Güvenlik olmadan olmaz
Son dönemlerde yaygınlığını artıran mobilite ve bulut uygulamaları şirketlerin güvenlik yaklaşımlarını değiştiriyor.
Geçtiğimiz haftalarda Türkiye’yi ziyaret eden ve bir dizi görüşmeler gerçekleştiren Palo Alto CMO’su René Bonvanie ile Türkiye ve dünya pazarı, yeni teknolojiler ve şirketin vizyonu ile ilgili kısa bir söyleşi gerçekleştirdik.
10 yıl önce kurulan bir şirket olarak oldukça önemli aşamalar kaydettiniz, bu başarınızın arkasında neler yatıyor?
Palo Alto bundan tam 10 yıl önce 2015 yılında kuruldu. Kurulduğunda geleneksel güvenlik teknolojilerinden çok farklı bir vizyonla yola çıktık. O zamanki şartlar altında mevcut güvenlik çözümleri çalışanların modern uygulamalarını güvenle kullanabilmelerini sağlayamıyordu. Sonuç olarak çalışanların güvende olabilmeleri için daha gelişmiş çözümler geliştirmeye odaklandık. Bunu yaparken çeşitli öngörülerde bulunduk. Bunlardan birincisi kullanıcıların şirket bilgi işlem yöneticilerinin bilgisi olmadan çeşitli uygulamalar ve cihazları kullanmaya başlayacaklarıydı. Bu kendi cihazını getir gibi eğilimlerle gerçeğe dönüştü. İkinci nokta ise son kullanıcıların kullandıkları uygulamaların ticari uygulamalara dönüşeceği (consumerization) idi. Öngördüğümüz bir diğer önemli nokta ise mobilite oldu. O dönemde gelecekte her şeyin mobil ortama taşınacağına inanıyorduk ve bu öngörümüz de gerçeğe dönüştü. Mobil cihazlar ve uygulamalar birçok şirketin bel kemiği haline geldi. Son olarak öngörülerimizden birisi de her şeyin buluta taşınacağıydı. Bulut ve mobilite sayesinde çalışanların her yerden istedikleri şekilde çalışabileceklerini ön gördük. Ama bunun için şirket verilerinin ve çalışanlarının güvenliğinin sağlanması gerekiyordu. Biz de bunun için çalışmalarımızı sürdürdük.
Hem dünyada hem Türkiye’de şirketlerin güvenliğe bakışları ne şekilde?
Güvenlik teknolojileri geliştikçe saldırganlar da değişti. Daha sofistike ve hedefli hale geldiler. Çok daha organizeler. Yıllar içerisinde biz de yeni yöntemler geliştirdik, yeni çözümler geliştirdik. Şu anda dünyanın dört bir yanında birçok müşteriye ve binlerce kullanıcısına hizmet veren büyük bir güvenlik şirketi haline geldik. Her yıl yüzde 8 büyüyen güvenlik pazarında biz yüzde 60’lara varan bir büyüme elde ettik. Şirketler günümüzde çok önemli güvenlik tehditleri ile karşı karşıyalar. Güvenlikle ilgili yaşanan herhangi bir sorun hem para kaybına hem de şirketin itibarının kötü etkilenmesi ile sonuçlanıyor. Aslında günümüzde her şey güvenlikle alakalı. Şu an birçok şirket güvenliğine çok büyük önem veriyor. Bununla ilgili önlemler almaya devam ediyor. Sadece güvenlik çözümleri geliştiren tam bir güvenlik şirketi olarak şirketlere yardımcı olmak, onların güvenliğini sağlamak bizim için çok önemli.
Türkiye ve Ortadoğu pazarındaki durumunuz nedir?
Palo Alto olarak Türkiye’deki durumumuzdan ve performansımızdan çok memnunuz. Gelişmekte olan bir pazar olarak Türkiye bizim için çok önemli. Özellikle Türkiye ve Ortadoğu’da çok iyi işler başarıyoruz. Türkiye’de özellikle çok önemli inovasyon örnekleri bulunuyor. Türkiye’de altyapı açısından çok önemli çalışmalar var. Kuzey Amerika pazarındaki tipik özellikler Türkiye için de geçerli. Şu an Turkcell, Türk Telekom gibi çok büyük şirketlere hizmet veriyor ve onlar için çözümler geliştiriyoruz. Onlar da küçük ve orta ölçekli şirketlerine güvenlik hizmeti sunabiliyorlar. Palo Alto olarak bizim tüketici pazarına yönelik ürünlerimiz yok. Tamamen kurumsal bir şirketiz. Tüm dünyada olduğu gibi yetkili satıcılarımız üzerinden çalışıyoruz.