NSA “eski” bir hikaye
Haziran 2013’te Guardian ve Washington Post gazeteleri, Amerikan Ulusal Güvenlik Kurumu’nun (NSA) bilişim şirketleriyle “sır paylaşma” operasyonunu açıkladı. Bu iş 11 Eylül 2007’de Microsoft’un OK demesiyle başlamış. Ardından, diğer şirketler sıraya girmiş. 3 Aralık 2008 Yahoo. 14 Ocak 2009 Google. 3 Haziran 2009 Facebook. 12 Temmuz 2009 PalTalk. 24 Eylül 2010 YouTube. 6 Şubat 2011 Skype. 31 Mart 2011 AOL. Apple’a Ekim 2012’de hükümet bu konuda başvurmuş.
Bu haber ardından başlayan tartışmalar 2013 boyunca sürdü. 2014 boyunca da sürecek. Ama ilginç olan, aslında bu durumun “yeni” olmadığı… Ben bile, 27 Aralık 1997’de Milliyet gazetesinde yazmakta olduğum “Dış Kapı” köşesinde “NSA herkesi dinliyor” demişim. Bu sayfadaki gazete kesiti, okunmayacak kadar küçük ama, Avrupa Parlamentosu’nun “Siyasi Denetimin Teknolojisine İlişkin Değerlendirme Raporu”ndan söz ediyor. AP, ABD’nin “bu işlerine” amma da bozulmuş.
NSA, 1997’ye gelene kadar dinlemeyi telefon, telsiz, teleks üzerinden yapıyordu herhalde? İnternet, dünyaya bugünkü kadar yaygın hiç değildi. NSA, çeşitli ülkelerdeki haberleşme üslerini kullanmış: Kuzey Amerika’da 3, İngiltere’de 2 (bunlardan Menwith Hill, ABD’nin dünyadaki en büyük dinleme tesisiymiş), Almanya, Japonya, Yeni Zelanda’da birer, Avustralya’da 2 tane böyle üs varmış.
NSA’nın üsleri, aslında İkinci Dünya Savaşı’ndan hemen sonra başlayan Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliği ve yandaşlarını izlemek üzere oluşturulan UKUSA adlı ortak sistemin daha gelişkini. UKUSA, yani UK (İngiltere) ve USA (malum) işinde diğer ortaklar: Kanada, Yeni Zelanda, Avustralya. Savaşı kazanan takım. Kısa sürede bunlara “yeni dostlar” Japonya ve Almanya da katılıyor. Berlin’de, savaş yıkıntısı temizlenirken 80 metreye yükselen yapay tepe Teufelsberg’de “accaip” bir tesis var örneğin- şimdi metruk halde.
Kısacası, NSA için eski hamam eski tas. Benim, varlığını unuttuğum 1997 yazım, eski dosyalardan çıktı. 17 yıl öncesiyle bugün arasında tek fark, teknolojinin pek daha ilerlemiş olmasından ibaret. İlke aynı, yöntemler daha sofistike. O kadar.