Bilişim 500 için yeni metodoloji
İnterpromedya tarafından bu yıl 15’incisi gerçekleştirilecek Bilişim 500 araştırması için başvuru süreci başladı. İnterpromedya Genel Müdürü Murat Göçe’nin verdiği bilgilere göre araştırmada bu yıl ilk kez ‘bilgi’ ve ‘iletişim’ teknolojileri alanında sıralama ayrı olarak değerlendirilecek.
İnterpromedya tarafından bu yıl 15’incisi gerçekleştirilecek Bilişim 500 araştırması için başvuru süreci başladı. Hem de bu yıldan geçerli olmak üzere, önemli yeniliklerle… Şirketlerin belgelerle onaylı net satış gelirlerine bağlı olarak cirolarına göre sıralandığı Bilişim 500, Sadece Türkiye’de değil, yurtdışında da Türkiye bilişim sektörünün büyüklüğünü ortaya koyan referans niteliğinde bir araştırma olarak kabul ediliyor. Bilişim 500 ile bilişim şirketleri, cirolarına bağlı olarak sıralanıyor.
Bu yıl 15’inci kez hazırlanacak olan Bilişim 500, gelen talepler ışığında önemli bir yenilikle hayat bulacak. Araştırmada bu yıl ilk kez ‘bilgi’ ve ‘iletişim’ teknolojileri alanında sıralama ayrı olarak değerlendirilecek. Yani ‘İlk 500 bilişim şirketi’ sıralamasının yanı sıra bilgi ve iletişim teknolojileri olarak iki ana kategoriye ayrım gündeme gelecek. Bu iki ana kategori altında 9 alt kategori ve 37 ürün ve hizmet kategorisi bulunacak. Bu kategorik dağılımda konumlanmak isteyen şirketlerin, faaliyet alanlarına göre kendilerini konumlandırması ise temel gereklilik.
Bunun, araştırma yapısında önemli bir ilk olacağına dikkat çeken İnterpromedya Genel Müdürü Murat Göçe de, eklemeden geçmedi: “Bu değişikliği ve yeniliği duyurduğumuz anda birçok bilişim şirketi olumlu geri dönüş yaptı.”
İki yapının buluşma noktası
Bilişim ve iletişim sektörünün bütününü kapsayan tek araştırma bu. Şirketler farklı kategorilerde gruplanıyor, bu gruplarda performansa göre en iyiler belirleniyor” diyen Göçe’ye göre, bu yıl Anadolu’ya yayılımla kapsam da büyüyecek. Türkiye ekonomisinin yüzde 98’ini oluşturan KOBİ’ler gerçeği ışığında, Anadolu’daki bilişim ve iletişim şirketlerinin toplam Türkiye BT pazarındaki payını görmek adına bu araştırma, Göçe’ye göre önemli bir kaynak olacak. Çünkü Göçe’nin de belirttiği gibi, tüm Türkiye’de, kendini tanıtmak için zaman ve bütçe bulamayan çok sayıda şirket var. Hatta bu şirketlerin büyük bölümü örneğin İstanbul’daki büyük şirketlerin yeni teknolojilerini takip etmekte de zorlanabiliyor. ”Yani aralarında bir uçurum var” saptamasını yapan Göçe, bu iki yapıyı biraraya getirme hedefiyle yola çıktıklarının, bu görevi üstlendiklerinin altını çizdi. Göçe’ye göre, bu iki yapıyı buluşturmanın bir yolu da sektör şirketlerinin bilgilerini paylaşmaları ile oluşturulan yayında yer almaları. Göçe, şu detayları paylaştı:
Üç temel amaç ekseninde büyüyen fayda
“Yayındaki yenilikle, daha önce bu sıralamaya başvuru yapmayan orta ve küçük ölçekli şirketleri de bu yapıya dahil etmek istedik. Bu şekilde Anadolu ve İstanbul bilişim şirketleri arasında bağların kurulması, varolan bağların güçlenmesi söz konusu olabilecek. İlk fayda adını bu listeye girerek şirketlerin kendilerini duyurma fırsatı yakalamaları. Eskiden yayına girmeye çekiniyorlardı, çünkü iletişim şirketlerinin büyüklüğü listeyi zorluyordu. Şimdi ise kategoriler ikiye ayrılınca, daha çok şirket araştırmaya katılmak için bilgi gönderebilecek. Anadolu’da çok yetkin BT şirketleri olduğunu biliyoruz. Hatta birçoğu teknoloji sahibi. Bunlar bilgilerini bizimle paylaşırsa, sektör adına güncel ve zengin bir referans yayını hayata geçecek. Ölçek olarak küçük, ama potansiyeli büyük tüm şirketleri birbiri ile kaynaştırmak, kendilerini tanıtma çalışmaları içine sokmak istiyoruz.”
Bilişim 500’ün sektöre ve katılımcılara birçok yönden fayda sağladığına dikkat çeken Göçe’ye göre, bu çalışmanın üç temel amacı var: Öncelikle Bilişim 500 sayesinde şirketler, kendi performanslarını ölçme, rekabette konumlarını görme imkanı buluyor. İkincisi, araştırma, sektör tarafından önemli bir referans kaynağı olarak değerlendiriliyor. Göçe’nin verdiği örnekte olduğu gibi, kurumsal şirketlerin satın alma ve bilgi işlem birimleri açısından, Bilişim 500 sıralamaları önemli bir rehber ve kriter. Üçüncü ve son amaç ise araştırmanın Türkçe ve İngilizce olarak yayımlanması. “Böylece Bilişim 500, Türkiye’de sektör büyüklüğüne dair yurtdışında da önemli bir kaynak olarak konumlanıyor” diyen Göçe’nin de belirttiği gibi, bu da yurtdışına açılmak ve yurtdışı ortaklıklar kurmak isteyen şirketler için bu araştırmayı işlevsel bir pazarlama aracı haline getiriyor.
Haziran’a kadar tüm veriler incelenecek
Hangi iş kolunda daha fazla çalıştıkları, hizmet, ürün ya da hepsi birden olabilir, gelirlerinin faaliyet gösterilen başlıklarda nasıl bölündüğü bilgisi öncelikle isteniyor. Çalışan ve ofis sayısı gibi detayları da bu yayına taşımaya özen gösteriliyor. Bu yapı her ölçekte şirketin kendini tanıtması için önemli ve referans bir araç, güvenilir bir rehber. Bilgi ve iletişim sektöründe faaliyet gösteren tüm şirketlerin katılımına açık olan Bilişim 500’de yer almak isteyen şirketlerin http://www.interpromedya.com.tr/bilisim500_bilgiformu.pdf adresinde yer alan katılım formunu doldurmaları gerekiyor. Bunun yanında 2013 yılına ait 12 aylık KDV beyannameleri ve onaylı gelir gider tabloları da önem taşıyor. 22 Nisan 2014 tarihine kadar gönderim yapılmasının ardından, Bilişim 500 hazırlık süreci; İnterpromedya bünyesinde faaliyet gösteren i-Research ekibinin şirketlerle ilgili bilgileri resmi kanaldan isteyip tek tek tüm bunları incelemesi ve sonucun ortaya çıkması ile nihayetlenecek.
Yabancı yatırımcı için öncelikli kaynak
Şirketlerin paylaştığı bilgilerin yer aldığı Bilişim 500 araştırması, Hem Türkçe hem İngilizce yayınlanıyor ve yurtdışına da ulaştırılıyor. Türkiye’de bir iş yapmak isteyen yabancı şirketler için önemli bir rehber sunulmuş oluyor. Yabancı şirketler de bu araştırmayı her yıl bekliyor. Bunun iki temel sebebi var. Birincisi Türkiye’de halihazırda yapılanması olan şirketler bu araştırmayı yurtdışı merkeze yolluyorlar. İkincisi de yurtdışından Türkiye’ye yatırım yapmak isteyen şirketler için bu araştırma önemli bir kriter oluşturuyor. Başlatılan bir çalışma ile Türkiye’deki tüm konsolosluklarla görüşen İnterpromedya Grubu’nun bu çalışması ile Türkiye’de yatırım yapmak isteyen şirketler önce İnterpromedya i-Research departmanının bu kaynağına başvuruyor.