NEC Türkiye’de strateji değişimi
Şirketleşen NEC Türkiye Ofisi, hem adını hem stratejisini değiştirdi. Şirketleşen NEC Türkiye Ofisi, hem adını hem stratejisini değiştirdi. Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinin merkezi olarak konumlanan yeni şirket, markanın BT alanındaki birikimini de bölgeye taşımayı hedefliyor.
22 yıl önce Türkiye pazarına Ankara ofisi ile giren ve son beş yıldır İstanbul ofisi ile hizmet veren NEC, 17 Haziran itibariyle NEC Telekomünikasyon ve Bilgi Teknolojileri adıyla bağımsız bir şirket olarak hizmet vermeye başladı. NEC’nin ofisle başlayan Türkiye yolculuğunun geldiği nokta olan yeni şirket, merkez olarak konumlandırıldığı Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesi ile de İstanbul’u bölge için merkez haline getiriyor. Telekomünikasyon altyapıları, ekipman ve çözümleri, radyolink altyapıları ile 1960’lı yıllardan bu yana dünyada hizmet veren markanın Türkiye’de de farklı projelere imza atan ofisi, yeni şirket kimliğiyle ana iş kolu olan kablosuz iletişim teknolojisi çözümlerinin yanı sıra NEC’nin Japonya’da daha çok bilinen BT çözümleri alanındaki birikimini Türkiye pazarına taşımaya hazırlanıyor. Yeni şirket, bundan sonraki süreçte, proje bazlı çalışarak komple çözüm sağlamayı ve NEC’nin güçlü olduğu bir başka yönü olan BT çözümlerini Türkiye pazarına da yaygınlaştırmayı amaçlıyor. Yeni şirket kurulana kadar irtibat bürosu gibi bir şube olarak çalıştıklarını ve Japonya’nın ekipman ve çözümlerini sattıklarını belirten NEC Telekomünikasyon ve Bilgi Teknolojileri Genel Müdürü Hironobu Kurosaki, asıl amaçlarının bu olmadığını şirket olarak çözümler geliştirip hem Türkiye’de hem de bölgedeki ülkelerde projeler gerçekleştirmeyi amaçladıklarını, şirketleşme ile birlikte de bu doğrultuda komple çözüm sunan bir yapıya doğru gideceklerini belirtti. NEC’nin telekomünikasyon alanında ciddi bir varlığı olduğunu belirten Kurosaki, “Dünyada baktığınızda NEC, büyük telekom üreticilerinden bir tanesi, aynı zamanda dünyada büyük BT üreticilerinden biri. Türkiye’de şimdiye kadar daha çok telekomünikasyon tarafımızla öne çıktık. BT tarafı ihmal edildi. Biz zaten güçlü olduğumuz BT tarafını da Türkiye’ye getirmek istiyoruz. Hem telekomünikasyon hem BT alanında bu kadar güçlü olan şirket olabilmek önemli. Biz de bu avantajı kullanmak istiyoruz” diye konuştu.
Farklı çözümler pazarla buluşuyor
NEC Türkiye Ofisi olarak bugüne kadar farklı alanlarda çözümler sunduklarına da değinen Kurosaki, sabit ve mobil operatörlere yönelik kablosuz iletişim teknolojisi çözümlerinin yanı sıra sayısal yayıncılık dönüşümüne yönelik olarak sayısal radyo/tv vericileri, optik okuyuculu mekanik posta dağıtım mekanizmaları, Emniyet Müdürlüğü’nde kullanılan otomatik parmak izi teşhis sistemi gibi biyometrik tanımlama sistemleri çözümlerinin de bulunduğunu dile getirdi. Kendileri için yeni başlıklardan birinin de bulut bilişim alanı olduğunu belirten Kurosaki, “Bu konuda NEC’nin Japonya tarafında ciddi çalışmaları var. Hem sabit hem mobil operatörlerin gelir elde etmek için yeni uygulamalara ihtiyaçları var. Bu uygulamaları sağlamak üzere bir platform geliştirdik. Bu platform sayesinde operatör her şekilde mevcut veri merkezini kullanarak hem kurumsal hem son tüketici tarafında yeni servisler sağlayabiliyor. Bu yeni servislerin de yeni birer gelir kapısı olması söz konusu. Operatörlerin rekabette farklı olmalarını sağlayacak birtakım platform çözümlerimiz var. NEC’nin dünyada da referansları olan operatörlere yönelik bu bulut bilişim çözümlerini pazarda sunmaya çalışacağız. Bu çözümlerle Türkiye’deki GSM operatörlerine de çözüm sağlamak istiyoruz” dedi.
Bu yıl hedefte BTprojeleri var
Şirketin 2010 yılı içinde izleyeceği strateji ve politikalara değinen Kurosaki, bu yıl içinde amaçları doğrultusunda BT projelerine başlamayı planladıklarını belirterek bulut bilişim ile de
ilgili olarak görüşmelerinin devam ettiğini sözlerine ekledi.
Beş yıldır şube misyonuyla Türkiye ofisi olarak çalışan NEC Ofisi’nin şirketleşerek bölgesel merkez haline getirilmesi noktasında üç önemli neden olduğunu ifade eden Kurosaki, birinci nedenin Türkiye pazarının bölge içinde taşıdığı iş potansiyeli olduğunu belirterek şöyle konuştu: “NEC’in Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde toplam yaptığı işin yüzde 30-40’ı Türkiye pazarında gerçekleşiyor. Türkiye bölgede büyük bir pazar. İkinci olarak Türkiye’de bölge açısından bakıldığında mühendis kalitesi oldukça yüksek.
Bu çok önemli. Üçüncü neden de nokta avantajı oldu.” Şirketleşme ile gelen bölgesel sorumluluklarla birlikte NEC Türkiye olarak çözüm geliştirerek hem Türkiye hem de sorumluluk bölgesindeki ülkelere ulaşmayı hedeflediklerini belirten Kurosaki, “Bu çözümlerin bazı parçaları Japonya’dan diğer parçaları ise NEC’nin diğer ülkelerdeki başka şirketlerinden gelebilir. Bir kısmı da bizim burada kendi geliştirdiğimiz çözümler olabilir asıl amacımız da bu. Burada kendimiz özellikle yazılım konusunda çözüm üretmek istiyoruz. Bununla ilgili çalışmalarımız var ve hatta bazı sonuçlar da aldık. Telekomünikasyon çözümleri alanında NEC Türkiye tarafından geliştirilmiş yazılımlarımız var ve şu anda iki mobil operatör tarafından bu yazılımlar kullanılıyor” dedi.
NEC Türkiye ofisinin beş yıllık süreçte Bölgesel Servis Destek Merkezi olarak da faaliyet gösterdiğine değinen NEC Telekomünikasyon ve Bilgi Teknolojileri Satış ve Pazarlama Direktörü Ergun Altıntaş da, bu konuda yönetim olarak kontrolün de yeni şirket üzerinde olacağını belirtti.