Kalkınmanın yolu bir
Yeni bir “bilişimle kalkınma” reçetemiz oldu: AB’nin Dijital Gündemi’ni Türkiye’de en iyi izleyen 8 uzman, 135 sayfalık bir raporda, Türkiye için bir şablon hazırladılar.
Avrupa Dijital Gündemi, ismi üstünde, dijital yaşam ve üretim biçimini bütün AB vatandaşlarının benimsemesini sağlamak istiyor. Neden? ABD’den geride olan, ama ona yetişmek isteyen AB, 2000’de Lizbon Stratejisi’ni saptamıştı. 2010’da varması gereken hedeflere çok ulaşamadı. Şimdi sırada Ufuk 2020 var. Bunun lokomotifi Dijital Gündem (bilişim) olacak.
Dijital Gündem, 2020’ye kadar bütün AB vatandaşları için 30 Mbps üstü genişbant hedefliyor. Hane halkının % 50’si için 100 Mbps üstü geniş bant hedefliyor. Ve başka şeyler de hedefliyor. Türkiye olarak bu ve “başka şeylere” biz de uyum sağlasak iyi olacak. Çünkü Türkiye, 19 Mart 2001’de Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programını TBMM’de kabul etti. Bugüne kadar iç hukukta ve Anayasa’da çok değişiklik yapıldı bu vesileyle. Bilişim uygulaması da AB uyumlu olsa, yararımıza. Ama ille AB’nin “kendisi için” öngördüğü önem sırasında değil.
8 uzmanımız, AB konularına vukufları sayesinde, hangi konuların daha öncelikli olması gerektiğini araştırdılar (http://dijitalgundemtr.com). Bu raporun “hoş” tarafı, “şunlar bunlar yapılırsa iyi olur”dan öte, bir şey demesi: “Falan adım atılırsa bundan vatandaş ne kazanır? Devlet, BİT sektörü ve iş dünyası, üniversite ne kazanır?”
Raporda, Türkiye için öncelik olarak saptanan konu, genişbant sorunu. AB, genişbant derken “ne” kast ettiğini tarif etmiş: Herkese 30 Mbps ve üstü. Her haneye 100 Mbps ve üstü. Türkiye’de böyle verimiz var mı? Açıkta yok. Kapalı veri olabilir, bilemiyoruz. Böylece AB’de 2009-13 arasında “herkes için genişbant kapsama” verisi % 100 tamam, Türkiye için sıfır. Çünkü veri yok.
Bu rapor, 1998 Türkiye Ulusal Enformasyon Altyapısı, 2002 ve 2004 Bilişim Şuraları, 2004-10 Bilgi Toplumu Stratejisi’nden bu yana, sosyo-ekonomik kalkınmamıza en odaklı ve gerçekçi şablon. Çünkü, bir AB reçetesinin Türkiye koşullarına uyarlanmış biçimi.
Öte yandan, Kalkınma Bakanlığı’nın 2014-18 yeni Bilgi Toplumu Stratejisi’ni hala bekliyoruz. Taslağı Haziran’da yayınlanabildi. Oysa, uygulamaya Ocak 2014’te başlanması gerekirdi. Kaldı ki, taslak raporda bile bazı konulara bakış yetersiz. Örneğin, 2018 hedefinde bant genişliği yerine, abone sayısını önemsemişler (Tablo 4, s.69). Nihai raporda bu ve benzeri hedeflerin daha gerçekçi düşünülmesi, sürekli kaybettiğimiz zamanı azaltabilir.