MİMARİDE FLASH İLE ENTEGRASYON GEREK
Flash, kurumsal depolama sistemlerinin geleceğini dönüştürecek bir potansiyel taşıyor. Fakat sadece All-Flash’lerden oluşan veri merkezi fikri şu an için oldukça gerçek dışı. Çünkü verilerin en az yüzde 80’i uzun bir süre daha disklerde tutulacak. Maliyet işletmeler için karar aşamasında son derece önemli bir faktör. Önümüzdeki beş yıl içinde en ucuz SSD’ler bile, en ucuz SATA disklerinden 10 kat daha pahalı olacak. Sıkıştırma ve veri tekilleştirme ise hem disklerde hem de Flash sistemlerde kullanılacak. Tüm depolama mimarileri, “sıcak” veriye yetişmek için Flash sistemleri bünyesine katacak. Fakat yalnızca Flash ile çalışıp diğer hibrid Flash/Disk array’ler ile entegrasyon kurmayan mimariler, güvenli ve güvenilir bir depolama sistemi altyapısı oluşturmadıkları için BT dünyasında rağbet görmeyecek.
İşletmelerin hibrid bulut teknolojilerini güçlendirecek şekilde tasarlanan nesne depolama yazılımları da veri merkezlerinde öne çıkan teknolojiler arasında. En önemli özellikleri ise, bu dev veri setlerini daha düşük maliyet ve daha yüksek bir veri güvenliği altyapısıyla yönetebilmeleri.
Son yıllarda Flash ile desteklenen, bulut ile entegre, her türlü ortamda farklı uygulamalar ile kullanabilmek amacıyla veri depolama seviyesinde geliştirilen, yüksek verimlilik ve erişebilirlik odaklı, düşük maliyetli, hızlı ve güvenilir “tümleşik veri depolama mimarileri” ön plana çıktı. Bileşenlerdeki, veri merkezindeki veya sistemdeki herhangi bir hataya, arızaya karşı verileri koruma altına alan bu FAS platformları, şirketlerin hayati bilgilerini güvence altına almalarını ve bir felaket anında bile iş sürekliliğini kesintisiz bir şekilde devam ettirmelerini sağlıyor. Hiçbir ek sunucuya veya araca gereksinim duymayan, masrafları ve karmaşayı ortadan kaldıracak şekilde tasarlanan “entegre veri koruma altyapıları”, veri tekilleştirme teknolojisi ve “thin replication” adını verdiğimiz işlem sonunda ortaya çıkan benzersiz bir verimlilik sunuyor. Uygulama, bağlantı ve depolama işlemlerini tek bir sistemde toplayan bu entegre sistemler, veri merkezi altyapısında verimliliği ve çevikliği çarpıcı bir biçimde artırırken, kurulum sırasında karşılaşılabilecek riskleri de azaltıyor. Bu nedenle entegre altyapılar, bugün BT pazarının en hızlı büyüyen segmentleri arasında. Şirketlerin de veri merkezi hizmetlerinde bu özelliklere sahip sistemlere öncelik vermeleri, 7/24 hizmet verebilen bir servis sağlayıcının desteğiyle sağlam bir yapılandırma gerçekleştirmeleri gerekiyor.
Özellikle hibrid bulutun küçük, orta ve büyük ölçekli tüm firmalara sunabildiği kapsamlı çözümler, bulut ortamlarında sabit ve hareket halindeki veri korumasına yönelik şifreleme ve yüksek güvenlik standartları ile bir araya geldiğinde, maliyetleri optimize ederek kurumsal ve çalışan verimliliğini artırıyor, işletmelerin daha iyi bir yatırım getirisi elde etmelerini sağlıyor.
Türkiye’de yapılan veri merkezi yatırımlarının geçmişi o kadar eski olmadığı için doğal olarak hep en son teknoloji kullanıldı. Bu yüzden veri merkezlerimiz teknolojik düzeyde yurt dışını aratmıyor. Diğer bir etken de rekabetten kaynaklanan fiyat avantajımız. Bu yüzden veri merkezlerimiz yurt dışına oranla çok daha uygun bir fiyata aynı teknoloji yatırımlarını yapabiliyor. Tüm bu avantajlar, Türkiye’deki veri merkezlerini içinde bulunduğumuz coğrafya için cazibe merkezlerine dönüştürüyor. Ancak özellikle bulut teknolojilerinde servis sağlama hizmetleri için devletin yeni mevzuatlar oluşturması ve güvenlik, verinin kimin sahipliğinde olacağı gibi konuların hızlıca netleştirilmesi gerekiyor.
NetApp Türkiye Genel Müdürü Behçet Yumrukçallı