“Cevheri çıkar; takımın ahengini sağla”
Geçen yazımızda, iletişim planlamanın proje yöneticisinin en önemli işlerinden biri olduğunu belirtip, birkaç iletişim tüyosu vermiştik. Bu yazıda da iletişimle devam edeceğiz. Çünkü iletişim sadece proje yöneticisinin değil; yaşadığımız yüzyılın sorunu ve değerlendirmeye değer.
Evet, proje yöneticisine birkaç tüyo verdik; fakat bunlar iletişim sorunlarını çözmeye yetmeyecek. Bunların yanında, samimiyetsizliği saptayan radar, duyguları kapan mıknatıs ve sevgi akıtan musluk dolu bir tamir çantası versek de yetmeyecek biliyoruz. Çünkü çok ciddi bir sosyal aşınmanın içindeyiz. İletişim çağında iletişimden uzaklaşan, tek kişilik hücrelerimize saklı bireyler haline geliyoruz. Sinsice aramıza sızan kopukluk fena halde ahengimizi bozdu.
Peki “ahenk” nedir? Ahengin varlığı bir bağlantının bize hoş, samimi ve pürüzsüz geldiği anlarda fark edilir. Gelip geçici hoş bir anın ötesindedir. Aramıza sızan kopukluğu onarmak ve özel bir bağ sağlamaktır. Karşılıklı paylaşılan dikkat, olumlu his ve dans eder gibi atılan adımlar. İnsanlar -ister tatil planı yapan bir çift olsun, ister iş stratejisi planlayan bir yönetim takımı, ister de aynı projede göre alan bir çalışma grubu- ahenk içindeyken daha yaratıcı ve daha verimli olurlar.
İnsan beyni bağlantı kurmak için donatılmış. Sinir devreleri, iletişim kurduğumuz insanların duyguları ile tetiklenir ve bu duygulara karşılık verecek nörolojik sonuçlar doğurur. Bunu nasıl yapar: Duygusal zeka. İyi bir proje yöneticisinin olmazsa olmaz becerilerinden biri. Duygusal zeka, iş sosyal etkileşimler olunca bir nebze farklılaşır. Bu durumda da karşımıza çıkan bir diğer beceri: Sosyal zeka. İnsanların duygularını okumadaki isabet ve eş zamanlı- hatta sözsüz düzeyde- pürüzsüz etkileşim kurabilme becerisi. Buna da proje yöneticisinin olmazsa olmaz becerisi mi diyelim? Yoksa insan olmanın, tek kişilik hücrelerin duvarlarını yıkmanın olmazsa olmaz becerisi mi? Artık IQ gibi diğer zeka türlerini de ölçen gayet isabetli testler var; fakat bunlardan gözümüzün korkmasın. Çünkü bilim adamları diyor ki: insanlar empati göstermeye, işbirliği yapmaya ve özgeciliğe doğuştan eğimlidir; ancak sosyal zekayı geliştirmek için hem kendimizdeki hem de sosyal çevremizdeki bu cevheri çıkarmalıyız. İşte her projenizin ana iş adımlarına eklemeniz gereken bir görev daha: “Cevheri çıkar; takımın ahengini sağla.”
sirin.aktas@lpyd.org