İhlas Holding Bilgi Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cüneyt Deliktaş: “DÖNÜŞÜMÜN SAHİPLENİLMESİ LAZIM”
“Holding ve iştirak şirketlerimizde farklı ERP’ler kullanıyoruz. Yakın zamanda olmasa da belli bir vadede bunların konsolidasyonunu düşünebiliriz. ERP göçü öncesinde ve sonrasında bir takım kurumsal süreç yönetimlerinin oluşturulmasında low-code platformlardan faydalanabiliriz. Mesela; satın alma, depo ve envanter yönetimi, dijital doküman/belge yönetimi gibi alanlarda low-code’u kullanabiliriz.
Low Code platformlar kodlama bilgisi görece kısıtlı olan kullanıcılara da yazılım oluşturabilme imkânı verdiğinden “Dönüşüme Ortak Etme” misyonuna katkı sağlayabiliyor. “Biri yapsın ben kullanayım” yerine kullanıcının mutfağa sokulması gibi bir metafor aklıma geliyor… Bir restoran düşünün, müşteriyi mutfağa sokuyorsunuz. Eğer mutfağın düzenini sağlayabilirseniz, aşçının ve ekibinin işini kolaylaştırdığınız gibi kendi emeği masaya geldiği için kişinin ürünü benimsemesi, hayata geçirmesi ve hatta varsa bazı eksikleri tolere etmesi dahi mümkün olur. Bir nev’i “kendin pişir kendin ye”.
Dijital dönüşüm dediğimizde en temel problem iş birimlerini sürece ortak edebilmek. Low code bir platformla iş birimlerini sürece ortak etme, onları işin içerisine çekme şansınız daha yüksek. Bence en temel faydalarından biri bu. Çünkü dönüşümün sahiplenilmesi lazım ve insan da içine girmediği bir şeyi kolay kolay sahiplenemez.
Low Code platformu yapay zekâ ile kuvvetlendirdiğimizde benim ilk beklentilerim “kod önerileri”, “otomatik hata tespiti”, “çözüm yolu önerileri ve yönlendirmeler” ile “hazırlanmış optimize edilmiş şablon önerileri” gibi kod yazımını kolaylaştırıcı, hatayı önleyici birtakım faktörler içermesi olur. Bunların dışında ve ötesinde “ekiplerin verimliliklerini artırması”, “daha hızlı prototip ve MVP geliştirme imkânı sunması”; özetle hız ve kaliteye katkı sağlamasını da beklerim yapay zekâ ile desteklenmiş low code platformlardan.
ERP sistemleri daha büyük “backbone” yapılar. Low Code platformlarla tasarlanan, ERP’leri tamamlayıcı çözümlerle iş süreçleri daha verimli hale getirilebilir, diye düşünüyorum. Low-code bir platformun mevcut ERP’ler ile entegre çalışması ve olası boşlukları doldurması mümkün. ERP’lerdeki eksik işlevselliklerin tamamlanmasını kastediyorum. ERP’lerin standart iş süreçleri her işletmenin ihtiyaçlarını karşılamayabilir. ERP’nin sunduğu raporlama ve kullanıcı ara yüzü kısıtlı olabilir. ERP’nin mobil veya web tabanlı işlevsellik sunmadığı durumlar olabilir. Bu tip durumların çözümü “esneklik” değer önerisi ile low code platformlarda olabilir.
Bazı ERP’ler demode kalmış olabilir. Ama siz bunu değiştirmeden düşük maliyetli birtakım geliştirmelerle bazı iyileştirmeler yapabilirsiniz. Eskiyen ERP sistemlerine modern işlevsellikler kazandırmak, ERP sistemlerinin eksik regülasyon ve uyum süreçlerini tamamlamak da low code platformlarla gerçekleştirilebilir.
Bütün bunların üstüne birden fazla ERP sistemine – sistemler arası veri iletişimi ve gerçek zamanlı verilere erişim kabiliyetleri ile – veri entegrasyonu ve senkronizasyon sağlayabilmesi çok kıymetli.
Yatırımın kendisini geri ödemesi süresi elbette ‘Kullanım Ölçeğine’ ve ‘İş Senaryolarına’ bağlı olarak değişecektir. Literatür bize devreye almada zaman olarak yüzde 25-50 oranında iyileştirme sağladığını, geri ödeme süresinin 6 ay ile 1 yıl arasında olabileceğini söylüyor. Fakat, gerçekleştirilecek fayda kesinlikle ne boyutta bir şey yapacağınıza bağlı. Low- code kullanarak çok daha esaslı bir şey yaptığınızda, onun getirisi daha fazla olur.
Biz kurumsal süreçlerimizin optimizasyonu, yenilenmesi için çalışmaya başladık. Bir taraftan da platform sağlayıcı firmalarıyla görüşmeler yaptık, ileride yineleyeceğiz bu görüşmeleri. Önceliğimiz süreç çalışmasını tamamlamak. Daha sonra o süreçlerin dönüşümlerini gerçekleştireceğiz. Yani iki aşamayı ayırdığımız çalışmanın ilk fazındayız.”