Seçimlerde büyük veri kullanımı
Büyük verinin teknik anlatımına kısa bir ara vererek şu an gündemimizde olan seçim yarışıyla büyük veri arasındaki ilişkiye dair bir yazı yazmak istedim.
Türkiye 30 Mart yerel seçimlerine odaklanmış, adeta onunla yatıyor onunla kalkıyoruz. Her seçim yarışı bir öncekinden daha çok teknolojinin, iletişim kanallarının, internetin, medyanın kullanıldığı bir şekilde geçiyor. 90'lı yıllarda doğup 2000'li yıllarda internetle büyüyen yeni bir neslinde artık oy kullanmaya başlayacağı ve önümüzdeki yıllarda hızla bu internetle büyümüş nesillerin oranının artacağını şimdiden görebiliriz ve söyleyebiliriz.
Eski seçimleri çocukluğumdan hayal meyal hatırlıyorum, Süleyman Demirel seçim miting alanlarının yıldızıydı, kendine has ses tonu, benim vatandaşım, benim köylüm diyerek Türk halkını etkilemeyi çok iyi biliyordu. Demirel'in fenomen mitinglerinden bu yana 30-40 yıl geçti. Aktörler değişti, Türkiye değişti, dünya değişti, ancak şimdilerde miting alanlarına bakıyorum değişmeyen yine bir liderin bir otobusun veya bir platformun üstüne çıkarak alıp mikrofonu halkın anlayacağı dilden benzer şeyleri tekrar tekrar söylemesi. 30-40 yıl geçti ama miting alanlarındaki görüntü ve içerik hala değişmemiş durumda. Yine liderlerin birbirlerine yönelik eleştirileri, yine her seçim alanında benzer görüşler.
Partilerin veri kullanımı, anket şirketlerinin yaptığı üç beş stajer çocuk bulup sokakta insanlara acaba bu seçimde hangi partiye oy vereceksiniz diye sorulan anket sonuçlarından öteye geçemiyor. Peki arka taraftaki 52 milyon 695 bin 831 seçmenin verisi, bu verinin coğrafi, demografik, zamana göre değişen kırılımlarda analizleri, seçmen alışkanlıkları, değerleri, önem verdikleri ne derece kullanılıyor veya akla geliyor. Liderlerin hitabet gücü dışında ne kadar arka tarafta oluşan bu muazzam veri partiler tarafından kullanılabiliyor.
İşte büyük veri diye şu günlerde BT dünyasının dilinde dolaşan şey tamda orada duruyor, hemde seçim bu kadar yakınken. Bu veriye bir diğer büyük veri kaynağı seçim verilerini de ekleyin. Seçim verileri demişken 194 bin 310 sandıkta verilen oylarının anında sisteme girilmesi, merkezi bir sisteme aktarılması, doğruluk testleri, geçmiş yıllara göre karşılaştırmaları başlı başına her parti için büyük bir önem arzediyor. Bu da yine veriyi tanıma, veriyi analiz etme, doğrulama konularını içeriyor. Bu seçimde partilerin bu konuda kendilerine özel bazı yazılımlar geliştirildiklerini duyuyoruz.
Bu muazzam veri yarışa katılan tüm partiler açısından aslında bir hazineyi barındırıyor. Her gittiğiniz yerle ilgili parti liderinin önüne onlarca analiz ve rapor, bu bolge insanının en çok neye önem verdiği, daha önce yapılanların etkileri, geçmiş yıllara bakılarak yapılan tahminler koyulsa, bunlar sadece hitabetle değil görsel araçlarla grafiklerle halka sunulsa sizce de günümüzün dünyasının sunduğu avantajlar kullanılmış olmayacak mı?
Bu seçimde ne olur bilemem ama giderek partiler Türkiye'de de seçmen ve seçim büyük verisinin değerini anlayacak, analiz edecek, anket verisinin ötesine geçecek ve bunu ilk anlayacaklar önümüzdeki seçimlerde büyük avantajlar sağlayacaklar diye düşünüyorum.