İğne deliğinden metro geçti
Londra’nın altında 43 kilometrelik yeni bir metro/tren hattı yapılıyor. Şehrin batısıyla doğusunu bağlayacak hat toplam 120 km olacak. Adı: “Crossrail.” Fatura: 15 milyar Sterlin. 45 milyar TL.
BBC-TV, bu pahalı yenilikçi projeyi “bu işlerden anlayan” uzman bir ekiple gün gün izledi. 3 saatlik bir belgesel yayınladı. Birer saatlik dilimlerle, çalışmanın nasılını ve nedenini dünyaya sundu.
İnşaatta 10 bin teknisyen (işçi değil, teknisyen) iki yıldır çalışıyor. Daha 4 yılları var. 2018’e kadar 10 tane “katedral gibi” istasyon yapılacak. Londra’da son metro hattı 35 yıl önce açılmıştı. 150 yıldır hizmet veren metro sistemine yeni bir hat gerekiyordu. Halen 500 km hat ve 270 istasyon, yılda bir milyar sefere rağmen yetmiyor.
Yerin altı kanalizasyon, iletişim şebekesi, metro hatları, posta idaresinin kendi metro hattıyla dolu olduğundan, inşaattaki zorluklar büyük. Tarihi binalara zarar vermeden, daracık yerlere muazzam vinçleri sokarken trafiği bozmadan… Yapılan işin lojistiğini şu cümle çok iyi anlatıyor: “Hastaya açık kalp ameliyatı yapıyoruz, ama hasta uyanıkken…”
İnşaatta, 150 metre uzunlukta, bin ton ağırlıkta tünel açma makinesi kullanıldı. Günde 22-70 metre tünel açıldı. Hafriyatı dışarı çıkartmak için 4 km taşıma kayışı döşendi. 2018’e kadar toplam 6 milyon ton hafriyat çıkmış olacak. Halen Londra’da 40 değişik adreste bu inşaatla ilgili faaliyet var.
İki ayrı metro hattının birbirini dikey kestiği bir istasyondan, yeni hattın da geçmesi gerekiyordu. Burada tam bir mikro cerrahi yapıldı: Tünel kazma makinesi, üstte 35 cm, altta 85 cm aralıkla (bir yürüyen merdiven sistemi ile bir metro hattının damı arasından) geçirildi. Bu işlem sırasında o istasyonda trenler normal seferlerine devam etti. Onbinlerce yolcu, tepelerindeki kılcal ameliyattan habersiz, trenlere indi-bindi. Metro görevlileri, istasyonun fayans süslemeleri düşmesin, bir yerden su sızmasın, panik olmasın diye dört göz, elde telsiz dikkat kesildiler. Bir şey olmadı. Kimse fark etmedi.
İnşaatta bir şıklık ise, toprak zeminde çöküntü olmaması için alınan önlemlerdi. Kritik noktalarda 40 metre derinlikte 22 geniş kuyu açıldı. Kuyulara, ileriye doğru örümcek ağı gibi ince borular döşendi. İnşaatın üzerindeki pek çok binaya lazer ölçüm cihazları takıldı. Bunlar, her dakika binaların statiğini ölçtü. Ufak bir oynama olduysa, kuyudaki borulardan, o yönde, sulu harç püskürtüldü. Toprağın çökmesi durduruldu.
Ayrıca, bazı tarihi binalardaki merdivenlerin altına çelik yastıklar takıldı ki bir çökme olursa, merdiven bu yastığa otursun, yıkılmasın.