‘Ne kadar hazırım?’ sorusunun yanıtı önem taşıyor
Gelişmiş ülkeler ile karşılaştırıldığında, penetrasyonun düşük olmasına bağlı olarak ihtiyacın ortaya çıkması, Türkiye pazarında son yıllarda yakalanan iki haneli büyümeler ilginin her geçen gün arttığının bir işareti. Özellikle yeni yatırım kararı alacak şirketler ile bu ilginin daha yüksek seviyelere çıkmasının önündeki en büyük engeller: Endişe, korku. Bu duyguların arkasında, yatırım/işletme maliyeti, insan kaynağının eksikliği ya da yetkinliği, yeni teknolojik gelişmelere dayalı beklentilerin yüksek olması ve paralelinde pazardaki çözümlerin iş alanı, modül, fonksiyon eksiklikleri, özellikle üç büyük şehir dışında kalan bölgelerde destek hizmetlerinde yetersizlikler, yetkin iş ortağı arayışı sayılabilir. Var olan yatırımların geliştirilmesi konusunda arayışlar ise türünün en iyisi (Best-of-Breed) çözümlere dönük. Bunlar arasında CRM, BI, WMS, PPC, APS, PM, DMS, ECM uygulamalarına ilgiyi görmekteyiz. Yenileme ise kendi içerisinde farklı sorunları beraberinde getiriyor. Bunlar, memnuniyetsizlik olsa da mevcut sistemdeki alışkanlıkların bırakılması, ana veri ve süreçlerin yeniden gözden geçirilmesi, uyum, eksik pazar bilgisi, önceki kötü tecrübeler doğrultusunda doğru ürün konumlandırmadaki titizlik.
Bu tür yatırımlarda geri dönüşün hesaplanması oldukça zor. Makro seviyede referans değerler üzerinde analiz yapılabilir. Şirketler öncelikle finansal kârlılık, müşteri memnuniyeti ve darboğaz süreçlerine odaklı yaklaşım sergilemekte. Hızlı teklif verme ve takip, operasyonel verimlilik ve maliyet kontrolü, stok maliyetlerinin azaltılması, sipariş-sevkiyat süresinin kontrolü ve minimize edilmesi gibi kriterler ile iyileşmeler sağlanmakta, elde edilen kazançlar ile geri dönüş sağlanabilmekte. Bu geri dönüşü hızlandıran en önemli etken ise sorunlu alanlarda sonuç odaklı çözümlerin değerlendirilmesi. Kapsamlı bir çözümün uygulanmasında geri dönüşler çoğunlukla çok uzun sürelerde gerçekleşmekte.
ERP, uzun yıllardır kapsamı nedeniyle gündemde olan iş uygulamalarını ifade eden terimdi. Ancak son yıllarda şirketlerin iş alanları bazında ihtiyacı olan tüm fonksiyonları tek bir çözüm içerisinde bulmaları (Best-in-Suite) imkansız hale geldi. Şirketlerin öncelikli yatırım planları alanında yapılan bir araştırma (Trovarit 2014), DMS/ECM, CRM, BI, SCM, QMS/CAQ, PPS, PM ve HR çözümlerin önümüzdeki dönemde dikkate alınacağını göstermekte. E-dönüşüm de başlangıçta sıkıntılı dönemler yaşasa da, şirketler sağladığı ya da sağlayacağı faydaları görmekte. Bu yeni yasal gereksinimler, entegre yapıda sunulan çözümlere ilgiyi artırıyor.
“Ne kadar hazırım?” sorusunun cevabı önemli. Bütçe, zamanlama, kararlılık, ana verilerin doğruluğu ve süreç olgunluğu, proje yönetim yaklaşımı, insan kaynağı ve yetkinliği, ihtiyaçların net tespit edilmesi, pazar araştırma, duygusal ve çevresel etkilere dayanmayan rasyonel seçme ve değerlendirme, sözleşme yönetimi dikkatle gözden geçirilmeli. Tüm bu aşamalarda, tek bir kişi yönlendirmesi yerine, alanında kendini kanıtlamış kuruluş ya da şirketlerden danışmanlık hizmeti almanın sağlayacağı fayda çok yüksek olacak.