Bilişim sektöründe uygunsuz kredi kartı kullanım uygulamaları
Türkiye 2008 dünya ekonomik krizi sürecinde, vahşi kapitalizm uygulamaları ile daha hızlı biçimde tanıştı. Banka hesaplarımızdan, Deli Dumrul (geçenden 10 akçe, geçmeyenden 20 akçe) hesabı izinsiz çekilen kredi kartı sözde masrafları, kimsenin kolayca anlayamayacağı GSM tarifeleri, küçücük yazılar ile yazılan ancak kimsenin başına gelmediğinde anlamını kavrayamadığı uyarılar vb. Bunların hepsini yaşadık. Ülkemizde Bilişim Teknolojileri Kurumu (BTK) var ancak televizyon yayınlarında TV reklamları başladığında o an ilgi artsın diye sesin kasıtlı olarak yükseltilmesinden veya farklı GSM şebekeleri ile konuşurken karşı tarafın hizmetini kötülemek için kasıtlı olarak konuşma bant genişliğinin düşürülmesinden herhalde sadece birkaç elektronik mühendisi muzdarip. Bunları kimse görmüyor, duymuyor, hissetmiyor. Birçok ülkede suç olan gizli reklam, haber programlarının içinde yayınlanan diyet tarifleri veya kerameti kendinden tedavi reçeteleri/yöntemleri vb. Hepsi bu vahşi kapitalizmin eseri.
Vahşi kapitalizme biraz da Türk mucitliği eklenerek anlamsız ve hukuksuz kredi kart uygulamaları birçok sektörü sürdürülemez bir ekonomik yapıya dönüştürdü. Son dört-beş yıldır Bankalararası Kart Merkezinin (BKM) bu uygulamalara nasıl izin verdiğine şaşırırdım. Kredi kartının doğru kullanımı, firmanın müşterisine bir ürünü veya hizmeti satması ve satın alınan ürünün veya hizmetin bedelinin firmanın kendi POS cihazından kredi kartı ile yapılması şeklindedir. Tüm bu işlemlerde birebir ödeme belgesi basılması da doğru kullanımı denetlemek amacıyladır. Bunun dışındaki tüm uygulamalar “Fiktif İşlem” olarak anılmaktadır.
Kar marjlarının çok düşük ve her işlemin resmi belgeli olmasından dolayı sektörde kredi kartı ile tefecilik yapan kişi ve firmaların az olduğunu düşünüyoruz. Ancak birçok sektörde olduğu gibi bilişim sektöründe de yagınlaşan uygunsuz uygulama ise, bayinin (ana firmadan mal alan küçük işletmelerin) ana firmadan veya farklı firmalardan açık hesap (karşılığı ödenmemiş fatura) ile satın aldığı malları, birden çok müşteriye ve farklı zamanlarda satması, aradan belki 20-25 gün geçtikten sonra da fatura/faturalar ve/veya müşteriler ile birebir ilgisi olmayan kredi kartı ödemelerini ana firma yelpazesi altındaki POS cihazından yapması şekline (kredi kartı ile cari hesap ödeme işlemi) dönüşmesidir.
Bizim ülkede bazıları hileli işe bayılır; her yolu bulur, bilir, olmadı icat eder. Birçok modern ülkede vadeli çek yokken biz vadeli çek yazarak, yani bir anlamda para basarak, ticaret yaparız. Hatta US$ bazında vadeli çek yazarak Amerikan Doları bastığımız gibi şimdi de kredi kartlarını para yerine koyduk ve ekonomimizi sürdürülemez hale getirdik.
Geçtiğimiz hafta BDDK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu) aldığı kararlar çerçevesinde BKM (Bankalararası Kart Merkezi) kredi kartları uygulamaları konusunda bir tebliğ yayınlamıştır. Tebliğe göre 1 Ocak 2014’ten geçerli olmak üzere ana firmanın sanal POS cihazlarını kullanabilmesi için tek tek her bayinin her banka ile üye işyeri anlaşması yapması gerekmektedir. Sanal veya fiziksel POS cihazlarından yapılan kredi kartı ödemesi ile müşteri faturasının aynı üye işyeri şirket (bayi) tarafından oluşturulması ve birebir olması gereklidir. Aksi durumda “Fiktif İşlem (POS cihazları, banka kartları veya kredi kartlarının amaç dışı kullanılması suretiyle yapılan muvazaalı işlem)” sayılabilir.
Bayilerin tüm bankalar ile üye işyeri anlaşması yapması durumunda sektörde kredi kartı ile cari hesap ödeme işleminin son bulacağına eminim. Topluma dayatılanın aksine aslında Kredi Kartı bir ödeme aracıdır, borçlanma, taksitli alış veriş aracı değildir. Bilişim sektöründe özellikle B2B (Business to business) e-ticaret uygulamalarında kredi kartının sadece ödeme aracı olarak kullanılacağı günlerin geri gelmesini dileriz.