Proje yöneticisi maratona katılıyor…
Yönetim teknikleri anlatılırken genelde spor aktivitelerinden örnek verilir. Hatta bu konudaki eğitimlerde içerik ve temalar bir spor aktivitesi üzerine oluşturulur: yelken ile takım ruhunu arttıralım, bayrak yarışı yapalım gibi.
Geçtiğimiz pazar günü Boğaziçi Kıtalararası Yarışlarını izlerken aklımdan bunlar geçiyordu. Kürekler ve kulaçlar bir kıtadan diğerine doğru yol alırken yüzen 750 kişinin de benim takımımda olduğunu ve böyle bir geçişin projesini yönettiğimi düşündüm. Gerçekten zor; ama maraton olsa yapardım! Ne de olsa benim de idealim maraton koşmak. Beraber koşardık, herkesi ara ara kontrol ederim, susayana, yorulana, umudunu kesene derman olurdum. Sonunda da Finiş!
Maraton, adını İÖ 490’da, Atinalılar ile Persler arasında yapılan Maraton Savaşı’ndan alan uzun yol koşusu. Günümüz olimpiyatlarının en önemli sporu olan maraton, simgesellik bir yana mukavemet yarışlarının en zorlusu. Rekabetin çok uzun bir parkura yayılmış olmasından dolayı izlenmesi pek zevkli değil. Genellikle stadyuma girildiğinde turun sonuna gelinmiş olunuyor. Aynı proje yönetiminde olduğu gibi: Kullanıcı Kabul Testi. Maratoncular stadyum çevresinde seyirciyi selamlamak anlamına gelen bir tur atıyor ve seyirci de onları alkışlıyor. Bu turun sonunda maratoncular finişe ulaşıyor: Proje tanıtımı. Maratonun en güzel anı işte bu an. Çoğu kez maratoncular bu aşamada yeri öpecek kadar yoruluyor. Onca zorlu etap, zihinsel ve fiziksel tehditler, susuzluk ve açlık arkada kalmış oluyor. Projenin sonunda çekilen derin bir oh gibi.
Maraton takım yönetimine dair yeni yaklaşımları anlatmak için iyi bir örnek. Proje yöneticisinin en önemli varlığı takımı yani insan kaynağı.
Günümüzde proje yöneticisi artık kendisi için çalışan, hep çalışan ve durmadan çalışan bir proje takımı yaratmak fikrinden uzaklaşmalı. Kendisi ile beraber uzun mesafe koşan ve sürekli destek bekleyenbir takımla çalıştığını görmeli.
Onların yönetilmeye değil koçluğa ihtiyaçları var. Etabı iyi bilen, hangi koşucunun bacak kası güçlü hangi koşucunun ciğerleri güçlü bilen birine ihtiyaçları var. Onların susuzluğunu ya da finişi görmek konusundaki çaresizliğini giderecek bir proje yöneticisine ihtiyaçları var.
Onların desteğe ve koçluğa ihtiyaçları var. İşte o zaman bu takım maraton da koşar, kıtalar arası da yüzer, Everest’e de tırmanır.
sirin.aktas@lpyd.org