Kimse aç kalmasın!
Burada iki yapı var: Mekan.com ve RestoranPaneli.com. Bu yapıyı nasıl, ne zaman yarattınız?
Oğuz Arslan: 2008’de ABD’de Silikon Vadisi’nde çalışırken, orada sosyal hayatı çeşitlendirmek için birçok platform ve çözüm gördük. 2009 yılında bir platform yapalım, kullanıcı ve işletmeler, işletmeler ve potansiyel müşterileri arasında bir köprü olalım, her iki tarafın ihtiyaçlarını karşılayalım istedik. 2010’da ABD’deyken Firsatbufirsat.com sitesini açtık. Hem kullanıcı portföyümüzü geliştirdik hem işletmelerle birbirimizi tanıdık. 2011 yılında Türkiye’ye döndük, ama yine ABD ziyaretlerimiz sürdü. 2012 yılında ise dönüş yaptık Türkiye’ye. 2013’e kadar Fırsatbufırsat.com platformu bin 500’e yakın işletme ve 1 milyonun üzerinde kullanıcıya ulaşmıştı ve o yıl, asıl planladığımız platformu hayata geçirmek adına bir yatırım aldık. Böylece platformun isimleri, altyapısı ilerledi. Burada Mekan.com son kullanıcılara verdiğimiz bir platform. Arka tarafta da RestoranPaneli.com var. Bu platformu aslında her segmente özel geliştirebiliyoruz. Güzellik sektörüne özel GüzellikPaneli.com bunun bir örneği ve diğer başlıklar için de bunların gelmesi gündemimizde.
Yani farklı hizmet sektörü başlıklarına sunduğunuz bir araç var.
Oğuz Arslan: Evet. SaaS dediğimiz yapı bu. Mobil segment, mobil site, e-posta ve SMS pazarlama gibi başlıklar sektörden bağımsız herkesin ihtiyacı olan yapılar. Restoran başlığında ise kendine özel rezervasyon altyapısı, sipariş altyapısı, özel gün ve etkinlik teklif alma altyapısı gibi ekstra özellikler var. Türkiye’de de rezervasyon bilinci artıyor. Farklı deneyimlere yönelik istek var. Mekan.com yapısında bir son kullanıcı, işletmeler hakkında adres bilgisi, telefon numarası, menü dahil tüm bilgilere ulaşabiliyor, beğendikleri işletmede rezervasyon yaptırıyorlar. Kullanıcı ile muhatap olunan bu yapı, işletmelerin dijital dünyaya açılan kapıları. ‘İşletmelerin daha ne gibi ihtiyaçlarını çözebiliriz?’ konusuna odaklandığımız için bu aracı en etkili biçimde kullanıp fayda elde etmelerini sağlıyoruz. Benzer diğer yapılarda sistem size ne sunarsa, bununla yetinmek durumundasınız. Bu varolan yapılar hem verimliliği sınırlı hem de ciddi maliyet yaratan yapılar. Çünkü ciddi komisyonlar var. Ama burada üyeliğinizle maliyetinizi azaltıyorsunuz.
Bu yapı ne zaman hayata geçti ve geriye dönüşler nasıl?
Oğuz Arslan: Haziran 2014’te. Şu anda İstanbul’dayız, sahada arkadaşlarımız var. Mekan.com son kullanıcıya hizmet verdiği için bizim iki platformda da amacımız tüm işletmelerin bilgisinin burada olmasını sağlamak. İstanbul’da 30 bin, Türkiye’de 70 bin restoran var. Bunların hepsi Mekan.com yapısında olsun ve son kullanıcılar bunların bilgisine ulaşabilsinler.
Bu rakamlar İstanbul özelinde nasıl gelişiyor?
Oğuz Arslan: İstanbul’da 30 bine yakın restoran ve menüleri bu yapıda var. Sonraki adım bu restoranların ücretsiz olarak RestoranPaneli.com yapısına üye olması. İşletmelerin menüsü, çalışma saatleri gibi birçok bilgisi değişebiliyor. Yani doğru bilgi artık tek kaynakta değil. SaaS altyapımızda ise bilginin burada tek bir havuzda güncel tutulmasını sağlıyoruz. Orada da şu anda 10 bini aşkın restoran giriş paneli var. Böylece bu işletmeler, istedikleri zaman panele girip ücretsiz olarak durumunu güncelleyebiliyor. Bu konum bilgilerini o kadar çok platform ile paylaşalım ki her yerde bilgi güncel olsun istiyoruz. Foursquare ile anlaştık bu konuda, Facebook ve Google ile de görüşme halindeyiz. Türkiye’deki yerel bilgiyi küresele de ulaştırmış oluyoruz.
Reyhan Çepik Arslan: Dükkan ve iş değişimi çok fazla. Yani bu işletmelerin her birini takip etmek çok zor. Zaten bu nedenle altyapıya ek olarak bir vizyonumuz da bilgilerin tek platformda güncel tutulması ve herkese yayılması. Sonuçta her restoranın sistemde kayıtları var ve bu sayı sürekli artıyor, sahadaki arkadaşlarımız her noktayı sisteme entegre ediyor. Tüm hizmetlerimizden yararlanan mekan sayısı ise 400’ü aştı. Yenileri de sürekli katılıyor. Bunlar kendi sitelerini Mekan.com’un oluşturduğu ve RestoranPaneli.com panelinden de her bilgiye müdahale edebildiği kendi web ve mobil siteleri var. Yakında mobil uygulamaları da olacak. Şu anda rezervasyonlarını yapabiliyor, panel üzerinden Google ve Facebook’ta reklam çıkabiliyor, SMS ve e-posta pazarlama yapabiliyor, sadakat kampanyaları yürütebiliyorlar. Yani müşteri kitlesini takip edebiliyorlar ve onlara pratik bir CRM yapısı da sunuyoruz.
Sata satışında nasıl bir ekibiniz var?
Reyhan Çepik Arslan: Ortalama 20 kişilik bir ekip var ve bu rakam sürekli değişiyor. İstanbul’u bölümlere ayırdık. Herkesin bölgesindeki tüm restoranlara bir kez olsun dokunabilmesini istiyoruz.
Bu yapıyı restoranlara tanıtırken nasıl bir strateji izliyorsunuz?
Reyhan Çepik Arslan: Önceliğimiz saha çalışması. Ayrıca telefonla da temel bilgiler alınıyor. Satış yapılmasa bile RestoranPaneli.com hesabı açılıyor. Böylece sistemde 10 bini aşkın restoran var ve 400’den fazlası da bizden hizmet alıyor. Bu panel yapısına sürekli güncel bilgiler ekleniyor ki onlar yapıyı benimsesin. Açık alanda restoran broşürü dağıtmak artık anlamlı değil. Bu yatırımın geri dönüşü de yok. Benzer durum, sadece Facebook reklamı vermekte de geçerli. Çünkü yapılan yatırım, gelen müşteri ve alınan sipariş muhasebesi net yapılmıyor. Ayrıca Türkiye’de çok fazla online rezervasyon yapılmıyor ve fırsat siteleri ile çalışan restoranlar da direkt telefonla aramaya yönlendiriyor. Bu müşteriyi yeniden kazanmak için bir şeyler yapılması gerektiği de bilinmiyor. Biz de bireysel ve güncel veriye ulaşmak, bunu kullanmak konusunda bir bilinç yaratmayı amaçlıyoruz.
Bu yapıdan yararlanmak isteyenler ne yapmalı? Ne gibi teknik yeterliliklere sahip olmalı?
Oğuz Arslan: Ekstra bir şey yapmasına gerek yok. RestoranPaneli.com’a girdiği zaman direkt kendisi kayıt olabilir, ödemesini yapıp o gün sistemi kullanmaya başlayabilir. Paneli yaparken, kolayca kampanya oluşturabilmesi, menülerini düzenlemesi için mümkün olduğu kadar pratik kullanımlı arayüzler sunduk. Bu nedenle teknik eklere gerek yok. Tek bir beklentimiz var: ‘Bu sisteme üye oldum, paramı verdim, gelsin müşteri’ denmesin.
Peki bu yatırımdan fayda elde etmek için neler yapmak gerek?
Oğuz Arslan: Şu an mevcut kullandıkları platformlar var. Orada ciddi harcamalar yapıp bir geri dönüş alıyorlar. Burada da işletmeler, ‘Para verdiğim zaman bana müşteri akacak’ beklentisine giriyor. Oysa sizin de biraz uğraşmanız lazım. İşletmeler bu araçları etkili kullanmalı ve müşteri kazanmalı. Amacımız işte bu bilinci yaratmak. Bir işletmenin günde en az 1 saatini bu yapıya ayırması lazım. Biz restoranın burada kendi sitesini açmasına imkan vermekle kalmıyoruz, kendi tanıtımını yapabileceği farklı araçlar da sunuyoruz. Sunduğumuz dört çeşit pazarlama aracı var: Google, Facebook ve SMS reklamı ile e-posta reklamı. Bu dört araç ile restoranlar, çok farklı kullanıcılara ulaşıp onları potansiyel ve sadık müşteri yapabilirler. Ama bu araçlar kendi kendine çalışmaz, kullanıcı da kendi gelip müşteri olmaz. Bu nedenle bu yapıya vakit ayırmak, kurumun kendi pazarlamasını yapmayı öğrenmesi gerek.
Sosyal medya tarafında nasıl bir dağılım var?
Oğuz Arslan: Mekan.com olarak tüm platformlarda varız. Yakın zamanda işletmelerin tüm platformlarının yönetimini panele entegre edeceğiz. Yani RestoranPaneli.com ile otomatik olarak tek seferde hem Instagram’da hem Facebook‘ta hem Twitter’da paylaşım yapabilecekler. Bunlarda hesabı yoksa da, yine bu sistemden otomatik olarak oluşturacağız. Entegre olarak tek yerden tüm sosyal medya yapılarında paylaşım yapıp üye kazanabilecekler.
Peki ya 2015 yılı öncelikleri? Anadolu’ya yayılım iş planınızda var mı?
Oğuz Arslan: İstanbul’da daha yapılacak çok şey var. O yüzden kısa vadede burası öncelik. Ankara’da bir çalışanımız var. Orta vadede diğer illere yayılmak, uzun vadede ise yurtdışında, mümkünse ABD’de bu yapıyı kullanıma açmak hedefimiz. Bu altyapı bir ihtiyaç ve platformu kullanan işletme sayısını artırmak önceliğimiz. Sonuçta İstanbul’da ilk adımı attık, ama çemberi her genişlettiğimizde yatırım ihtiyacımız olacak. Bu başlıkta görüşmeler yapacağız.