Yabancıların güveni pekişiyor ama…
A.T. Kearney’nin 2014 Yabancı Doğrudan Yatırımlar Güven Endeksi’nde (2014 Foreign Direct Investment Confidence Index-FDICI) Türkiye, 24’üncü sırada yerini alıyor. Araştırmaya katılanların yüzde 25’ine göre Türkiye hakkında beklentiler, 2013 yılına kıyasla çok daha olumlu. Çalışma yatırımcıların Türkiye hakkındaki bakış açılarını da yansıtıyor.
Buna göre ülke, Avrupa ve Ortadoğu arasında hizmet vermek adına önemli bir platform olduğu gibi, kendi başına da büyük bir iç pazara sahip. Araştırmada dikkat çekildiği gibi, Türkiye’nin hızını yitirmemesi ve uluslararası büyümede sürdürülebilirliğini ortaya koyarak yatırımcıların gözündeki yerini güçlendirmesi şart.
Potansiyel ve riskler karşı karşıya
Bu yıl endekse 24’üncü sırada giren, ama 2013 yılında ilk 25 ülke arasında yer bulamayan Türkiye, raporda Ortadoğu ve Avrupa arasında köprü görevi görmesinin yanında, kendi pazarının büyüklüğü ile de öne çıkıyor.
Araştırmada Türkiye’nin konumu ile ilgili sorularımızı yanıtlayan A.T. Kearney Yönetim Danışmanlık Partneri Michael Weiss, bu çalışmanın küresel yatırımcılara farklı alternatifler sunma hedefine işaret etti. Yıllardır hazırladıkları bu endekste ilk 25 ülke arasında yer almanın giderek daha büyük bir rekabeti beraberinde getirdiğini söyleyen Weiss’ın belirttiği gibi, son yıllarda gelişmekte olan pazarlar çekiciliklerini artırmak için önemli adımlar atıyor. Avrupa ülkeleri de son yıllardaki rehavetlerini üzerinden atmış ve yatırımcı ilgisini çekmeye başlamış gözüküyor. “Türkiye’nin listeye geri dönmesi sevindirici” diyen Weiss, 2013 yılına kıyasla Türkiye’yi daha olumlu kılan unsurları şöyle sıraladı:
“2023 yılı hedefleri Türkiye’nin kararlılığını gösteriyor. Küresel yatırımcılar kendi yatırım hikayelerini sürekli kılan, hatta yıllar içinde geliştirme fırsatı sunan, birçok başlıkta dalgalanmayı en aza indiren, insan kaynağını geliştiren ülkeleri tercih eder. Son yıllarda bu süreçten galip çıkan ülkeler küresel eğilimler ve doğrudan yatırımlar için sistematik bir çalışma sergiledi. Türkiye de bu konuda örneğin enerji sektörü ile başarılı oldu. Uluslararası yatırımcıların Türkiye ilgisini pekiştirecek bir sonraki unsurun ne olacağını kim bilir?”
Her ilgili olan yatırım yapsa…
Küresel yatırımcılar Türkiye ve potansiyeli ile geçen yıla kıyasla daha ilgililer. Ama bu ilgi ne oranda bir ‘doğrudan yatırım’ anlamını taşıyor? Weiss’ın da belirttiği gibi, başarılı ülkeler sadece kendi pazar ögelerini pazarlamakla kalmaz, bu ülkenin önde gelen ihracat yetkinliği de çekiciliği pekiştiren faktör olur. Bu nedenle Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) 2023 yılı hedefleri ile açık bir ihracat hedefini kombine etmesi doğru bir yaklaşım. 2009 yılından beri Türkiye’de yaşadığını ve çalıştığını belirtmeden geçmeyen Weiss’a göre dönüşüm hızı etkileyici. Gelinen noktada önemli olan ise iş stratejilerini belirleyip temel sektörlerde istikrarlı ihracat büyümesi için gereken altyapı ile bunları bütünleştirmek. Verim sağlayan iş modellerinin sürekli yenilenmesi gerektiğini bilerek ilerlemek de şart.
Doğru sorulara objektif yanıtlar gelmeli
Fırsatlar bol dedik, ama gelelim tehditlere. Temel sektörlerde benzer çekici fırsatlar sunan diğer ülkeler burada öne çıkıyor. Weiss’in örneği ise Volkswagen yatırımı için Türkiye’nin Polonya ile karşı karşıya kalması. Yatırımcı ilgisini daimi kılmak için ülkelerin uzun vadeli bir yol haritasını temel alan sistemlere ihtiyacı var. Gelecek yıllar için Türkiye’ye bakıldığında asıl soru işareti ise yatırım hacmi olmayacak. Weiss’a göre, Türkiye’de yetkililerce sorulması gereken ve yanıt bulması önem taşıyan çok farklı sorular var: Temel sektörlerimizde doğru yatırımcılar için küresel bazda tercih ediliyor muyuz? Bu yatırımcılar BT, inovasyon gibi alanlarda geleceğe yönelik gelişimi desteklemeye ne kadar istekli? Türkiye endüstriyel merkez olabilmek için tek tük değil, birçok yatırımcıyı nasıl çekebilir? Temel sektörlerde tedarikçi yapısının rekabet gücü nasıl geliştirilebilir?
Ekonomisi toparlanan ABD ve diğerleri…
• Küresel ekonomide yavaş ve geleceği belirsiz ekonomik düzelmeye rağmen, iş dünyasında yöneticiler küresel ekonomik beklentilerinde çok daha iyimser görünüyor. Bu iyimserlik ışığında iş dünyasında liderlerin çoğunluğu gelecek 12 ayda direkt yabancı yatırımlarında artış beklentisi içinde.
• 1998 yılından beri yayınlanan ve son olarak 14’üncü araştırmasını yayınlayan A.T. Kearney, ülkelerin politik, ekonomik ve hukuki yapılarını, bunlardaki değişimi ve tüm bu yapının doğrudan yabancı yatırımlara nasıl etki ettiğini analiz ediyor.
• Araştırmada geçen yıl olduğu gibi bu yıl da ilk sırada ABD var. Ekonomik düzelmenin güçlenerek devam etmesi, istikrarlı bir yatırımcı güvenini beraberinde getiriyor. Araştırmaya katılanların ABD pazarına yatırım amaçlı bakışında da iki yıl öncesine kıyasla büyük bir iyimserlik göze çarpıyor.
• Ekonomik ve finansal belirsizlere rağmen Avrupa da küresel iş dünyası liderlerinin yatırım için aklındaki bir nokta. Küresel 25 ülke sıralamasında 11 Avrupa ülkesi var. Avrupa Birliği (AB) ekonomisinin dört büyük ülkesi geçen yıla kıyasla sıralamada yükseldi: İngiltere 4’üncü, Almanya 6’ıncı, Fransa 10’uncu, İtalya da 20’inci sırada.
• Bu büyük Avrupa ülkelerine karşılık, birçok küçük Batı ve Kuzey Avrupa ekonomisi de yatırımcıların radarına girmiş gözüküyor. İsviçre 14’üncü, İsveç 16’ıncı, Belçika 21’inci, Hollanda 22’inci, Danimarka 23’üncü sırada ve Türkiye de 24’üncü sırada.
• Hızlı büyüme sergileyen gelişmekte olan ülkeler sıralamada yerini alırken, OECD ekonomilerine kayış da kendini gösteriyor. Geçtiğimiz yıl OECD üyesi ülkeler direkt yatırım akışlarında öne çıkan 25 ülkeden 13’ünü oluştururken, bu sayı bu yıl 17’ye çıktı. Araştırmada bu eğilim ‘küresel ekonomiyle bağlantılı belirsizlikler büyümeye devam ederken, yatırım noktalarında kaliteye yönelim’ sözleri ile tanımlanıyor.
• Bazı gelişmekte olan ekonomilerin kırılgan yapısına rağmen, sıralamada bazı gelişmekte olan ekonomilerin hala yatırım tercihlerinde öne çıktığı görülüyor. Bunun ilk örneği, ikinci sırada olan Çin. 5’inci sıradaki Brezilya ve 7’inci sıradaki Hindistan da gücünü koruyan ülkeler. Yatırımcı ilgisinde öne çıkan ve 25 ülke sıralamasında yer alan diğer gelişmekte olan ülkeler ise Birleşik Arap Emirlikleri, Meksika, Güney Afrika, Malezya ve Endonezya.
• Konu ekonomide geleceğe dair beklentiler olduğunda, araştırmaya katılanlar, geçen yıla kıyasla çok daha iyimser görünüyor. Bir önceki yıla kıyasla küresel ekonominin toparlandığı yorumunu yapan katılımcıların dörtte üçünden fazlası düzelmenin iki yıl içinde olacağı kanısında.