işsizlik oranlarının artmasına yol açabilir. Ayrıca, yapay zekanın karar alma süreçlerinde daha fazla kullanılması, kişisel mahremiyet ve veri güvenliği konularında ciddi endişelere neden olmaktadır. Toplumun bu konudaki kaygılarını gidermek için, güvenli ve etik yapay zeka uygulamalarına yönelik güçlü bir denetim mekanizması oluşturulmalıdır.” dedi.
Yapıcı, “Yapay zeka teknolojilerinin hızla yaygınlaşması, birçok avantajı beraberinde getirdiği kadar çeşitli riskleri de barındırıyor. Türkiye’nin bu teknolojilerin getirdiği fırsatlardan yararlanabilmesi ve olası tehlikeleri minimize edebilmesi için stratejik adımlar atması elzemdir. Türkiye’de yapay zeka teknolojilerinin etik ve güvenlik standartlarını belirlemek için yapılması gereken hamlelere baktığımızda, öncelikle, Türkiye’nin yapay zeka teknolojileri konusunda bir ulusal strateji belgesi oluşturması gerekmektedir. Bu belge, yapay zeka teknolojilerinin geliştirilmesi, kullanımı ve düzenlenmesi konularında yol haritası sunmalıdır. Strateji belgesinde, adalet, eşitlik, şeffaflık, veri mahremiyeti ve güvenlik gibi temel değerleri içeren etik ve güvenlik ilkeleri açıkça belirtilmelidir. Bu ilkeler, yapay zeka teknolojilerinin toplumsal kabulünü artıracak ve güvenli kullanımını sağlayacaktır.
Yapay zeka teknolojilerinin geliştirilmesi ve kullanımı için kapsamlı yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Bu düzenlemeler, yapay zeka sistemlerinin etik, güvenli ve sorumlu bir şekilde kullanılması için gerekli kuralları belirlemelidir. Farklı sektörlerde, örneğin sağlık, finans, eğitim ve kamu güvenliği gibi alanlarda yapay zeka kullanımına yönelik özel düzenlemeler yapılmalıdır. Bu düzenlemeler, sektörel ihtiyaçlara ve risklere uygun olarak tasarlanmalı ve her sektörün kendine özgü dinamiklerine göre uyarlanmalıdır. Mevcut yasal düzenlemeler, hızla gelişen yapay zeka teknolojilerine ayak uydurmakta yetersiz kalmaktadır. Yapay zekanın getirdiği yenilikler, mevcut yasaların öngörmediği birçok etik ve güvenlik sorununu beraberinde getirmiştir. Örneğin, yapay zekanın kişisel verileri nasıl topladığı ve kullandığı konusunda net yasal çerçeveler bulunmamaktadır. Bu da veri mahremiyeti ve bireysel hakların korunması açısından ciddi boşluklar yaratmaktadır. Ayrıca, yapay zeka sistemlerinin karar alma süreçlerindeki şeffaflık ve hesap verebilirlik eksikliği, adalet ve eşitlik ilkelerine aykırı sonuçlar doğurabilir. Mevcut yasal düzenlemelerin bu hızla gelişen teknolojilere adapte edilmesi ve güncellenmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, ulusal ve uluslararası düzeyde yeni yasal çerçevelerin oluşturulması önem arz etmektedir. Bir diğer önemli nokta ise güvenlik. Yapay zeka sistemleri, en yüksek güvenlik standartlarına uygun olarak geliştirilmelidir. Bu standartlar, veri şifreleme, güvenli veri depolama ve veri ihlallerine karşı etkili koruma önlemlerini içermelidir. Veri güvenliği ihlallerine karşı hızlı ve etkili müdahale mekanizmaları oluşturulmalıdır. Veri ihlali durumunda, etkilenen bireylerin bilgilendirilmesi ve gerekli tedbirlerin alınması yasal bir zorunluluk haline getirilmelidir.” dedi.