Kütüphan-e Türkiye Projesi ile dezavantajlı kesimlere ulaşılacak
Kütüphan-e Türkiye Projesi Tanıtım Sorumlusu Prof. Dr. Ahmet Çelik, Türkiye’deki halk kütüphanelerinin gerçek işlevlerini yeterince yerine getiremediklerinin altını çizerek pilot proje sonunda hazırlanacak ülke raporuyla projenin Türkiye’nin tamamında uygulanmasına dair yol haritası ortaya konacağını aktardı.
“Bilgi edinme hakkı ve buna paralel olarak hayatını zenginleştirme en temel yurttaşlık haklarından birisidir” diyen Prof.Dr. Ahmet Çelik, Kütüphan-e Türkiye Pilot Projesi’nde de Türkiye’deki halk kütüphanelerinin, bilgi ve iletişim teknolojisi imkânlarından faydalanılarak vatandaşlar için nasıl bir cazibe merkezi haline getirilebileceğini hedeflediklerini aktardı. Çelik, “Günümüzdeki sosyal devlet anlayışı da, diğer temel haklar gibi, vatandaşların bu haklarını garanti altına almak durumunda. Güncel ve doğru bilgiyle donanmış yurttaşlar, bir ülkenin zenginlik kaynaklarının belki de en önemli unsuru. Vatandaşların bilgi edinmeleri için en önemli kurum, çeşitli ülkelerdeki örneklerden de görüleceği gibi halk kütüphaneleridir. Bu kurumlar, özellikle internetle beraber ortaya çıkan sayısal uçurumun önlenmesi için en uygun araçlar olarak görülüyor. Kütüphan-e Türkiye Pilot Projesi, Türk toplumunun genelinin özellikle toplumun düşük gelirli, yaşlı, sakat, eğitim düzeyi düşük, ev hanımları gibi dezavantajlı kesimlerinin yaşam kalitesinin iyileştirilmesine nasıl katkıda bulunabileceğini araştıracak ve elde edilen sonuçlar bir ülke planı hazırlanmasında kullanılacak. Ülke planının gerçekleştirilmesi durumunda Türkiye’deki halk kütüphanelerinin, toplumsal gelişmenin önemli bir parçası olacağı, dezavantajlı vatandaşlarımızın bilgi edinmede modern teknolojinin imkânlarından daha iyi faydalanabileceği öngörülüyor” şeklinde konuştu.
Rapor, Bill ve Melinda Gates Vakfı’na sunulacak
Prof.Dr. Ahmet Çelik, “Vatandaşları arasında bilgiye erişimde eşitsizlik bulunan bir ülke bilgi toplumu hedefine nasıl erişebilir?” sorusuna vurgu yaparak sözlerini şöyle sürdürdü: “Aynı sorun diğer ülkelerde de görüldüğü için ne yapılacağına ilişkin çözümler üretilmeye çalışılıyor. Çeşitli ülkelerdeki örnekler, halk kütüphanelerinin bu konuda devreye girebileceğini gösteriyor. ABD’de kamu kaynaklarını kullanan kütüphanelerin neredeyse tamamında internete erişim ücretsiz. Yoksulluk sınırının altındaki nüfusun yarısından çoğu da e-posta ve internet erişimi için öncelikle kütüphaneyi kullanır. Avrupa ülkelerinde de, özellikle Avrupa Birliği’nin tavsiyeleriyle halk kütüphaneleri, toplumun dezavantajlı kesimlerinin bilgi ihtiyaçlarını karşılayan en önemli kurumlar haline geliyor. Öyle ki halk kütüphaneleri; vatandaşların eğitim, beceri kazanma, çeşitli ekonomik faaliyetlere katılma, sosyal hayata katılma gibi alanlarda ilk tercihi durumunda. Bill ve Melinda Gates Vakfı da, diğer sosyal faaliyetlerinin yanı sıra, özellikle dezavantajlı bireylerin bilgi ve iletişim teknolojilerine erişimlerinin önündeki engellerin azaltılmasına bir ölçüde yardımcı olmak amacıyla Global Libraries Initiative / Küresel Kütüphaneler Girişimi’ni başlattı. Bu girişim, gelişmekte olan ülkelerdeki halk kütüphanelerinde, çağdaş bilgi ve iletişim teknolojileri kullanılması amacıyla hazırlanan projelere kaynak sağlıyor. Vakıf, daha fazla yardımı öngören ülke projesi desteği için, proje bitiminden sonra da sürdürülebilir bir model için kamunun desteğini şart koşuyor. Ülkemiz, Kütüphan-e Türkiye adı verilen projeyle bu fondan faydalanmaya başladı. Pilot projenin başlangıç tarihi 1 Temmuz 2013. İlgili kütüphanelerdeki altyapı çalışmaları tamamlandıktan sonra, 2014 yılının ilk aylarında saha çalışmasına başlanması, 2015 yılının Ekim ayında da ülke raporuna son biçiminin verilip Bill ve Melinda Gates Vakfı’na sunulması planlanıyor.”
Projenin, 26 ildeki 78 halk kütüphanesinde uygulanması planlanıyor
Proje sonrasında, ‘sürdürülebilir’ yapının ortaya çıkması için bir model sunmayı planladıklarını ve Kütüphan-e Türkiye’nin üç önemli ortağı olduğunu kaydeden Çelik, “Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü ‘kolaylaştırıcı kurum’ olarak projenin ortaklarından birisi. Hacettepe Üniversitesi Teknokent-Teknoloji Transfer Merkezi ‘yürütücü kurum’ olarak projenin tüm işlemlerinden sorumlu. Bill ve Melinda Gates Vakfı da projeyi fonlayan ve diğer Küresel Kütüphaneler Girişimi üyesi ülkelerle koordinasyonu sağlayan kurum olarak diğer önemli ortak. Kalkınma, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme, Milli Eğitim, İçişleri, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlıkları ile merkezi ve yerel yönetim birimleri, üniversitelerin bilgi ve belge yönetimi bölümleri, Türk Kütüphaneciler Derneği ve ilgili sivil toplum kuruluşları, ekonomik ve ticari kuruluşlar projenin doğal paydaşları olarak görülüyor. Proje direktörlüğünü Prof.Dr. Mehmet Emin Küçük’ün yürüttüğü ekipte, 18 kişi çalışıyor. Proje, Türkiye’de yedi bölgeyi temsil eden 26 ildeki 78 halk kütüphanesinde, toplumdaki özellikle dezavantajlı bireylerin internete ulaşmaları için gerekli altyapının kurulması; buralardaki kütüphanecilerin ve vatandaşların eğitiminin sağlanmasını hedefliyor. Pilot proje sonunda hazırlanacak ülke raporuyla projenin Türkiye’nin tamamında uygulanmasına dair yol haritası ortaya konulacak” dedi.