Türkiye, veri merkezi iddiasını kaybedebilir
TELKODER bünyesinde yer alan Radore, Natro, Sadece Hosting, İşnet, Grid Telekom, Teletek, Superonline, Vodafone Net ve Med Nautilus gibi şirketlerin yetkililerinin yer aldığı komisyon tarafından hazırlanan raporda veri merkezi sektörünün önünde duran en büyük üç engel, “eksik düzenlemeler, yüksek vergi rejimi ve yetersiz ağ altyapısı” şeklinde belirlendi. Sektörün karşılaştığı engelleri ortadan kaldırmak için ise öncelikle kanunlarda “Veri merkezi İşletmecisi” tanımının yapılmasının ve bu yönde hukuki düzenlemelerin tamamlanmasının gerektiğinin belirtildiği raporda, ağ altyapısı kalitesinin artırılması için fiber yatırımların engellenmemesi ve sektörün üzerinde yük olan yüksek vergi politikasının kaldırılması gerektiği ifade edildi.
Raporda yer alan bilgilere göre, dünyada 2014 yılı için BT harcamalarının yaklaşık olarak 3,75 trilyon dolar olacağı ve bulut bilişim donanımlarının ise 2018 yılı için yaklaşık 79,1 milyar doları bulacağı tahmin ediliyor. Dünya veri merkezi otomasyon pazarının (ağ ve sunucu çözümleri, danışmanlık, montaj ve destek hizmetleri, bulut ve sunucu barındırma servis sağlayıcıları), 2014- 2019 yılları arasında yıllık tahmini büyüme oranının yüzde yüzde 18,97 olması ve pazarın büyüklüğünün 3,16 milyar dolardan 7,53 milyar dolara çıkması bekleniyor.
Veri Merkezleri’nin Türkiye'deki durumu ise dünyada da olduğu gibi gün geçtikçe katlanarak büyüme eğilimi gösteren bir grafiğe sahip bulunuyor. Bu bağlamda Türkiye için 2012-2013 yıllarına ait veriler, veri merkezi yatırımlarının yüzde 26,7, kapasitelerinin yüzde 31, enerji ihtiyaçlarının yüzde 29,6, operasyonel giderlerinin yüzde 32,1 ve personel istihdamının yüzde 13,5, toplamda ortalama yüzde 26,58’lik bir büyümenin olduğunu gösteriyor. Bu veriler sektöre yapılan yatırımların açıkça gelecekte artacağını gösteriyor. Ayrıca Rekabet Kurumunun öngörüsüne göre de, dünyada 2012 ve 2013 yılları sonunda sırasıyla yüzde 19 ve yüzde 40’lık büyüme gösteren veri merkezi hizmetleri pazarı, Türkiye’de 2011 yılında, beyaz alan (sunucuların yer aldığı bölüm) bazında yüzde 60 büyüme hızıyla dünyada ilk sırayı almış.
Sektöre teşvik yok
Türkiye’de veri merkezlerine doğrudan tanınan herhangi bir ekonomik teşvik bulunmuyor. Bu doğru olmayan tutuma ilave olarak dünyanın birçok ülkesinden daha yüksek seviyelerde vergilerde fiilen uygulanıyor. OECD verilerine göre ülkelerin bilişim ürün ve hizmetlerine uyguladıkları vergi bakımından, Türkiye ve Kongo yüzde 25’den fazla vergi uygulayan iki ülkeden birisidir. Bilişim ürün ve hizmetlerine, Türkiye yüzde 26,1, Kongo ise yüzde 23,8 oranında vergi uyguluyor. Veri merkezi sektörünün bütün bu olumsuzluklara karşın büyüme eğilimi içerisinde bulunmasının birçok faktöre bağlı olduğunun dile getirildiği raporda şöyle deniliyor:
“Buna bir düzenleme örneği vermek gerekirse, BDDK tarafından bankaların iç sistemleri hakkındaki yönetmelikte bulunan “Bankaların birincil ve ikincil sistemlerini yurt içinde bulundurmaları zorunludur” ifadesi, yerli ve yabancı tüm bankaların veri merkezlerinin Türkiye'de bulunma zorunluluğu bu alandaki hizmetlerin büyümesini sağladı. Tabii bu büyüme zaman içerisinde hukuki, mali ve altyapı yönlerinden sıkıntıları da beraberinde getirmiş oldu.”
En büyük rakip Bulgaristan
“Türkiye’nin veri merkezi sektörü için atması gereken adımlar konusunda gecikmesi küresel ölçekli bu pazarda var olabilme iddiasını kaybetme ihtimalini doğurmaktadır” denilen raporda yer ala görüşler şöyle:
“Veri merkezlerini çok yakından ilgilendiren sanayi elektriği ve gerekli yasal düzenlemeler gibi konularda, veri merkezi işletmecilerine daha makul imkânlar sunan ülkeler bulunuyor. Türkiye’nin rakibi konumunda bulunan bu ülkelerdeki veri merkezleri sayılarından bahsetmek gerekirse, Bulgaristan’da 21, Estonya’da 7, Finlandiya’da 16, Hollanda’da 83, Lüksemburg’da 14 veri merkezi bulunuyor.
Bu konuda Türkiye’nin en büyük rakibi olarak görülebilecek ve kısa bir süre önce Avrupa Birliği üyesi olmuş olan, komşumuz Bulgaristan’dır. Bulgaristan, yakın zamana kadar internet ve kapasite kullanımı oranlarında bile ciddi ölçüde düşük rakamlara sahipti. Ancak Bulgaristan’ın bu konuya verdiği ehemmiyetle birlikte attığı somut adımlar kısa süre içerisinde ülkeyi bu pazarda çok mühim bir küresel oyuncu haline getirdi.
Hazırladığımız bu raporun amacı, veri merkezlerinin ihtiyaç duyduğu temel konulara dikkat çekmek, bu konuda yapılması gerekenlerin neler olduğunu dile getirmek ve bu sıkıntıları biran önce çözebilmek için önerilerde bulunmaktır. Veri merkezi sektörünün önünde duran engellerin ortadan kaldırılmasıyla, ülkemiz hem yetişmiş personel istihdamı hem de ekonomik kalkınma sağlayabilecektir. Bu durum aynı zamanda dünyada olduğu gibi ülkemizin bulunduğu coğrafyada da, Türkiye adına gelişmişlik ve güç göstergesi olarak karşımıza çıkacaktır. Böylelikle Türkiye, veri merkezi yatırımları için önemli bir çekim noktası haline gelecek ve içeriklerini kendi topraklarında barındıran, dışarıdan içerik alan bir ülke konumuna gelecektir.”