Bilişim sektöründe olmanın dayanılmaz zorluğu!
Aldığınız televizyonu ya da otomobili 1 ay deneyip sonra fiyatını ödeyebilir misiniz, ya da koltuğu “bir deneyelim, 1 ay boyunca rahat edersem parasını öderim” deme şansınız var mı? Bir yatağın, bir ceketin, ayakkabının ya da kol saatinin bir süre kullanılıp ederinin 1 ay sonra ödenebildiği durum var mı? Garip belki de komik geliyor ama bilgisayarı, sunucuyu ya da bir yazılımı böyle alabilirsiniz.
………………………………………………..
Bilişim firmalarının sorunlarına göz atıldığında durumun acınası olduğunu bilmek için İstanbul’daki uluslararası firmalarla iş yapıyor olmak, dev operatörlerle konuşmak, uzun yıllardır sektörde yerini kabul ettirmiş güçlü firmalarda çalışmış olmak yetmez, bu gerçeği algılamak için İstanbul ile sınırlı kalmayıp ülkenin her yerinde her boydaki şirket ile sohbet etmiş olmak, onlarla yaşamış olmak gerekir.
Sıkıntılar büyüktür ama en önemli problem yapılan anketlerin de doğruladığı üzere yetişkin eleman tedarikidir. Geçen yazımda belirttiğim gibi bilişimi ilkokul seviyesine indirmedikçe de bu sıkıntının devam edeceği açıktır. Bilişim ülkesi hedefi seçmiş Türkiye’nin öncelikle bilişim öğretmenlerinin önünü açması gerekiyor ki bu hedefe yaklaşalım ve elbette daha kaliteli yetişmiş eleman stoklarımız oluşsun.
Yakın zamanda gerçekleştirdiğimiz Bilişim Zirvesi Çocuk etkinliğimizde göremediğimiz STK, sektör ve devlet desteğinin yanında bilişim öğretmenlerimizin ilgisi yüreklerimize su serpti. Yazılım rakamları ile ülke hedefleri paralelleştirilirken bu tür etkinliklere desteğin sadece öğretmenlerimizden olması ayrıca ilgilenilmesi gereken bir konudur. Sektör kendi sorunlarını çözmek için ya çok kısa vadeli hesaplar yapmakta ya da kendi dertleri ile boğuşmaktan temel sorunlara eğilememektedir. Bu vesile ile sektörümüzün başta çok değerli telefon operatörleri olmak üzere bütün temel taşlarının dikkatini bu konulara çekmek istiyorum. Eleman tedariki konusunda sorun yaşayan sektörün bu konuya çözümü de kendi elindedir. Bayi toplantıları ya da sektöre güç gösterilmesi etkinliklerine harcanan emek ve paranın bir kısmı bilişim sektörüne nicelik ve nitelik açısından daha fazla yetkin eleman yetiştirme ve özendirme projelerine ayrılmalıdır.
…………………………..
Kanal adını verdiğimiz Anadolu firmalarımız çözüm satışı üretemedikleri noktada işi bıraktı veya kapanma noktasına geldi. Donanım satışının karsız olması ve Türk markalarının bu kanaldan desteğini çekmiş olması yaşamalarına olanak bırakmamakta. Oysa irili ufaklı bu şirketlerimizin teknolojileri uç noktalara götürme ve öğretme gibi bir misyonu vardır, bilişim teknolojilerinin hızla yayılması konusunda çok çalışmışlardır fakat bu kaynak kaybedilmektedir. Sektörün ve sektörün büyüklerinin Anadolu firmalarına ihtiyaçları büyüktür.
…………………………………
Birçok kişiye göre prestijli ve aynı zamanda yüksek kazançlı bilgi teknolojisi sektörü zorlanmaktadır. Onlarca yıldır konuşulan bilgisayar kullanım penetrasyon potansiyeline bir türlü ulaşılamamış, beklenen patlama gerçekleşmemiştir. Bilişim sektörünün işi ülke genelinde yaratılan Ar-Ge, inovasyon ve dev büyüme balonları ile her zamankinden daha zor hale gelmiştir.
Mutlu ve güvenli günler dilerim