Kişiselleştirilmiş ve daima ücretsiz eğitim
Eğitimde fırsat eşitliği için bir milyonuncu dersi yayınlayan Khan Akademi Türkçe, Milli Eğitim Bakanlığı ile anlaştı.
Khan Academy, isteyen herkesin, istediği an, istediği yerde dünya standartlarında ve ücretsiz eğitim alabilmesini sağlamak amacıyla çalışıyor. Eğitimde fırsat eşitliği sağlamak amacıyla yola çıkan Khan Akademi, eğitim içeriklerini tamamen ücretsiz olarak paylaşıyor.
Veriye dayalı eğitim
Khan Akademi Türkçe, ABD’deki içerikleri çeviriyor. Akademideki ders videoları, diğer e-öğrenme sitelerinden farklı olarak samimi ve kolay anlaşılır bir yapıda düzenleniyor. Öğrenci ve öğretmenlerin kullanımı için Türkiye’deki müfredata göre kategorize edilen ders videoları, öğrenim sürecini kişiselleştiriyor. Her bireyin farklı öğrenim süreçleri vardır. Öğrenciler video dersleriyle diledikleri yere durup tekrar yapabiliyor. Geri alabiliyor ya da bildiği konuyu atlayabiliyor. Gerekli buldukları konuları pekiştirebiliyor. Aynı sınıftaki öğrenciler kendi öğrenme ihtiyaçlarına göre ders işleyebiliyor.
Khan Akademi’deki kişiselleştirilmiş eğitimin bir iyi yanı daha öğretmenlerin bu veriden faydalanması. İçerikleri kullanan okullardaki pilot sınıflarda, konu anlatımı süresi azalıyor. Öğretmenler, öğrencilerinin çalıştığı, tekrarladığı, ileri sardığı içerikleri ve yanıtlarını takip ediyor. Aslında öğretmenler sınıf içinde öğrencilerinin bireysel farklılıklarını gözeterek takip eder ve anlık aksiyonlarla eğitim sürecini tüm öğrenciler için kişiselleştirir. Veriye dayalı eğitim bu noktada öğretmenin yükünü azaltarak verimi artırıyor.
“Öğrenme haritalarını asla satmayız”
Bilişsel takip deyince, Khan Akademi, öğrenme sürecini kişiselleştirirken bireylerin öğrenme haritalarına sahip oluyor. Bireylerin öğrenme biçimleri; bilişsel yapılarını hatta nasıl yönlendirilebileceklerinin de analizini sağlayabilen verilerdir. Bu veriye sahip olmak konusunda Khan Akademi Türkçe Direktörü Alp Köksal, “Kar amacı olmayan Khan Akademi’nin kullanıcıların öğrenme haritası verilerini satmak gibi bir amacı yok. Eğitim için kullanmadığımız veriler ne kadar değerli de olsa siliyoruz” dedi. Köksal, daha önce Khan Akademi’nin bilgisayarları çalındığında da verilerin silinmiş olması önemli bir güvenlik tedbiri olarak işe yaradığına örnek verdi.
Amaç sadece eğitimde fırsat eşitliği
Köksal, Khan Akademi Türkçe’nin Kasım ayında FATİH Projesi ile EBA platformuna girdiğini ifade etti. “Khan Akademi, Milli Eğitim Bakanlığı’yla Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü çerçevesinde bir protokol imzaladı. Anlaşmaya göre FATİH Projesi’nde içerik olarak Khan Akademi eğitim videoları kullanılacak” dedi. Ancak içeriğin proje içinde nasıl değerlendirileceği bilinmiyor. Anlaşma kapsamında Eğitim Bilişim Ağı’na dahil olan Khan Akademi’nin Youtube videoları EBA üzerinden okullarda ve FATİH Projesi cihazlarından izlenebilecek.
Köksal; “Khan Akademi hiçbir zaman ücretli olmayacak, biz eğitimde fırsat eşitliği sağlamak için çalışıyoruz” dedi. Hiçbir koşulda kar amacı gütmeyen Khan Akademi, kamu ile yaptığı anlaşmalarda bir kazanç sağlamıyor. Hatta kamunun insan kaynağı desteği bile söz konusu değil. Yalnızca STFA tarafından desteklenen akademi sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında destekleniyor. Akademinin beklediği tek destek, daha fazla kişinin eğitim içeriğine ulaşabilmesi. Khan Akademi’de gönüllü çevirmenlerin çalışmalarıyla 2500’e yakın Türkçe ders videosu bulunuyor.
İşitme engelliler de matematik öğrenebilecek
Khan Akademi Türkçe Direktörü Alp Köksal, videolara altyazı seçeneği ekleyerek işitme engelli bireylerin de Khan Akademi’nin ders videolarından faydalanmasını sağlıyor. Fiziksel engellilik eğitimde fırsat eşitsizliğindeki en büyük ve görmezden gelinen sorun. Köksal, engelsiz bilişim çalışmalarına bir örnek olarak da önümüzdeki ay içinde geliştirecek mobil uygulamada görme engelliler için de erişim sağlanmasını beklediklerini ifade etti.
Öğrenciler en çok “Bu kadar çok şeyi nasıl biliyorsunuz” ve “Sesiniz çok güzel, neden şarkıcı olmuyorsunuz” sorularını soruyor. Khan Akademi’nin ziyaretçileri en çok “Allah razı olsun hocam” yorumunu yapıyor. Parla Şenol, Funda Postacı, Selçuk Kıpçak tiyatro ya da müzik kökenli gönüllü seslendiricilerden bazıları.