Sanallaştırma bire iki, bulut bire üç veriyor
VMware Sanallaştırma ve Bulut Platformlarından Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Raghu Raghuram ile sanallaştırmayı konuştuk.VMware Sanallaştırma ve Bulut Platformlarından Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Raghu Raghuram ile sanallaştırmayı ve şirketi konuştuk.
Geçtiğimiz haftalarda VMware Türkiye, sanallaştırma konusunun önde gelen isimlerinden birini, VMware Sanallaştırma ve Bulut Platformlarından Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Raghu Raghuram’ı ağırladı. Raghuram, veri merkezlerine yönelik ürün geliştirme ve ürün stratejilerinin planlanması konusunda 2003 yılından beri VMware’de görev yapıyor ve şirketin bu alandaki stratejilerinin belirlenmesinde doğrudan söz sahibi olan isimler yöneticiler arasında yer alıyor. Kendisiyle yaptığımız özel görüşmede sanallaştırma ve bulut kavramlarına yoğunlaştık
ve bu kavramların bugününü, geleceğini masaya yatırdık.
Sanallaştırmanın
ötesinde PaaS mı var?
Raghuram, sanallaştırma konusundaki sözlerine bu işi üç aşamalı bir yolculuk olarak gördüğünü belirterek başlıyor. İlk aşamada sunucuların sanallaştırılmasıyla gerçekleşiyor. Bu aşama sonunda enerji tasarrufu ve kaynakların daha
verimli kullanımı gibi faydalar ortaya çıkıyor.
İkinci aşama iş verimliliği araçlarının sanallaştırılan ortama aktarılmasıyla gerçekleşiyor. Bu sayede uygulamaları yönetmek, felaket önleme çözümlerini gündeme almak ve verimliliği artırmak mümkün hale geliyor. Sanallaştırmanın üçüncü aşamasında ise sanallaştırılmış ortam üzerindeki veri merkezi hizmetlerini otomatikleştirme süreci yer alıyor. Raghuram, “Biz bu son aşamayı BT hizmetlerinin servis olarak sunulması olarak tanımlıyoruz. Böylece kullanıcılar ihtiyaç duydukları ölçüde kaynağa ihtiyaç duyduklarında erişebilen bir yapıya kavuşuyorlar. Biz buna internal cloud, yani dahili bulut diyoruz” diyor.
Üçüncü aşamadaki çözüm kuruma özgü tasarlanmak yerine genel hizmet için servis sağlayıcılar tarafından aktarıldığında, bu defa harici bulut denen kavram gündeme geliyor. Büyük şirketler tarafından sunulan servisler de bu sınıfa giriyor.
Peki bulutların ötesinde, dördüncü bir aşama daha var mı? Raghuram’a göre bunun bir adım ötesinde, altyapı seviyesinde yapılacak uyarlamalarla uygulama platformunu servis olarak sunan yapılar (Platform as a Service – PaaS) yer alıyor. Raghuram bunu dördüncü bir aşama olarak nitelendirmiyor, ancak mevcut anlayışla gidilebilecek en uç nokta olarak tanımlıyor.
Sanallaştırma kârlı iş, bulut ise daha da kârlı
Peki sanallaştırma ve bulut çözümleri şirketlerin tasarruf etmesine ne ölçüde katkıda bulunuyor? Raghuram’a göre fiziksel veri merkezinden sanal veri merkezine geçiş yaptığınızda toplam sahip olma maliyetinden yüzde 50 civarında tasarruf ediyorsunuz. Sanal veri merkezini bulut sistemine aktardığınızdaysa üçte bir oranında ek kazancınız oluyor.
Tabii işin ucunda kazancın ötesinde başka kazançlar da var. Raghuram’a göre bunların başında verimlilik, hız ve çeviklik yer alıyor. Böylece yeni ürün ve uygulamaları çok daha hızlı olarak piyasaya sürme avantajına kavuşmak mümkün oluyor. Raghuram’ın bahsettiği bir diğer fayda ise, VMware’e özgü olarak müşterilerin mevcut uygulamalarını bulut üzerinde çalıştırabilmesi. “Çoğu bulut sistemi sadece yeni nesil uygulamalarla çalışmak üzere tasarlanıyor” diyor Raghuram; “Bizse eski uygulamaların çoğu şirket için halen büyük öneme sahip olduğunu düşünüyoruz ve bu uygulamalara ihtiyaç duydukları kaynakları sağlayabilme garantisi sunuyoruz.”
Türkiye’de finans kurumları sunucu sanallaştırmanın ötesine geçti
Raghuram, Türkiye’nin bulut bilgiişlem ve sanallaştırmaya bakış konusunda oldukça iyi performans gösteren bir pazar olduğunu belirtiyor. Türkiye’de sanallaştırma 5 yıldan uzun süredir uygulandığını, son 2 yılda da özellikle hızlandığına değinen Raghuram, özellikle finans sektöründe çok sayıda kurumun VMware müşterisi olduğunu, bunların sunucu sanallaştırma projelerini çoktan tamamlayarak masaüstü sanallaştırma, felaket kurtarma gibi öte çözümlere odaklandıklarını söylüyor.
VMware ve bulut kavramının geleceği konusundaki sorumuza ise Raghuram’ın cevabı şöyle: “Biz ilk günden itibaren agresif bir şekilde sanallaştırma çözümleri üretmeye ve uygulamaya odaklandık. Bu alanlarda yeni fikirlere, teknolojilere, inovasyonlara imza atmaya devam edeceğiz. Bulut kavramı konusunda henüz yolun başındayız.
Güvenlik, uyum sağlama gibi konularda halen devam eden çalışmalar var. Bu alanda daha fazla çözüme ve belirlenmiş standarda ihtiyaç duyuluyor.
Özellikle güvenlik konusu çoğu müşterinin en büyük endişesidir.
Biz tüm bu alanları yakın takibe alarak WMware’in en güvenilir ortam olması için çalışıyoruz. Özellikle de bulut sistemlerinde izolasyon, yani bir ortamın diğerinden ayrılması konusuna önem veriyoruz.”
10. yılın sonunda yıllık gelir 3 milyar dolar
Son zamanlardaki sanallaştırma ve bulut akımlarına paralel olarak da yıllık yüzde 30-35 civarında bir büyümeye imza atıyor. Şirketin sadece EMEA bölgesinde 1500 çalışanı var, dünya genelindeki çalışan sayısı ise 7500 civarında. Türkiye’deki ekip 5 kişiden oluşuyor ve satışlarının yüzde 99’unu OEM veya dağıtım kanalları üzerinden gerçekleştiriyor.