Sosyal gücün farkına varın
Gerek kurum içinde gerekse kurum dışındaki paydaşlarla iletişimde sosyal ağların kullanımı sadece iletişim hızında değil, iş süreçlerinin optimizasyonu ve toplam verim, buna karşılık azalan maliyet ve artan hızda fayda sunuyor.
Sosyal teknolojilerin kurumsal kullanımı, önünde durulamayacak bir akım. Bu uyum hızı biraz olsun düşmüş gibi görünse de, her ölçekte şirket hala bu yapıyı kullanarak kurumsal dönüşümü yaratmanın, kayda değer bir değeri ortaya koymanın çabasında. McKinsey Küresel Araştırması'na göre, sosyal araçlar son birkaç yılda o kadar yoğun kullanıldı ki, araştırma sonuçlarına göre bu teknolojilerde ilk kez bir büyüme elde edilmedi. Ama uyum başlığında hala büyük fırsatlar şirketleri bekliyor. Bu fırsatlar da hem şirket çalışanları hem de şirketlerin iş ortakları ile gelişen, verimi artan ilişki demek. McKinsey araştırmasında bu 'tam olarak ağa bağlanmış' şirket olarak tanımlanıyor, iç ve dış paydaşlarla kesintisizlik burada önem taşıyor. Şirket yöneticilerine göre ise engeller hala varlığını koruyor. Sosyal araçların tam potansiyelini kullanmayı zorlaştıran bu engeller karşısında tüm şirketlerin, daha çok değer elde etmek için daha çok çalışması önemli bir gereklilik olarak ortaya çıkıyor.
Etkin kullanım için hala fırsatlar var
Araştırmaya göre, sosyal teknolojileri kullanan şirketlerin oranı yüksek, ama burada bir dengelenme söz konusu. Ankete katılanların yüzde 82'si şirketlerinin en az bir araç kullandığını belirtiyor. 2012 yılında ise bu oran yüzde 83 olurken, yüzde 67'lik bir kesim de mobilde en az bir araç kullandığı bilgisini veriyor. Bu oran geçen yıl ise yüzde 65'ti. En sık kullanılan teknolojiler video konferans, sosyal iletişim ve katılımcı içerik düzenleme olarak sıralanıyor, ki benzer bir sıralama geçen yılın yanıtlarında da vardı.
Elde edilen sonuçlar gösteriyor ki, bütünsel uyumu geliştirmek için hala alan var. Özellikle kurum içinde yapılabilecek çok çalışma bulunuyor. Araştırmaya katılan on kişiden dört tanesi şirket çalışanlarının en az yarısının iş için sosyal ağları kullandığını belirtirken, yüzde 30'dan azı tüm diğer teknolojiler için benzer bir çalışma yapıyor. Yani fırsat büyük. Dış kullanımı artırmak için fırsatlar da var. Çünkü yöneticilerin yüzde 76'sı şirketlerinin müşterilerle iletişim için sosyal ağlar konumlandırdığını bildiriyor. Ancak ortalamada bu şirketlerin sadece yüzde 38'i sosyal araçlarla müşteri etkileşimine giriyor. Sadece yüzde 44'lük kesim iş ortakları, tedarikçiler, kurum dışı uzmanlarla iletişim için sosyal teknolojileri kullandığını bildiriyor.
Araştırmaya katılanların büyük bir çoğunluğu iş süreçlerinde sağlanan faydaya dikkat çekerken, bu faydaların geçen yılla aynı seviyede olduğuna işaret ediyor. Şirketlerin beşte birine göre, tam olarak ağ bağlantısını kuran şirketlerin şirket dışı yapılarla iletişiminde önemli avantajlar elde ettiğine dikkat çekiliyor. Ama şirket içi kullanımda elde edilen faydalar hala beklenen seviyede değil. Bu da gösteriyor ki, sosyal ağların kurum içinde daha etkin kullanımı için hala atacak adımlar, kullanılabilecek yapılar var.
Kurum bütününü motive etmeli
Bu potansiyeli yerinde kullanabilmek ve daha farklı fırsatların avantajlarından yararlanabilmek için tüm yöneticilere göre bazı kurumiçi geliştirmelere hayat vermek gerek. Yani kurumsal değişimde dikkatli adımlar atmak ve sosyal araçları kullanmak için kurumsal stratejiler geliştirmek önemli. Çünkü herşeyin temelinde kurum çalışanlarının düşünüş tarzında ve kurum kültüründe bir dönüşüm gerekli.
Araştırmaya göre, bu dönüşümde dört temel yapıyı hayata geçirmek önemli: Günlük işler için kullanılan araçların entegrasyonunu da içeren sistem ve yapıların kullanımı ile değişimi güçlendirmek, rol modeli oluşturmak, farklı eğitim metotlarıyla yetenek geliştirme ve çalışanların değişimi anlamasını ve buna bağlı kalmasını pekiştirmek.
Yeni adım atanlar biraz beklesin
Bu yılki McKinsey araştırması bu uygulamalar ve şirketlerde sosyal teknoloji kullanımı arasındaki bağı da ölçmeye yönelik sorular içeriyor. Sonuçta da bütünüyle ağ yapısına sahip şirketlerin yöneticileri, her yıl diğer şirketlerden daha yoğun biçimde bu konuda uygulamaları hayata geçirdikleri bilgisini veriyor. Bu konuda yeni yeni adımlar atmaya başlayan şirketlerin ise net bir kâr görmesi için henüz erken. Buna ek olarak, yenilikleri daha yoğun biçimde hayata geçirenler, gerçek anlamda tam olarak bağlantılı olabiliyor, kurum içi ve kurum dışı faydaları da daha erken görebiliyor.
Değişime hazır olun
Tam olarak ağ bağlantısını hayata geçiren şirketlerde araştırmaya katılanların yüzde 65'i çalışanların sosyal araçların etkili kullanımında etkili rol modelleme yaptığına dikkat çekiyor. Bu oran, bu konuda yeni yeni adımlar atan şirketlerde ise yüzde 37 seviyesinde. Bu şirketler kurumda birçok pozisyonda rol model olan en çok çalışana da sahip olanlar.
Yöneticilerin gelecek yıllara yönelik beklentisi, sosyal teknolojilerin kurumsal ve yönetimsel süreçlerde büyüt değişimleri de mümkün kılacağı yönünde. Ama bu yanıtlara karşın, araştırmaya katılan yöneticiler hala kendi şirketlerinde bir değişim ihtimali ve teknoloji kullanımında hiçbir sınırı olmayan bir şirket arasında büyük boşluklar olduğu kanısında. Son iki yılın araştırmaları gösteriyor ki, araştırmaya katılanlara göre şirketleri dış dünyayı inceleme, yeni fikirler bulma ve proje yönetmede en büyük potansiyel sosyal araçların kullanımı ile hayat bulacak bir değişim bekliyor.
Bu adımlarla yola çıkan avantajlıdır
Kurumsal kaldıraçlara odaklanın: Sosyal araçların gerçek avantajlarını elde etmeye devam etmek, bunları çok daha etkili bir biçimde kullanmak, daha fazla kurumsal değer elde etmek için, her seviyedeki kullanıcı şirketin kurumsal değişimi desteklemek adına araçları ve pratikleri birarada bulundurması önemli. Bunu yapan şirketler, sosyal teknolojileri kullanarak elde ettikleri değeri de adım adım ölçebilecek yetkinlikte olacak.
Stratejiyi somutlaştırın: Tam anlamıyla ağ yapısı ile birbirine bağlı şirketler, en büyük sosyal gelişmeleri de yaşadıkları gibi, teknoloji kullanımında da en rekabetçi stratejilere sahip olabiliyor. Sosyal teknolojilerin deneysel doğası ışığında, tüm kurumsal uygulamaların aynı sonucu vereceğini düşünmemek gerek. Ama şirketler bu araçları kullanmak için kendi planlarını yapabilir, önemli iş sorunlarında bunları nasıl entegre edeceğine karar verebilir, hangi bölüme ek değer katacağına karar verebilir. Yani araçlar ve sağlayacağı faydalar farklı, ama en yüksek kurumsal faydayı, yine şirketin bu konudaki kendine özel analizi sağlar.
Büyük hayalleriniz olsun: Bazı şirketler sosyal araçların sunduğu tüm faydaları kullanıyor, diğer şirketlerin bundan daha fazlasını hedeflemesinin önünde hiçbir engel yok. Birçok şirket, halihazırda teknoloji kullanımının ötesinde nelerin mümkün olduğunu tekrar ele alarak avantaj elde edebilir. Yöneticiler de bu yöntemin bir dizi potansiyel avantaj sunabileceğini bilerek yol alırsa, kurum stratejisinde de köklü bir refleks sağlanabilir. Belli bazı süreçler daha etkili hale getirilebilir, tüm üretim hattında çalışanlar daha da geliştirilebilir, sektörde rekabet koşulları bile daha geliştirilebilir.