SAP HR Connect etkinliğinde insan kaynaklarındaki ileri teknolojiler konuşuldu
SAP, insan kaynakları süreçlerindeki yeni trendleri ve yapay zekanın iş dünyasına etkilerini değerlendirmek için İK yöneticileri, İK uzmanları, sektör profesyonelleri ve iş ortaklarıyla HR Connect etkinliğinde bir araya geldi. Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirilen etkinlikte, çalışan deneyimini ve yetkinliklerini yapay zeka ve ileri teknolojiyle birlikte iyileştirmenin ve geliştirmenin yolları değerlendirildi.
Yapay zeka ve ileri teknolojiler, iş dünyasının birçok alanına nüfuz ederken çalışma biçimlerini değiştiriyor. Operasyonel süreçleri iyileştirmekten, çalışan deneyimi ve yetkinliklerini güçlendirmeye kadar birçok alanda kullanılıyor. İnsan kaynaklarının potansiyelinin etkili bir şekilde açığa çıkarılmasını sağlarken, çalışma modellerini ve müşterileriyle etkileşim kurma şeklini dönüştürüyor. 130’u aşkın ülkede faaliyet gösteren kurumsal uygulamalar ve iş odaklı yapay zeka çözümleri alanında lider SAP, Türkiye’deki iş ortaklarıyla insan kaynakları süreçlerini yapay zekayla entegre ederek iyileştirmenin yollarını değerlendirmek için 28 Mayıs’ta HR Connect İstanbul etkinliğinde bir araya geldi. Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirilen etkinlikte, farklı sektörlerden iş liderlerinin konuk olduğu 6 panel düzenlendi.
“2024’te İK’nın gündeminde 10 ana madde var”
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan SAP EMEA Danışmanlık Hizmetleri Bölge ve Güney Avrupa İK Direktörü Hande Genç, “Geçen yıl HR Connect etkinliğinde; dijital dönüşüm, hibrit çalışma, yetenek açıkları, liderlik ve iş-özel hayat dengesi gibi konuları ele aldık. 2021’den beri her yıl tekrarlanan SAP İnsan Kaynakları Meta Trend araştırmasına göre 2024’ün en önemli trendi ise yapay zeka. Yapay Zeka üretkenliği artırmak, risk yönetimi ve başta işe alım olmak üzere çalışan deneyiminde rol oynuyor. Bu yıl yetkinliklerin ve becerilerin geliştirilmesi de gündemde, işgücü planlamasından kariyer gelişimine kadar İK’nın tüm süreçlerinde yetkinlik odaklı yaklaşım var. 2024 yılında çalışanlar tekrar ofislere çağırılıyor, şirket kültürleri çalışanlarla birlikte yeniden tasarlanıyor. Çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık konuları odaklanılan bir başka alan, sosyal bir sorumluluk olmanın dışında şirketlerde yaratıcılığı ve inovasyonu sağlaması açılarından önemli. 2024’te zihinsel sağlık, özellikle burnout ve değişim yorgunluğunun sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Sosyo-ekonomik koşullar, çalışma hayatında artık yeni normal haline gelen değişim çalışanların üzerinde baskı oluşturuyor, şirket yönetimi ve liderlerine güvenli ortamı sağlanması İK ajandasında üst sıralarda yer alıyor. Ekonomik dalgalanma ve yeni kanunlar ücretlendirmede eşitlik odaklı çalışmaları hızlandırıyor. Sürdürülebilirlik ise bir strateji olarak hem şirket hem de İK politikalarına entegre ediliyor. Son olarak İK departmanları kendi yetkinlik dönüşümü, veri okur yazarlığı gibi konuları önceliklendiriyorlar.” dedi.
“SuccessFactors ile daha verimli şirketler ve iş süreçleri oluşturuyoruz”
SAP Güney Avrupa SuccessFactors Lideri José Luis Velázquez Martín ise “Türkiye İK uygulamalarında çıkardığı başarılı projelerle her zaman takip ettiğimiz bir ülke. Son yıllarda SuccessFactors ürün ve çözümlerimize şirketlerin gösterdiği ilgi bizi memnun ediyor. Dünyada kurumsal iş uygulamaları alanında öncü bir şirket olarak SAP insan kaynakları alanında da yetenek yönetimi, İK analitikleri, iş gücü planlaması ve çalışan deneyimi yönetimini destekleyen bulut tabanlı çözümümüz SuccessFactors ile şirketlerin yanındayız. Özellikle Covid süreci önemli bir eşik oldu. Covid öncesine kıyasla günümüzde İK’nın her şirketin en değerli varlığı olduğu ve iş süreçlerinde inovasyonun önemi anlaşıldı. Biz de SAP olarak bu süreçte yapay zeka dahil olmak üzere çözümlerimizi zenginleştirmeye devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
SAP EMEA Bölgesi SuccessFactors Müşteri Danışmanlığı Başkanı Olga Belovolova, “Son dönemde yapay zeka İK süreçleri için de bir dönüm noktası haline geldi. SAP olarak, SuccessFactors ürününe yapay zeka iş uygulamalarını dahil ederek birkaç noktada öne çıktık. Öncelikle yapay zeka bir kaldıraç olarak İK alanına entegre ediliyor. Çalışanlara destek olacak asistanlar geliştirerek süreçlerin yönetimini destekliyoruz. Örneğin etik kurallar, şirket içi kural ve düzenlemelere çalışanlar anında ulaşıp doğru prompt ile istedikleri bilgiye hızlıca ulaşabiliyor. SuccessFactors, işe alım sürecini daha akıllı hale getirmek için yapay zeka ve makine öğrenmesi teknolojilerinden faydalanarak adayların CV’lerini analiz ederek, iş deneyimlerini ve becerilerini daha etkili bir şekilde değerlendirebilecek. Bunun yanı sıra, adayların başarı potansiyellerini tahmin edebilecek ve bu da işe alım kararlarını daha iyi bir şekilde destekleyecek. İşletmelerin çalışanlarına daha iyi hizmet sunmalarına ve onların memnuniyetini artırmalarına yardımcı olacak birçok özellik sunmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
SAP Türkiye Bulut ve İş Çözümleri Genel Müdür Yardımcısı Bülent Karal, moderatörlüğünü üstlendiği ve yapay zeka kullanımının İK alanındaki etkilerinin tartışıldığı “Yapay Zeka İK Evrimi: İzlerden Eylemlere” başlıklı panelde SAP’nin Success Factor çözümü ile insan kaynakları alanında yapay zeka (AI) teknolojilerinin gücünü kullanarak dinamik, kapsayıcı ve geleceğe hazır bir iş gücü oluşturmayı hedeflediğini belirtti. Veri odaklı, çalışan merkezli yaklaşımlar ile işletmeler, çalışanlarının yeteneklerini ve kariyerlerini geliştirmede büyük bir avantaj elde edeceklerini vurguladı. SAP Türkiye, yenilikçi AI çözümleri ile insan kaynakları süreçlerini dönüştürerek, işletmelerin daha etkin ve verimli çalışmasına katkı sağlamaya devam ediyor’ şeklinde konuştu.
Rönesans Holding Veri Analitiği ve İK Sistemler Direktörü Ali Mahir Parlakay, konuyu şu sözlerle değerlendirdi: “30 yıllık varoluş hikayemiz var. Dünyanın En Büyük Uluslararası Müteahhitleri ENR endeksine göre Avrupa’nın dokuzuncu, Türkiye’nin en büyük mühendislik ve yatırım şirketiyiz. Toplam 30 bin kişilik ekibimiz var. 2015’ten bu yana SuccessFactors kullanıyor, bu çözümün nimetlerinden faydalanıyoruz. Sadece İK yönetimi için değil, veri analitiği için de kullanıyoruz. Sonraki seviyeye geçiş için kurumsal süreçlerimize yapay zekayı dahil etme çalışmalarına başladık, ilk olarak altyapıyı revize ediyoruz. Tüm projelendirme süreçlerimizi SAP uzmanlarıyla yönetiyoruz. Ayrıca, SAP’nin cloud ürünleriyle esneklik kazanıyoruz. SAP yatırımlarımızı büyütmeye devam edeceğiz.”
“SuccessFactors ile çalışanlarımızın ihtiyaçlarına cevap veriyoruz”
SOCAR Türkiye Kurumsal İnsan Kaynakları Grup Direktörü Güneş Nalbantoğlu da “SOCAR 2008’de Türkiye’ye Petkim’e yaptığımız yatırım ile geldik. Entegre holding yapımızı 2019’da tamamladık. 5 binden fazla çalışanımız var. Dijital dönüşümdeki stratejik ortaklığımızda SAP SuccessFactors tercih ettik. İşe alım, onboarding gibi birçok süreci dijitalleştirdik. SOCAR için dijital dönüşüm öncelikli stratejimiz oldu. Verimlilik üzerinden değer yaratmaya odaklandık. Bu kapsamda çalışanlarımız için daha konforlu yaşam alanı yaratıyoruz. Şu an toplam 120’ye yakın süreci devreye alırken İK açısından özellikle raporlama aşamalarını SuccessFactors otomasyonu ile takip ediyoruz. Yapay zeka tarafında dijital asistanımız var. İK süreçlerinde çalışanlarımızın sorularına yanıt veriyor. İşe alım alanında da kullanmaya çalışıyoruz. Öte yandan İK alanının ihtiyaç hissettiği konu, insanların teknolojiyi kullanma yeteneğini kazanması. Bu yüzden çalışanlarımızın yeni çağın yetkinliklerini projelerimizle edinmelerini sağlıyoruz. Yapay zeka ile çalışanlarımıza değer yaratıyoruz. SuccessFactors ile çalışanlarımızın ihtiyaçlarına cevap veriyoruz” dedi.
“Çalışanların %80’i yapay zekanın iş süreçlerinde kullanımının, kendilerini olumlu anlamda etkileyeceğini düşünüyor”
“SuccessFactors ve Yapay Zeka” isimli panele katılan SAP Türkiye ve Ortadoğu HCM Services Solution Danışmanı Volkan Aysel, SAP SuccessFactors’un çözümlerinin, SAP’nin yapay zeka destekli dijital asistanı Joule ve diğer yapay zeka uygulamaları ile İK süreçlerinin nasıl daha verimli hale getirilebileceğine dair şu bilgileri paylaştı: “Globalde yaklaşık 1.500 çalışanla yapılan araştırmaya göre çalışanların %80’i yapay zekanın iş süreçlerinde kendilerini destekleyeceğini düşünüyor. Yani genel kanının aksine, çalışanlar arasında iyimser bir hava mevcut. Bunu değerlendirme noktasında İK’ya büyük sorumluluk düşüyor. SAP olarak, Joule ve yapay zeka uygulamaları ile sadece İK süreçlerini iyileştirmek ile kalmayıp, çalışanların tüm dijital deneyimi geliştirmeye odaklanıyoruz. Üç ana konuyu önceliklendiriyoruz. Bunlar yapay zekanın şirkete özgü bir deneyim sunması, güvenilebilir olması ve sorumlu çalışması şeklinde sıralanıyor. SAP olarak yapay zekanın insanların yaşamlarına, müşterilerimizin iş süreçlerine ve SAP’nin topluma ve ekonomiye etkisini çok önemsiyoruz. İnsan dokunuşunu sıfıra indirmeden, insanları ötekileştirmeden tüm yapay zeka gelişimi süreci şeffaf bir şekilde paylaşıyoruz. İK tarafında ise yapay zeka destekli 4 temel odak noktamız bulunuyor: Çalışan deneyimini iyileştirmek, iş gücünü geleceğe hazırlamak, İK departmanlarına esneklik ve uyum konusunda destek olmak ve İK verisinin tüm şirket süreçlerinde kullanılabilmesine olanak sağlamak. Yapay zekayı bu noktada 3 ana uygulama alanında kullanıyoruz; Deep Learning Al, Generative Al ve Joule (Conversational AI). Bunlarla insan kaynakları, yöneticiler ve çalışanlara en iyi deneyimi sunmak adına tüm süreçlerde otomasyon sağlamayı hedefliyoruz. Sabit senaryolar yerine alternatif yaklaşımlar sunuyoruz. Çalışanların ve yöneticilerin sorularına konuşarak yanıt bulmasını sağlıyoruz. 2023 yılı Kasım ayında ivme kazanan yapay zeka uygulamalarımız, Mayıs 2024’te yayınlanan güncellemelerle çok daha geniş bir uygulama yelpazesine erişti ve önümüzdeki dönemde de bu konuda çok daha fazla efor sarf ederek sistemimizi sürekli geliştirmeye ve müşterilerimiz için en iyi deneyimi sunmaya devam edeceğiz.”