Google çocuk istismarı yapan kişiyi yakalattı
Houston’da oturan John Henry Skillern adlı kişinin e-postasında çocuk pornografisi bulundurmaktan tutuklanmasının ardından, bu soru birçok kişiyi endişeye sevk etti. Aslında bir suçlunun yakalanmasına vesile olmuş olsa da Google’ın kullanıcı e-postalarını tarama ve casusluk benzeri girişimi, kullanıcıların gizlilik ve güvenini ihlal etme endişesini de beraberinde getiriyor.
Google son birkaç yıldır gizlilik ihlali yaptığı iddiaları yüzünden ateş altında bulunuyordu. Ancak Google’ın e-posta içeriklerini taradığı bir sır değil. Nisan ayında Google, otomatik sistemlerinin, özelleştirilmiş arama sonuçları ve özel reklamın yanı sıra istenmeyen e-posta ve kötü amaçlı yazılımdan korunma gibi ürün özelliklerini kişiye sağlamak için kişinin içeriklerini analiz edeceğini Hizmet Kullanım Şartları’na eklemişti. Bu analiz, içerik gönderilirken, alınırken ve depolanırken yapılıyor.
Şirketten yapılan açıklamaya göre Google, Houston’da yaşayan çocuk istismarı yapan kişinin faaliyetleri hakkında polise bilgi aktarırken, kişiyi doğrudan töhmet altında bırakmamış ya da bu bilgilerin kişiyi suçlamak için delil olarak kullanılmamış. Bunun yerine sadece adamın fotoğrafları hakkında polise bilgi verdiğini söylüyor. Polis daha sonra arama emri çıkararak kişinin bilgisayarına girip sabit diskinde sakladığı çocuk pornografilerini bulduğu belirtiliyor.
Google polisliğe soyunmalı mı?
Google Baş Hukuk Sorumlusu David Drummond ise bilgisayarlar sadece çıplak teni algılayabilirken, insanların fotoğrafların masum olup olmadığını ayırt edebileceklerini, hatta onların bile yüzde yüz emin olamayacaklarını söylüyor. Drummond ayrıca “tedbir olarak çocuk istismarı görüntülerinin belirlenmesi” için Internet Watch Foundation (IWF)’yi finanse ettiklerini de belirtmişti.
Ancak Skillern’in daha önceden kayıtlı bir suçlu olması Google’ı etkilemiş de olabilir. Çünkü bu durum beraberinde şöyle bir soru da getiriyor: Ya Google çocuk pornosu görüntüleri konusunda yanılmış olsaydı?
Google ise suçluların nasıl yakalanabileceklerini öğrenmeleri ihtimalinden dolayı yaptıklarının çok fazla açığa çıkmasını istemiyor. Google’a bu konuda tamamen güvenmek ise pek de akıllıca durmuyor.
Google, polisliğe soyunmalı mı yoksa bu işten uzak mı durmalı sorusu daima can sıkıcı bir konu olacağa benziyor. Google’ın bu suçu ortaya çıkarması ve polise bildirmesi toplumsal açıdan faydalı görünse de kişisel alana müdahale etme hakkını elinde bulundurması Google’ın tarafsızlığına gölge düşürüyor.