Hacettepe Teknokent şirketleri dünyada ilklere imza atıyor
Hacettepe Teknokent bünyesinde bulunan Infodif, Desu, Ağaoğlu ve HİBTEK savunmadan sağlığa farklı sektörlerden üretimlerini BThaber ile paylaştı.
Hacettepe Teknokent’te kurulu Infodif şirketinin İş Geliştirme Direktörü Adil Erol Küçük, görüntü işleme teknolojisinde çok önemli çalışmalar yaptıklarını ve akıllı kamera sistemleriyle her olayı detaylı bir şekilde raporlayabildiklerini söyledi. Küçük, ‘Capra’ adını verdikleri bir görüntü işleme platformu geliştirdiklerini ve bu platform üzerinde çalışan projeyle havada uçan kuşu bile takip ettiklerinin altını çizerek “Gittikçe akıllanan kamera sistemleri; şüpheli paketleri, şüphelileri, aynı bölgede çok gezen araçları ve benzeri olayları tespit edip raporlayacak. Sistemlerimizin başarısı sensörler arası iletişimden geçiyor. ‘Capra’ isimli platform; 1500 dolardan 200 bin dolara kadar tüm projeleri destekliyor ve platformun üzerinde çalışan ürünler akıllı teknolojilerle anında ayırım yapabiliyor, çevre güvenliği gerektiren tesisler ve kuruluşlar için yüzde 100 doğru çözüm sağlayan projeler yapılmasına olanak tanıyor. Bu platform; TÜBİTAK’ın katkılarıyla geliştirildi. Capra için Aslanoba Capital’ın CEO’su Hasan Aslanoba, İnfodif’e yatırım yaparak ortak olmuştu ve başarıya bu sayede ulaştık” ifadesini kullandı.
Dünyada ilk kez üretilen antibiyotikli şant yurtdışına pazarlanıyor
Hacettepe Teknokent’te beyin cerrahide kullanılmak üzere Desu şirketi tarafından üretilen ve geliştirilen beyin şantı, cerrahide çığır açarken, ürün yurtdışında pazara da çıktı. Şantı geliştiren Beyin Cerrahi Uzmanı Dr. Mehmet Sorar, “Şantlar, kimi zaman beyne nakledildiğinde enfeksiyona yol açabiliyor ve öldürücü olabiliyor. Bir yabancı şirket bunu önlemek için şantın üzerini antibiyotikle kapladı. Biz de aynı tekniği kullandık ve dünyada bu şekilde üretim yapan 2. şirket olduk. Bir yenilik daha yaptık. Yabancı üretici, pompaya antibiyotik tutturmayı başaramamıştı; biz orayı da antibiyotikle kaplamayı başardık ve bu konuda üretim yapan ilk ülke olduk. Operasyon sonrası; 21 gün yatış ve damardan antibiyotik tedavisi gerektiriyor. Bu nedenle ürünlerin antibiyotikli olması çok önemli. TÜBİTAK ve KOSGEB desteğiyle geliştirdiğimiz yeni şantla, risk yaratan cilde en yakın olan pompa kısmı da antibiyotikle kaplanarak; dünyada bir ilke imza atılmış oldu. Ürünler, başta Rusya olmak üzere Türk Cumhuriyetleri ve Afrika pazarına girdi” dedi.
30 saniyede kanı durduran yara bandı
Teknokent’te Ar-Ge departmanı bulunan Ağaoğlu medikal şirketi için antiseptik özellikli kan durdurucu proje geliştiren Prof.Dr. Mevlüt Ertan’ın ürettiği yara bandıyla yaralanmalarda 30 saniyede kan durdurulabilecek. Bant sayesinde, yaralanmalarda hastanın kan kaybından ölmesi engellenecek. Ertan, mevcut kan durdurucu yara bandı örneklerinden daha etkin bir ürün geliştirdiklerini bildirerek, ürünü yüzde yüz yerli olarak Türkiye’de üretebilmenin mutluluğunu yaşadıklarını kaydetti ve “Travmayla ilişkili ölümlerin başta gelen nedeni kanamadır. Travmalı hastanın tedavisinde kritik an; kanamaya anında müdahaledir. Geleneksel sargı bezi ve bandajlama teknikleri, kanın emilmesinde ve kanamalı bölgeye uygulanan kompresyonda yardımcı olabiliyor ancak kanı pıhtılaştırma ve kanama durdurma kabiliyetleri bulunmadığından travma müdahalelerinde yetersiz kalıyor” dedi. TÜBİTAK destekli projeye geçen yıl başladıklarını belirten Ertan, ürünün bu sene sonuna kadar travmalı hastaların ilk müdahalelerinde 112 ilk yardım personeli, askeri sağlık görevlileri, kolluk kuvvetleri, kurtarma ekipleri, endüstriyel güvenlik personeli ve spor ilk yardım görevlilerinin kullanımına sunulabileceğinin altını çizdi
Radara yakalanmayan boya üretiliyor
Uçak, helikopter, tank, radar ve buna benzer birçok savaş ekipmanları için çok önemli olan boya konusunda Türkiye çok önemli adımlar attı. Dünyanın en kaliteli kamuflaj ve radar sinyali emici boyası artık Türkiye’de üretiliyor. Hacettepe İleri Boya Teknolojileri ve Kimya Sanayi A.Ş. (HİBTEK) Teknik Danışmanı ve aynı zamanda Hacettepe Üniversitesi Öğretim Görevlisi Kimya Mühendisi Hayrettin Aydın, şunları kaydetti: “Üniversitede 1989 yılında başlayan SADAK (Savaş Uçakları Boyasının Yurt içinde Yapılabilirlik Projesi) kapsamında binlerce saat Ar-Ge yaptık ve sonunda başarıyı yakaladık. Boyasız uçağı savaşa gönderemezsiniz çünkü uçağın gövdesi alüminyum alaşımdır ve düşman radarları için çok belirgin bir hedeftir. Boyanın Türkiye’de yapılması çok önemli çünkü boyaların raf ömrü maksimum 1 yıl. Ama ABD’den gelirken hem daha önceden üretilmiş rafta beklemiş oluyor ve nakliyede de vakit kaybediliyor, hem de bize göre yüzde 30 daha pahalı. Biz 3’er aylık periyodlarla üretiyoruz. Savunma sanayisine iş yapan şirketler bizden boya alıyor” ifadesini kullandı. Aydın, “HİBTEK’de aynı zamanda kızılötesi boya da üretiyoruz. Kızılötesi boyayla boyanan askeri araç ve ekipmanlarının fark edilmesi çok zor. Dünyanın en iyi RAM boyası (Radar Absorbing Material – Radar Sinyali Emici Materyal) Türkiye’de üretiliyor.”