Mobil uygulamalarda verimlilik
Kurumlar mobil uygulamaların katma değerinin farkında değil ancak pazar hızla büyüyor.
Tüketici satın alma davranışılarının da mobil uygulamalar yardımıyla kontrol edilebilir olması, Türkiye’deki kurumlarda mobil uygulamaya olan ihtiyacı artırdı. Geçmişe nazaran, kurumların mobile bakış açısında büyük bir ilerleme kaydedildi. Tabii ki bu durum sektörlere göre farklılık gösteriyor.
Türkiye’de 2012’de toplam mobil internet kullanımı 69.073 terabayt olarak gerçekleşti. 2013’te söz konusu rakam 141.637 terabayta yükseldi. Yani mobil internet kullanımı bir yıl içinde yüzde 105 arttı. Mobil bilgisayardan ve cepten internet kullanıcı sayısı da aynı dönemde yaklaşık yüzde 23 artış gösterdi. Bu büyümenin içinde kurumsal aboneler ve kurumsal mobil internet kullanımı da yer alıyor. 2014 yılında mobilin iş süreçlerindeki ağırlığı daha da artacak. Dolayısıyla mobilite tarafındaki kurumsal projelerde de artış yaşanacak.
ABH Anadolu Bilişim Kurumsal Uygulama Hizmetleri Direktörü Atakan Karaman, kurumların, yapabildikleri her şeyi mobil platformlara taşıma isteği zaman zaman kullanımı zor ve karmaşık yapıların doğmasına, avantajların dezavantaja dönmesine sebep olabiliyor. Bu nedenle, kurumların daha fazla bilinçlenerek mobil bir kullanıcının neye ihtiyacı olduğunu görmesi ve bu yönde kurumsal mobil yüzünü oluşturması, uygulamalardan bekledikleri avantajları sağlayacaktır. Bunun yanında tüketicilerin uygulamaları verimli kullanabilmesi, yine kurumların tüketicilerin ihtiyaç ve beklentilerine göre oluşturulmuş kurumsal uygulamaları sunmaları, onların da daha efektif kullanmalarını sağlayacaktır.
Türkiye bu konuda dünya ortalamalarının gerisinde diyebiliriz. KoçSistem Ar-Ge ve İş Uygulamaları Danışmanlık Direktörü Ömer Özgür Çetinoğlu bu durumun sebebini şirketlerin mobil uygulamaların önemini yeterince anlamaması hatta çoğu zaman mobil web siteleri ile karıştırmasında görüyor. BT Kurumsal Bilgi Sistemleri Kurucusu Berkan Teksöz de ülkemizde mobil uygulamaların katma değerinin henüz yeterince benimsenemediğini ifade ediyor. “Çoğu kurum bir uygulamaya sahip olmak istiyor ancak uygulamanın hangi amaca hizmet edeceği, bu uygulama ile nelerin hedeflendiği gibi işin analiz safhasını çok doğru tartamıyor” diyor.
Monitise MEA CEO’su Fatih İşbecer, banka ve e-ticaret şirketleri mobile çok iyi uyum sağlamışken, perakende sektöründeki birçok şirket mobilin sunduğu farklı avantajlardan halen tam olarak yararlanmıyor. Tüketiciler artık ihtiyaçları doğrultusunda kurgulanmış uygulamalar arıyor, kolaylıkla hangi uygulamanın kullanışlı hangisinin kullanışsız olduğunu ayırt edebiliyor. Dolayısıyla kullanıcı deneyimi iyi tasarlanmış uygulamaları, daha verimli bir şekilde kullanıyorlar. Geliştirilmesini istedikleri özellikleri uygulama marketlerinde yorum yaparak kurumlara belirtiyorlar. Kurumlar ve deneyimli mobil yazılım şirketleri ise bu yorumları yakından takip edip ve uygulamalarını bu yönde geliştiriyor. “Verimlilik, uygulamaların işlevselliğinin yanında, veriyi işleyen, yorumlayan, birbiri ile bütünleşik olan sistemler üzerindeki yazılımların gücüyle de bağlantılıdır. Mobil uygulamalar tabakta sunulan albenisi yüksek menülerdir, işin ciddi bir bölümü ise mutfaktadır” diyen İnnova Telco ve Mobil Çözümler Yöneticisi Tankut Yılmaz 2018 yılında 3 bin e-hizmet sunulacağını ancak henüz e-devlet kapısında devreye alınmamış çok sayıda hizmeti bulunduğunu söylüyor.
Acıbadem Mobil Sağlık Genel Müdürü Dr. Özgür Turgay Türkiye’deki genç ve teknoloji kullanımına yatkın kitle mobil teknolojileri de son derece hızlı benimsediğini ancak kurumların uyumluluklarının o kadar iyi olmadığını düşünüyor. Turgay, “Şirketlerin yollarını el yordamıyla değil, analiz ederek bulmaları gerek” diyor.
Etkin ve verimli kullanımın yolu araştırmadan geçiyor. Son kullanıcıların kullanımı kolay ve içeriği anlaşılır mobil uygulamaları tercih ediyor. Bu çerçevede uygulamaların etkin kullanımı için Mirsis Bilgi Teknolojileri Genel Müdürü Gül Düzgider mobil uygulama talep eden müşterileri için öncelikle sektör araştırması yaparak, tüketicinin en etkin kullanabileceği mobil uygulama modellerini geliştiriyoruz dedi.
Kurumlar ve deneyimli mobil yazılım şirketleri ise bu yorumları yakından takip edip ve uygulamalarını bu yönde geliştiriyor. Ölçsan Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Burak Sondal’ın da örnek gösterdiği gibi, bankacılık sektörünün teknolojik uyumunun mobil uygulamalar konusunda da diğer sektörlerden çok daha hızlı gerçekleşti. Bunu mobil bankacılık uygulamalarının mağazalardaki ağırlığından anlamak mümkün. Türkiye, mobil uygulama yazılım ve geliştirmesinde kısa zamanda çok iyi bir noktaya gelmiş olsa bile kullanıcıların beklenti ve taleplerine uygun tasarlanmış süreçleri uygulama içinde kullanım, müşteri deneyimi ve ana kanal olarak mobil kullanımı henüz çok olgunlaşmış değil. Müşteri ihtiyaçlarını daha iyi anladıkça kurumlar da mobil uygulamaları daha etkin kullanacaklardır.
“Tüketiciler ise uygulamaları kendileri için bir önem sırasına koyarak değerlendiriyorlar. Örneğin bankacılık, sosyal medyaya erişim ve iletişim için kullanılan uygulamaların kullanım oranı yüksek olmasına rağmen bazı uygulamalar birkaç denemeden sonra kullanıcılar tarafından siliniyor. TEB Bireysel ve Özel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Mendi “Uygulamadaki aktif kullanıcı sayısını artırmak için sayısal eğilimleri daha etkili kullanmak gerekiyor” diyor.
Avea Mobil Bağlantı Direktörü Baran Yurdagül, bugün bankacılık, telekomünikasyon, e-ticaret gibi sektörlerde mobil uygulama ile müşteriye sunulan hizmetler, geleneksel kanallardan sunulan hizmetlere göre hem farklılaşıyor, hem de kalitesi gün geçtikçe artıyor. Tüketiciler bu kanallara yöneldikçe de kurumlar maliyetleri düşürmenin yanı sıra, müşteri sadakatini artırmayı da başarıyor. Bu da hem kurumların hem de müşterilerin bu kanalı verimli olarak kullanmakta olduğunu göstermektedir.
Cihazlar yetersiz
Mobil uygulama pazarı değişime müsait gözükmesine rağmen üretilen uygulamaların o veya bu şekilde pazardaki akıllı cihazlarda uzun süre yaşayacağı gerçeğini değiştirmiyor. O nedenle kullanıcılara ait muhtelif bilgilerin (haberleşme, kimlik, sağlık, adres vb.) kullanımını gerektirebilecek mobil uygulamalara özgü riskler belirlenerek güvenli geliştirilme yapılması öncelik haline geliyor.
Vizyon Ar-Ge Satış Müdürü Sinem Tirkeş, “Mobil uygulamaları verimli kullanım oranı düşük olduğu kadar mobil uygulama geliştirmede de ülkemizin daha çok Ar-Ge yatırımı yapması gerekmektedir. Kurumlar iş sürekliliği açısından çalışanlarına mobil cihaz verirken maalesef mobil uygulamaları yeterince etkin kullanabilecekleri altyapıları sağlamamaktadırlar.”
Tüketiciler, yeni çıkan servisleri telefonlarında tarayıcılarındaki arama motorlarından önce uygulama marketlerinde aradıkları ortaya çıkmıştır. Smartface CTO’su Osman Çelik bu durumu kullanıcıların mobil cihazlarında servislere tarayıcıdan daha önce, uygulama üzerinden erişmek istediklerini şeklinde yorumluyor. ABH- Anadolu Bilişim Kurumsal Uygulama Hizmetleri Direktörü Atakan Karaman, kurumlarda tablet, akıllı telefon ve ikisi bir arada cihazların kullanımının artışının mobil uygulama ihtiyacı getirdiğini ifade ediyor. Profesyonel bir çalışanda ortalama beş mobil cihaz erişilebilirliği sağlıyor. Günümüzün zaman ve mekandan bağımsız çalışma ihtiyaçlarımız mobil uygulamaların etkinliğini artırıyor. Şirketler, mobil çözümleri verimlilik sağlayan değerli bir kurumsal araç olarak benimsiyor.
Microsoft Türkiye Yazılım Geliştirme Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Cavit Yantaç, “Taşınabilir cihaz ve tabletlerimizi tasarlarken fonksiyon ve verimlilik açısından diğer Microsoft platformlarıyla uyumluluğunu gözetiyoruz ve verimliliği ana unsur olarak konumlandırıyoruz. Kurumsal iş çözümlerinin çoğu akıllı telefonlar için de mevcut olmasına rağmen Türkiye’de bu alandaki kullanım alışkanlıklarının olgunlaşması için biraz daha zamana ihtiyaç var. Çoğu şirket akıllı telefonlarda mevcut olan kritik iş uygulamalarını, bankacılık sistemini, ERP’yi kullanmak yerine akıllı telefonların işlevini yalnızca internet bağlantısı ve e-posta gibi temel ihtiyaçlarla sınırlandırıyor. Bu alanın halen gelişmeye son derece açık olduğunu düşünüyoruz“ diyor.
Nokia Türkiye Portföy ve Ürün Pazarlama Müdürü Timuçin Şentürk, “Büyüyen e-ticaret ve internet şirketlerinin mobil alanda da önemli bir yer tutacağını öngörüyoruz. Markalaşan e-ticaret girişimlerinin mobil deneyimleri, yeni girişimciler için iyi örnekler oluşturuyor” diyor.
Şentürk, “Cihaz yeteneklerinin artması, bağlantı hızlarının yükselmesi ile birlikte kurumların sadece müşterileri için değil çalışanları için de şirket içi çözümlerini mobil ortama aktarmaya başladığı bir sürecin tam ortasındayız. Akıllı cihazlar gerektiğinde bir mobil ödeme istasyonu, barkod okuyucu, yakın mesafe iletişim terminali gibi davranarak saha ekiplerine hizmet edebiliyor. Şirket içi toplantılara sunum, ses, dosya paylaşımı ve görüntü iletimi gibi özellikleri barındıran çözümleri sunmasıyla gerçek anlamda mobil işyeri gibi davranarak tüm çalışanlara hizmet verebiliyor. Şirketlerin cihaz yönetim politikalarının akıllı cihazlar tarafından da desteklenmeye başlaması, BT yöneticilerinin geçmişte sahip oldukları güvenlik kaygılarını ortadan kaldırıyor. Birçok özelliği bir arada sunması ve temel servisleri geniş bir ölçekte destekleyebilmesi de maliyet yönetimi anlamında önemli avantajlar yaratıyor.Nokia, uygulama konusunda Türkiye’de büyük bir potansiyel görüyor. Bu nedenle Nokia olarak, ülkemizde yeni yazılımların geliştirilmesine katkıda bulunarak kullanıcıları daha zengin içeriklerle buluşturmayı, geliştiricileri daha yaratıcı olmaya teşvik etmeyi hedefliyoruz” diye sözlerini bitirdi.
Türkiye’de kullanıcıların tercihleri küresel ortalamalardan farklılık gösteriyor; en çok kullanılan ilk üç sıralamasında yüzde 51 haber, yüzde 49 bankacılık ve yüzde 48 müzikle ilgili uygulamalar geliyor.
Bu üç tip dışında tüketicilerin yüzde 74’ü kullanımı kolaylığına, yüzde 75’i ihtiyacı karşılayıp karşılamayacağına ve yüzde 57’si ise mobil uygulamanın tasarımına göre indiriyor.
İndirilen uygulama kullanımlarına ait yapılan araştırmalar gösteriyor ki, bir akıllı telefona indirilen uygulama sayısı ortalama 75 iken, gerçekte kullanılan ise sadece 11 civarında.
IBM Türk Worklight Ortadoğu, Afrika ve Türkiye Satış Lideri Gözde Topuz tüketiciye sunulan uygulama sayısından ziyade, içeriği zengin, kullanımı kolay, konum belirleme teknolojisi ile desteklenmiş ihtiyaca cevap veren uygulamalar daha fazla kazan-kazan ortamı yaratacak gibi göründüğünü belirtiyor.
Mobil uygulamalar pazarında kullanıcı bazında ülke olarak henüz istenilen noktalara ulaşılamadığımızı söyleyen Defne Genel Müdürü Oğuz Haliloğlu da çok hızlı büyüyen pazarda özellikle oyun ve bahis gibi alanların, önemli kullanıcı ve gelir hedefleri bulunan mecralar olduğunu ortaya koyuyor.