Brezilya’da örnek internet
Brezilya Parlamentosu Alt Meclisi, Batı Dünyası’nın en demokratik ve en özgürlükçü “sayılacak” internet yasasını (Marco Civil) kabul etti. “Sayılacak” derken, mevcut koşullarda ve olabildiğince herkesi memnun etmeye çalışarak…
25 Mart’ta onaylanıp Senato’ya gönderilen tasarının en can alıcı noktası, ağ tarafsızlığı, özel yaşamın gizliliği gibi temel konuların yasada yer alması. Bu çerçevede, kısaca DPI denilen, derin paket muayenesi gibi dinleme-gözleme-ispiyonculuk türü işler yasadışı oluverdi. İfade özgürlüğü, bir insan hakkı olarak yasaya girdi. Uygunsuz içerik, mahkeme kararıyla kaldırılacak. Bir devlet memuru, kafasına göre veya aldığı yüksek emire göre içerik yasaklayamayacak.
Cumhurbaşkanı Dilma Rousseff, Brezilya’da üretilen verinin, Brezilya’daki sunucularda saklanmasını da yasa kapsamına almak istediyse de bu olamadı. Ancak yasa, NSA türü “büyük kulak” işlerine karşı güvencelerle sağlamlaştırıldı.
Bütün bu işler, hepimizin en imreneceği şekilde açık ve katılımcı ve üstelik çevrimiçi 2 yıllık bir müzakereyle sonuca bağlandı. Kullanıcılar fikrini söyledi. STK’lar, telekomcular, kamu sektörü, özel sektör, herkes… Bütün bu çorbayı taşırmadan, tadını tuzunu kaçırmadan lezzetini korumak, bizim burada sürekli sayıkladığımız katılımcı demokrasinin bir örneği oldu.
İzlanda, Finlandiya gibi ıssız ve tuzu kuru kasabalarda mümkün olan bu demokratik uygulamanın, Brezilya gibi Rio’lu, Sao Paolo’lu, Amazon’lu deli dolu 200 milyonluk muazzam bir memlekette yapılabilmesi büyük bir başarı. Ama Şili’nin hakkını yedik bu arada: Ağ tarafsızlığı kavramını internet yasasına ilk sokan, Şili’dir. Onu, AB’de bir ilk olarak Hollanda izlemişti. Brezilya’daki yeni yasa ise hepsinden çok daha kapsamlı.
Nasıl oldu da Brezilya gibi “çevre” bir ülkede bu kadar özgürlükçü (“olabildiği kadar”) bir internet yasası ortaya çıktı? Her ülkenin kendi tarihsel, ekonomik, sosyal, psikolojik DNA’sı var. Her ilerleme veya gerileme, bu DNA’ya göre oluyor veya olmuyor. Brezilya 1964-1985 arasında askeri yönetim altındaydı. Ama bu dönemde Brezilya ekonomik bakımdan parlamaya başladı. Bugün BRIC denildi mi baştaki “B” harfi Brezilya demek. Askerden sonraki dönem ise Brezilya için yeniden doğuş oldu. Sendikacılıktan devlet başkanlığına uzanan Lula’dan sonra, yine İşçi Partisi’nden, ülkenin ilk kadın cumhurbaşkanını seçecek kadar yenilikçi bir ülke burası. “Devlette Saydamlık Portalı”nı açmış ve işletmesi bile tek başına bir e-devlet yenilikçiliği (transparencia.gov.br).